Alice translate English

- Ve Alice.

- And Alice.

- Ben Alice.

- L'm Alice.

- Alice.

- Alice.

Tatiana ve Alice'in şerefine.

Cheers to Tatiana and Alice.

Arkadaşlar, Alice'le harika bir şey bulduk.

You guys, Alice and I found this really cool thing.

Yürü be Alice!

A-money!

Saçmalama Alice, bu senin hatan değildi.

Hey, hey, hey, Alice? That was not your fault, okay?

Aptal Alice!

Lt's just like, "stupid Alice!"

- RiRi, Alice'in en sevdiği şarkıcı.

- Riri is Alice's jam.

Televizyon izlerken sizi gördük ve Hawaii'ye gitmek istedik, o kadar.

Alice and I just saw you on TV... - Wanted to go to Hawaii. - Hold up.

Alice'le uzun uzun konuştum.

I was talking to Alice.

Şu anda Alice'le muhabbet ediyoruz.

Dude, I'm kind of talking to Alice right now.

Alice?

Alice?

Alice, senin kafan mı güzel?

Alice, seriously, are you tripping?

Normal bir masaj için gitmiştim... ama Alice özel bir şey yapmasını istemiş.

I went for a normal massage... But Alice, she had asked for a little special treat.

Mary-Alice, hayır siz yapın.

Mary-Alice, you go on ahead.

Mary-Alice Marty'ye olanları bana yeni anlattı. Tekrar denemek ister misin?

Mary-Alice just told me what happened with Marty.

"Ben gerçeğim!" dedi Alice, ve ağlamaya başladı.

'" I am real! 'said Alice, and began to cry.

Bayan Alice, John Cougar Mellencamp'ın kötü bir şekilde kendini yaraladığını duydum.

Well, miss Alice, I hear John Cougar Mellencamp is scratching himself something terrible.

Babacığım, onun adının Alice olduğunu biliyorsun.

Now, daddy, you know her name's Alice.

- Alice, lütfen.

It's Alice, please. Oh, oh.

- Alice, evet.

Alice, yes.

Ve bu, Nirvana ve Alice gibi isimlerin olduğu zamandı.

And this was the time with nirvana and Alice in chains and whatnot.

Alice!

Alice!

Ramina, seni Alice'le tanıştırayım.

Ramina, this is Alice.

Tom, bu Alice Manning.

Tom, this is Alice Manning.

- Alice?

- Alice?

Clyde'la nasıl tanıştınız Alice?

So, Alice, how did you meet Clyde?

- Tom Alice'i sorguya çekiyor.

- Tom's just giving Alice the third degree.

Alice de benim yanıma otursun.

And Alice, you come sit next to me.

- Alice kırmızı mı, beyaz mı?

- Alice, red or white?

Alice Consuelo'nun İngilizcesi mi?

So, Alice is the American name for Consuelo?

Eve döndün ve arkadaşlarına'bana Alice'deyin mi dedin?

So, you got home and told your friends to start calling you Alice?

Alice'in şerefine.

Cheers, Alice.

- Ben Alice.

- I'm Alice.

Beni görmek için mi Alice karakterini yarattın?

I mean, did you invent Alice just so you could... see me?

- Selam Alice.

- Alice, hey.

Alice'in hapisten çıktığına inanmıyorum.

I just can't believe Alice got out of jail.

O zaman Alice Sands bir uyuşturucu satıcısı.

So Alice Sands is a drug dealer.

Evet, Alice'i tutuklayıp, hapse gönderen adam.

Yeah, he's the guy that arrested Alice and put her in prison.

Alice Sands'in tahliyesine bakan gardiyan... Onu altın rengi bir Plymouth Satellite'a binerken görmüş,

Well, the guard who supervised Alice Sand's release saw her get into a gold Plymouth Satellite,

Demek Alice Sands dışarda,

Now that Alice Sands is out,

Bunun Alice Sands'in babası olduğuna inanması zor.

It's hard to believe that's Alice Sands'dad.

Alice neden böyle olmamış?

Why did Alice break the mold?

Alice uyuşturucu işinin nasıl gizlice yapıldığını biliyormuş.

That Alice knew how to keep her drug business completely buried.

- Alice'le aynı zamanda mı?

- The same time as Alice?

Alice Sands olduğundan emin olamayız.

So we can't be sure that's Alice Sands.

Eğer bu orijinalse, Alice Sands'in nereden geldiğini öğreniriz.

If we know its origin, we know where Alice Sands was prior to coming here.

Sanırım aradığınız kadın Alice Sands.

I believe the woman that you're looking for is Alice Sands.

Alice etrafı polislerle dolu olan bir aileden geliyor.

Alice comes from a family of decorated cops.

Büyükanne, Alice'le tanışmanı istiyorum.

it's going down for real grandma, I'd like you to meet Alice.