English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Aldırma

Aldırma translate English

1,750 parallel translation
Ona aldırma sen.
Don't pay any attention to him.
Hey, iğneye aldırma.
Hey, don't mind the gun.
Aldırma.
Ignore him.
Bagajdaki adama aldırma.
Pay no attention to the man in the trunk.
Onlara aldırma, onlar senin kuzenlerin.
Don't mind them, they're your cousins.
Başlığına aldırma.
Oh, don't be thrown by the title.
- Aldırma evlat, hepsi geçer. Biz hallederiz değil mi?
Don't worry, this'll be a breeze.
Onlara aldırma.
Ignore them.
Aldırma.
Doesn't matter,
Aldırma.
Pay no attention.
Onlara aldırma, seni kıskanıyorlar.
Don't mind them, they're only jealous.
Aldırma..
Don't look..
# Ne zaman benden farklı hislerin olursa, aldırma, eğlenmene bak #
So celebrate when you feel different from mine
Aldırma.
Never mind.
Aldırma!
Never mind!
Aldırma.Hiç yoktan daha iyidir.
Never mind. Better than nothing.
Aldırma, onu geri çağırabilirim.
Never mind, I can call him back.
Pijamama aldırma.
Just ignore the pyjamas!
- Bana aldırma.
- Don't mind me.
Bana aldırma, ben sadece..
Don't mind me, I was just...
Aldırma, biz hallederiz.
Ok, that's too weird. Never mind.
Bay Van Statten kendini zeki sanıyor olabilir ama ona aldırma. Yardım etmek için geldim.
Mr. Van Statten might think he's clever, but never mind him.
Porthos'a aldırma.
Don't mind Porthos.
Bana aldırma. Sadece gösteri için buradayım.
Don't mind me, just here for the show.
Soluk aldırma cihazını getirdin mi?
Did you bring his inhaler?
Bebeği aldırma.
Keep the baby.
- Önemli değil, Mac. Aldırma.
I mean, so I just want to apologize again for the other day.
Tıpkı Jenniper Lopez gibiyim Ve Rochelle yalancısın derse aldırma çünkü kendi kardeşi 50 pound'a bir japon balığı yedi ve çok fit biriyim bir keresinde bir stüdyoya gitmiştik ve çok kısa bir şortum vardı
I'm like well the J-Lo. If Rochelle says I'm lying, don't listen to her because her brother ate a goldfish for 50p, and I'm like well fit because we were all in media studies and I was wearing a short skirt.
Psikiyatrist der ki'aldırma, boşver'Adam'yapamam'der.
And-And the psychiatrist says, " Well, just ignore her.'"And the guy says," I can't.
"Anti-Yağ Aldırma" yani.
Ante-lipo.
Ve yağ aldırma.
and lipo.
- Aldırma.
- Never mind.
Eve gelince beni uyandırma, iki tane uyku hapı aldım. Tamam mı?
Don't wake me up when you get home.
Ayrıca, sadece uzaklaştırma cezası aldım.
Besides, I only got suspended.
Aldırma hayatım. Ben yanındayım.
Never mind dear.
Bana aldırma ve istiyorsan boşal.
Don't mind me and come if you want.
Ulaştırma Bölüğündeydi dekorasyon işlerine yardım etmesi için aldık.
We took him to help with the decoration.
Sen ona aldırma.
- Did you see!
Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Dairesi'ne aldığımız bir Rus göçmen. 25 yıl önce,..
Russian émigré we recruited into DARPA. He vanished 25 years ago
Havalandırma onarımı için otomatik devre kesici vardı. Onarımı yapan şirketteki kadını telefonda, binada olduğuma ikna edip şifreleri aldım.
Yeah, there was a side-wire cutout for air conditioning repairs, so I got the woman from the repair company on the phone and convinced her that I was inside the building and then sweet-talked her into giving me the password.
Kanepemde bir kaç saatlik uyku çektim ve labın zararlı madelerden arındırma odasında duş aldım.
I grabbed a couple hours sleep on my couch and showered in the lab's decontamination room.
2 hafta önce Ray 200.000 dolar gönderilmemesi halinde ısırma fantezisini karısına söyleyeceğini bildiren bir şantaj mektubu aldı.
Two weeks ago, Ray received a blackmail note demanding 200 grand or the wife finds out about Bite Girl.
Lauren Redgrave'in garson maaşıyla o daireyi nasıl aldığını anlayamadık ve biraz araştırma yaptık.
You see, we couldn't figure out how Lauren Redgrave could afford that apartment on a waitress'salary, so we did some research.
Ben çok uzak gelmiş, beni utandırma sizin gibi küçük bir cadı izin için çok fazla güçleri satın aldı.
I've come too far, acquired too many powers to let a little witch like you embarrass me.
Kaçırma olaylarından da payımı aldım.
I've seen my share of abductions.
herhâlde arkada yağ birikti ve havalandırma iyi olmadığı için duvar ısındı ve alev aldı. - Ne yapacağız?
My guess is that the grease built up in the back, and the ventilation's not great, and the wall heated up, and it burned.
İnleme ve gıcırtılara aldırma.
Ignore the moaning and squeaking.
Geçen yıl uzaklaştırma aldığım zamanı hatırlıyormusun?
Not exactly. Remember last summer when I didn't get tenure?
Onun fikriydi. Temiz olmaya o kadar da zaman ayırma dedi. Tabi belediye yıldızın birini geri aldı.
He told me not to waste my time trying to be so clean now that AAA took away our half a star.
Fiziksel sağlıkla, kadının uzun seks sırasında aldığı zevki artırma yeteneğinin birleşimi.
It combines physical fitness with the ability to heighten a woman's pleasure during prolonged lovemaking.
Matt uzaklaştırma kararı aldırmış.
Matt just served me with a restraining order.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]