English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Aline

Aline translate English

162 parallel translation
O kendi işiyle ilgilensin... ve bu zavallı kızı da kendi aline bıraksın.
Let him mind his own business... and leave a poor girl to mind her own business.
Aline, bu Markiz de Maynes.
Aline, this is the Marquis de Maynes.
Kuzen, bu himayem altındaki, Aline de Gavrillac.
Cousin, this is my protégé, Aline de Gavrillac.
Aline sizi bilgilendirecek, değil mi, Aline?
Aline will instruct you, won't you, Aline?
Ne yapacaksın, Aline?
What is to become of you, Aline?
Aline.
Aline.
Aline, konumunuzu hatırlatmama izin verin.
Aline, may I remind you of your position.
inan bana, Aline... şimdiden ziyade ileride kraliçe benim isteklerim yönünde emirlerde bulunabilir... fakat ne kadar bir zaman alacağını bilmiyorum.
Believe me, Aline... Her Majesty may have commanded my interests then... but now, after, how long is it?
Adı Gavrillac, Aline de Gavrillac!
Her name is Gavrillac, Aline de Gavrillac!
dünyadaki son kadın olsa bile, onu sevmezdim.
I couldn't love Aline if she was the last woman on earth.
- seni sevmiyorum, Aline.
- l do not love you, Aline.
Aline, dinle beni.
Aline, listen to me.
O, Aline de Gavrillac ile tanıştığını çoktan unuttu.
He's already forgotten that he ever met Aline de Gavrillac.
- Aline, bu saçma.
- Aline, this is absurd.
Aline. lütfen?
Aline. Please?
- Aline... değil - hayır.
- Aline is not... - No.
Aline, neden gidip ne yaptıklarına bakmıyorsun?
Aline, why don't you go and see what they're doing.
Aline'in ikizleri var.
Aline's got twins.
Aline'i hatırlıyor musun?
Remember Aline?
Aline, şurayı temizle!
Aline, clear up!
Eğer sökmeye kalkarlarsa kendimizi meşelere zincirlemeye karar verdik.
Me and Aline decided we would chain ourselves to these oak trees over here... if they try and take'em out.
O reddederken Aline arkadan bağırıyordu : "Ne yapıyorsun sen? Paraya ihtiyacımız var!"
Aline screamed in the background, " What are you doing, Robert?
- Hayır, Aline çizdi onları.
- No, Aline drew those.
- Hayır, Aline çizdi.
- I drew that. - No, Aline drew those.
Bu Aline, ilk tanıştığım zamanlardan.
That's Aline when I first knew her.
Benim çizimimin olduğu bu sayfadan devam ediyorsun ve iki sayfa sonra falan Aline var.
You went from this page, where I was on it... and, like, two pages later, it's Aline?
- Bu sensin, bu da Aline.
That's you, and that's Aline.
Bir defasında Alice bir şey için stüdyoma gelmişti ve şöyle bir karar aldım : "Bunu ona göstereceğim, bakalım ne düşünecek."
And at some point, Aline came into my studio for something... and I decided, well, I'll show her this and see what she thinks about it.
Böylece onu çöp kutusundan geri aldım. "Bunun hakkında ne düşünüyorsun?" diye sordum.
So I pulled'em out of the garbage can, and I said, " Aline, this thing -
Aline bunun tüm hikayedeki en rahatsız edici yer olduğunu söyler.
Aline says this is the most disturbing part of the whole thing.
Şimdi başını soktuğu Aline'in evi var, bir de pizza karavanı.
Now he has Aline's roof over his head and my pizza van.
- Aline.
- Aline.
Aline, kavalı mı üflesene
Aline, blow this pipe of mine
Aline, kaldır kadehini
Aline, raise your glass
- Aline'nın eşyaları hazır mı? - Evet, hazır.
- Are Aline's things ready?
Aline, kenara çekil, yolu kapatıyorsun.
- Yes. Aline, move aside, you're in my way.
Aline'e o bakıyor.
She looks after Aline.
Aline ile aynı odada kalabilir.
You can share Aline's room.
İyi geceler.
Good night, Aline.
Aline, neşeli ve hayat dolu.
Aline's cheerful and lively.
Ya Aline?
And Aline?
- Aline'i görmek istedim ama göremedim.
- Aline wasn't up when I called.
Aline için yapabileceğim bir şey yoktu.
I could do nothing for Aline.
Aline'le sadakaya muhtaç mı olsunlar?
Should she and Aline be paupers?
Aline'le ilgili konuşağım.
I set a good example.
- Aline Barnery? - Ta kendisi.
We were at the Protestant school together.
Madam Jean Barnery'i tanıyorum ama sizin kastettiğiniz bayanı değil.
That's all in the past now. I often see Aline.
Aline hakkında konuşmak için geldim.
Yes, she's going to be a deaconess. But...
Dominique adında bir arkadaşı vardı.
Aline was with her to the end.
Çarpıntı geliyor, panikliyorum.
It's about Aline.
Biraz daha işçi çıkartmak zorunda kaldım.
I'm here about Aline.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]