Amir translate English
2,243 parallel translation
Amir, parlamentodan gitmen beni üzdü.
Amir, I was sorry to see you leave Parliament.
Amir'le konuştum, bunda rol almak istemiyor.
I spoke to Amir, and he doesn't want in either.
- Amir Diwan geldi.
- Amir Diwan is here.
Arapça bilen daha iyi bir arabulucu düşünemezdim. Hoş geldin Amir.
I couldn't think of a better Arab-speaking negotiator.
Amir. Selamünaleyküm.
Amir.
- Aleykümselam. Ben Amir Diwan.
I'm Amir Diwan.
Amir, senin işin Kuzey'i olabildiğince uzun süre Danimarka'da tutmak.
Amir, it's your job to keep the North in Denmark for as long as possible.
Kuzey'in burada kalmasını sağlamalıyız.
We need to make the North stay here. You see to that, Amir.
Bu senin işin Amir. Ben de Çin'in işbirliğini isteyeceğim.
I'd better get the Chinese on board.
- Amir ne dedi? Al-Jahwar helikopter olayının haberlere düşmesinden hoşnut değil.
Al-Jahwar isn't thrilled about the helicopter deal hitting the news.
Amir, aramızda geçenlere rağmen yardımını istediğimde koşarak geldin.
Amir, despite everything we've been through you came running when I asked you to come on board.
Teşekkür ederim Amir.
Thank you, Amir.
Özür dilerim, ama Hirschbaum'un Ailesi Amir Pope'un ofisinde.
I'm sorry, but Hirschbaum's family's in Chief Pope's office.
Oh, sıradan- - Teğmen, Amir Pope ve ben iyi haberi konuşuyorduk
Oh, as usual - - lieutenants, Chief Pope and I were just discussing the good news.
Amir bendim- -
I'm the senior officer.
İki ev arkadaşımın arabası yok Amir ve Tariq'a benimkini veriyorum.
My-my two roommates don't have a car, I let Amir and Tariq use mine.
Hangisi kullanıyordu, Amir mi, Tariq mı?
So which is driving it, Amir or Tariq?
Evet, ama bu sensin, değil mi, Amir?
Yeah, but this is you, isn't it, Amir?
Evet, Amir günde beş defa oturma odasında dua eder.
Yeah, Amir's in the living room five times a day praying.
Bay Sartori, Jimal'ın ev arkadaşı, Amir Al-Fulan da...
Mr. Sartori, Jimal's roommate, Amir Al-Fulan, he played your online game, too?
Jimal'in ev arkadaşı Amir'in zanlı olması daha yüksek bir olasılık.
Jimal's roommate, Amir, is the most-likely suspect.
Sabit fikirli olan Filistinli, Amir Tariq'in ise pek umurunda değil.
Amir is the Palestinian hard-liner. Tariq could care less.
Bunu nasıl açıklayacaksın, Amir?
So how do you explain that, Amir?
Video oyununda tartışanın Tariq olduğunu söyledi.
On the video game. Amir says it was Tariq.
Amir'in sebebi vardı- - Siyaset, fanatiklik.
Amir had a motive... politics, fanaticism.
- M.E. Savaşı'nda Amir'in avatarını kullandın...
- What do you need? You used Amir's avatar on Battle M.E., the online video game.
Kariyeri Brody'e bağlı olan amir yrd. David Estes için çalışıyorsun, ki o Brody'i büyük bir tantana için ülkesine getirdi.
Look, like it or not, you work for Deputy Director David Estes, who has career stakes in Brody, whom he and his department brought home to great fanfare.
Bir dahaki sefere yeni bir amir bulalım.
Hey, next time we break in a new supervisor,
Amir gelip bize bakmak isterse, ararsın.
Just call me if Cavanaugh comes looking for us.
Amir, Graham olayı üzerinde çalışmamızı ve Hoyt'a bulaşmamamızı emretti.
Cavanaugh gave us our marching orders... Work on Graham, stay away from Hoyt.
Amir duyarsa beni suçlar.
If the captain hears, I'm sure she'll blame me.
Amir olan o.
He's the supervisor.
Burada amir kim? Sen mi ben mi?
Now who is the supervisor?
Beni amir yaptığını söyle şunlara.
Tell'em you made me a walking boss.
Elam Ferguson, amir...
Elam Ferguson, walking boss...
Yanlış ele aldığımı ve iyi bir amir olmadan önce, çok şey öğrenmem gerektiğini söyle.
Tell me I handled that wrong and I got a lot to learn before I become a good boss.
Yanlış ele aldığımı ve iyi bir amir olmadan önce, çok şey öğrenmem gerektiğini söyle.
( camera shutter clicking ) How was Danny's interview with IAB? Uh, he said it went fine.
Ya da kadinlar manastirindaki Amir Anne'niz gibi.
Or a Mother Superior in a convent.
Bana bak, Amir'e bak.
I mean, look at me. Look at Amir.
Amir Henderson.
Sergeant Henderson.
Amir Herderson'un ofisini arıyoruz.
We're looking for sergeant Henderson's office.
Bayan McBride, Ben Amir Şef Johnson.
Ms. McBride, I'm Deputy Chief Johnson.
Amir Hawthorne.
Chief Hawthorne.
İçlerinden biri İngilizce biliyordu.
One of them spoke English. His name was Amir.
Adı Amir'di. Çok romantik.
Things got romantic.
Amir Mayat mayıs ayında bir patlamada öldü.
Amir Mayat died in an IED explosion back in May.
Bulunduğu durumu göz önüne alarak, Teğmen ve Amir hamileliği ailesinden sakladılar.
According to her statement, she and Amir kept the pregnancy a secret from his family.
Teğmen Reynolds'ın bebeğinin babası Amir Mayat sadece eski bir denizci değilmiş.
Background on Lieutenant Reynolds'baby daddy- - Amir Mayat- - and he is not a poor farmer.
Amir, ben ve Niels Erik onu karşılayacağız.
Amir and I are going to greet him with Niels-Erik.
- Hoşça kal.
- Bye. - What did Amir say?
NYYD'den amir John Hawthorne.
FDNY Chief John Hawthorne.