Analysis translate English
4,101 parallel translation
Bu hileli bir analiz.
That is fraud analysis.
Hava atmış gibi oldum galiba. Önce laboratuvar, sonra da tablonun analizi...
I seemed a bit boastful with the lab and the analysis of the painting.
Çok detaylı bir pazar analizi hazırlamam lazım.
I got a huge market analysis report due.
JARVIS, bu virüsü analiz et.
JARVIS, analysis on this vírus.
Hadi şu hızlandırıcının içindeki örnekleri analiz için alalım.
Let's keep those samples in the accelerator for analysis.
Analizi bozuk gibi görünüyor ama numaralar tutuyor.
The analysis looks corrupted, but the numbers are identical.
Habercilerin Analizcisi, namı diğer Air Walker Terrax ile uyuşuyor.
Analysis of Herald, designation Air Walker. matches that of Terrax.
Ayrıca analizlerle meşguller.
Besides they're busy with the analysis.
"İnsan Kalıntılarının Kemik Ölçümüne Dayalı Analizinde Yeni Yöntemler" Yazar : Arastoo Vaziri.
"New Methodologies for Osteometric Analysis in Human Remains," by Arastoo Vaziri.
İlk analize göre, mermi benzer kalibrede, hala silahı tespit etmeye çalışıyorlar.
Preliminary analysis indicates a similar-caliber round, still trying to ID the weapon.
Analiz yok.
Without analysis.
Bu onun işi, kötü haberlerin üstünü örtmek... 30 dakikalık bir röportaj artı analizler...
That's his job, to bury bad news. A 30-minute interview plus analysis... it doesn't give time for anything else.
Sal Price'ın çalıştığı başka bir laboratuvar varmış.
Sal Price had an outside lab run an analysis.
Mateo's Barı'ndan aldığımız örnekleri bir de kendileri incelemek istiyormuş.
They wanna run their own analysis on the samples we took from Mateo's.
Yaptığımız multispektral analize göre gelen asker sayısı 205.
Multispectral analysis puts the number of troops at... 205.
Analiz için laboratuvara yolladım. Tutuşturma kağıdı olduğu konusunda ısrarcılar.
I sent it over to the lab for analysis, and they determined it was nosing paper.
Uluslararası finans analiz konferansında Meksika'yı temsil ediyorlar ve o davet edildiğim köşkte bir dükün gibi falandı.
They're representing Mexico at an international finance-analysis conference and I was invited to the palace of some sort of duke.
Atmayacağız, analiz yapmak için alacağız.
Oh, we won't be throwing it away, we'll be taking it in for analysis.
- Analiz mi?
Analysis?
Bu, Kuzey Amerika'daki otçulların diş minesinin bilimsel analiz sonucu.
This is the result of the scientific analysis of tooth enamel from herbivores in North America.
Hızlarının ve hareketlerinin incelenmesi bazı araştırmacıların mekiğin yol açtığı parçacıklar veya göktaşları olduğu iddiasını ciddiye almamasına yol açtı.
Analysis of their speeds and directions have prompted some researchers to dismiss the claims that the objects were shuttle debris or meteors.
Sayın hakim yanmış ayakkabı ile maktûl arasındaki tek bağlantı CSI Delko'nun yaptığı tahliller ve onun kız arkadaşının ifadesi.
Your Honor, the only connection between the smoking shoe and the victim is the analysis performed by CSI Delko and his female friend's testimony.
Alec cinayet gecesinin hücresel dizisini alıp tam bir spektrum analizi yaparsam dalga boylarını ve dalga gücünü analiz edebilir misin?
Alec, if I could get you a complete spectrum analysis of the cellular array from the night of the murder, would you be able to analyze it for wavelength and strength?
Taktik analizi Çavuş Kilowog'a bıraksak, ne dersiniz.
How about we leave the tactical analysis to sergeant Kilowog.
Kırmızı Fener yemininin, ritim ve uzunluğu hakkında... ... detaylı bir analiz yaptım.
I ran a detailed analysis of the rhythm and meter of your Red Lantern oath.
Analize göre İspanyol pirincinden yapılmışlar ama o bölgedeki adalar Portekiz sömürgesiydi, İspanya değil.
Well, analysis says they were Spanish brass, but the islands in that area were colonized by Portugal, not Spain.
Koltuk altı kıllarının DNA analizi kesin kanıt sayılır.
DNA analysis of her armpit hair is the decisive evidence.
Kurbanın midesindekilere mikroskobik bir inceleme yaptım.
I did a microscopic analysis of the victim's stomach contents.
- Gerçeği söylemek gerekirse sporun arkasında yatan bilimi bayağı ilgi çekici buluyorum tüm o istatistiksel analizleri ve o stratejileri.
- Truth to be told, I find that the science behind the sport is very charming... statistical analysis, strategies...
O şeyi inşa ederlerken kendi analizlerimi yaptım.
I did my own analysis when they built that thing.
DNA analisti Batılı olanın kimliğinin bir Amerikalı olduğunu doğruluyor.
DNA analysis positively identified the Westerner as an American.
2000 yılında Oxford'daki son senesinde Politik Analiz dergisinde bir başmakale yayınlandı.
When he was a grad student at Oxford in 2000, an editorial appeared Political Analysis.
Kanın DNA analizini yaptığımızda soyguncunun kim olduğunu kanıtlayan bilimsel bir ipucumuz olacak.
Once you run a full DNA analysis of the blood, we'll have scientific proof who the burglar is.
İki salak tarafından yapılmış, hiç kimsenin yapmayacağı bir analiz.
Here's an analysis of something by two idiots that no one else is doing.
Benim işim delillerinin bilimsel analizlerini yapmaktır.
My job is to conduct the scientific analysis of evidence.
Aslında, Detektif Fusco'nun anlattıklarından anladığım Simmons'ın sadece üst derece bir yetkili olduğu.
Actually, my analysis of the evidence from Detective Fusco suggests that Simmons is just a high-ranking lieutenant.
Bütün duvarları fotoğrafladık ve en yeni duvar yazısını bulmak için boya analizi yapıyoruz.
We, uh, photographed all the walls, and we're running a paint analysis to find the most recent graffiti.
Boya analiz sonuçları gelmedi mi?
Has the paint analysis come back yet?
Matematik, logaritma, istatistiksel analiz, ve sayı teorisi için kesinlikle yeteneğim vardı.
I had a certain facility for mathematics- - logarithms, statistical analysis, number theory.
Sperm sonuçları geldi.
The semen analysis came back.
Ken Sanders'ın çektiği görüntüleri inceliyorum.
My image analysis is scanning the footage. That ken sanders took.
Fakat rehberlik danışmanının yazdığı diğer tavsiye mektuplarını çok değişkenli ele aldığımda, betimsel ve değiştirilmiş üsluplar olduğunu buldum.
But... when I did a multivariate analysis on the other letters of recommendation from the guidance counselor, I found far more descriptive and modified linguistics.
Eski arkadaşıma hoşgeldin demek istiyorum. Saygın yazar ve FBI ajanı David Rossi ve onun Davranış Bilimleri Analiz ekibi.
I'd like to welcome an old friend, esteemed author and FBI Agent David Rossi, and his team, the Behavioral Analysis Unit.
Saç analizi düzenli kullanıcı olmadığını ispatlıyor.
Hair analysis proves that he wasn't a regular user.
Bu durum, örnek tabanlı analiz algoritmasını açıklamaya çalışmak olmuyor mu?
Isn't it just trying to explain a template-based link analysis algorithm?
Burada gördüğüm sıkıntı Bayan Walsh, ithafa dayalı bağlantı analizi kapalı bir sistem değil.
The difficulty I see, Ms. Walsh, is that an attribute-based linked analysis is not a closed system.
Pekala, problemin incelikli analizini yaptığın için teşekkürler.
Well, thank you for your nuanced analysis of the problem.
- Analiz edilmesi için gönderilecek.
It'll be sent away for analysis.
Analizime göre, şunu buldum...
Based on my analysis,
Şüphesiz yapılan tahliller de bu tahminleri doğrulayacaktır.
Further analysis will no doubt confirm it.
Ben analiz yapana dek geri dönmeliyiz.
Until I've conducted an analysis, we have to turn back.