English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Altan

Altan translate English

169 parallel translation
Asıl yangın dışardan ve altan başlamış.
The worst burning was outside, from underneath.
Altan!
Altan!
- Rahat dur Altan!
Don't fidget Altan!
Babam kötü Altan, babam iyi değil. Ne arayıp ne soruyorsun, ne biçim adamsın ya?
Dad is ill, Altan, he's not well You never call him, is that fair?
Babamız, Altan.
- Who, my Dad?
Altancığım işimiz bitti, sen gidebilirsin.
We are finished Altan, you may go.
- Konuşmadık mı, Altan?
- We talked, didn't we?
- Altan, burası iş yeri, anlıyor musun?
- This's an o ffice, got it?
Batırdın mahvettin işi gittin, Altan.
You ruined the business Altan.
Karaya oturdu dediniz tekneler. Rehberlik yaptın ne oldu, Altan.
You were a tourist guide too, that didn't work out either.
Çalışıyorum ve seni de burada görmek istemiyorum, Altan.
- No, I work here, I sleep here and
- Aman, gözünü severim be abi.
- Show mercy. - Please Altan
- Lütfen Altan! - Hadi ben kaçtım o zaman. Ararım sonra seni.
- OK I'll be o ff now, I'll call you.
- Arama Altan, güle güle.
- Don't Altan, farewell.
Vız vız vız... - Altan, uyuyorum.
- I will not, I'm sleeping.
Altan, yatağına gider misin?
- Altan, will you go to your bed?
- Sen onuda çözersin Altan [GÜLER]
- That'll be no problem for you
Bak şuralardan da alıver ha. - Yapma! Altan oğlum.
- Don't do it Altan, behave, my boy.
Yapma be çocuğum. Getir şunu Altan, sende miydi o?
- Give it to me, so you took it?
- Altan Çamlı efendim.
- Altan Çamlý sir, his brother.
- Altan! Güle güle.
Farewell, farewell.
Altan! Patron kral adam. İşim de gayet kral.
The boss is magnifique, so is my job.
Çok seviyorum. Evet. Seni burada görmek istemiyorum dedim Altan.
I enjoy it and I don't want to see you.
Bağırıp durma Altan, geldik.
- Don't yell Altan, I'm coming.
Bir saniye Altan.
- Wait a second.
Nuri abi siz Altan'ı iyi tanırsınız.
You know Altan well.
- Böyle evlilik olmaz Altan.
- This is not a decent marriage,
Abicim açıyorum barı. Sen beni dinlemiyorsun galiba hiç. Dinliyorum Altan!
- I'll open it, you don't listen.
Aman ya bir kandil simidinden olay çıkardınız ya. - Altan!
What a fuss over a cake!
- Altan! - Ne? - Sapıtma oğlum, babanla konuşuyorsun.
You've been shitting in our mouth since we came here.
- Kadir kıymet bilmeyiz, bir boka yaramayız ayıp ama ya!
- Altan! - What?
- Sen iç Altan, benim hiç keyfim yok ya.
- You go on, I don't feel like it.
- Bırak gideyim Altan ben.
- Let me go Altan, I...
Bırak, Altan!
- Leave it, Altan.
- Ne göstereceksin? Bu saatte Altan!
- What'll we see at this hour?
- Altan, ben gidiyorum. Hadi, oyalama. - Nereye ya?
- I'm going, don't waste my time.
- Sen nereye, Altan?
- Where're you'going to?
- Altan!
- Altan!
Altan, bana duygu sömürüsü yapma.
Don't be so touchy, Altan.
Altan, sakın yanlış anlama, bir tek bu gece.
Please don't get me wrong, it's only for one night.
- Altan! - Ne var oğlum? Adam, satıp bana borcunu ödeyecek ya.
He owes me, he'll pay his debt.
Nusret Beyle görüşecektim. Altan, ben. İstanbul'dan arıyorum.
I want to talk to Nusret Bey I'm Altan, calling from Istanbul.
# Sen doğdun doğalı, şimdi mutluyum. Altan, yatacağım.
No, I won't I'm going to bed, Altan.
Of! Altan!
Altan!
Yılan! - Çok acayip, Altan!
- It's out o f this world, Altan!
- Araba sinirlendi, Altan!
The car's nervous, Altan!
- Kaç Altan!
- Run Altan!
- Dokunma, bırak! Bırak bırak! Bırak, Altan!
Put it down, Altan!
- Altan, git başımdan.
- Go away, Altan.
Altan, bas git.
Go away.
Valla.
- Altan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]