Anaıs translate English
7,655 parallel translation
Efendi kalacağından ana yatak odasını alması gerekir.
Well, since the laird's staying, he should have the main bedchamber.
Lee'nin ana üssü kulenin en üstünde.
Lee's main base is the top of the tower.
BM, ana meclis salonunda, nükleer silahsızlandırma konferansına ev sahipliği yapıyor.
The UN's hosting a nuclear disarmament conference in the main council chamber.
Britta'nın barına gidecektik, Zaman Ana bittiğini söylerse artık.
We were gonna to Britta's bar whenever - Oh. Mother time is willing to call it a year.
Tüm sanal tuzaklardan kaçınmış. Ve bundan da öte bizi devre dışı bırakmak için zırhlı ana bilgisayarı ele geçirmiş.
And beyond that, he hacked into an ironclad mainframe to shut us down.
Oğlunuzun eşinin bir karar verebileceği ana kadar oğlunuzun bedeninin bir depoda tutulmasını kabul eder misiniz?
Uh, could you accept, uh, that until your son's wife is able to make a decision, uh, that your son's body be kept in storage,
Tekrar bir araya gelelim. Ama bu sefer biraz rahatlayın, ana esaslara odaklanın.
So let's get together again, but this time, ease into it, focus on the basics.
Ana tarafından.
On my mother's side.
Aslına bakarsan şu ana dek çalıştığım en iyi ajan.
In fact, he's one of the best agents I've ever worked with.
- Eski patronu dedi ki... şu ana kadar çalıştığı en iyi ajanmış ve gitmesine üzülmüş.
His old boss said that he was one of the best agents he ever worked with and he hated to see him go.
Hayır, şu ana kadar başka sebeplere dayandırılamayan bir şey yok.
No, so far there's nothing that can't be put down to other causes.
Evet, Tyler O'Neill benim ana şüphelim. Ama maskenin arkasındaki kişinin o olduğundan kesin emin değiliz.
Yes, Tyler O'Neill is my main person of interest, okay, but we don't know for sure that that's him behind that mask.
Şu ana kadar 3 polis ve bir çaylak öldürdü.
He's since killed another three cops and a rookie, Officer Taylor.
Washington'un ana sınırları arasına birer çizgi çekersen... bir pentegram oluşuyormuş.
A line between the major landmarks in washington, It creates a pentagram.
Kurtarma ekipleri şu ana kadar 200 Nero çalışanını dışarı çıkardı.
Rescue workers have already recovered the bodies of nearly 200 Nero employees. And it's estimated...
Şu ana kadar, Stark teknolojisi altı parça silah ya kara borsaya düştü ya da Birleşik Devletlerin dülmanlarının eline geçti.
So far, six pieces of Stark's technology have turned up either on the black market or in the arsenals of enemy states.
Dışarıda bir ordu ana kapıya gidiyor.
There's an army outside going for the main door.
Sanırım ana merkez sağlam.
I think main center's live.
Elon Musk'ın ana şifresini asla tahmin edemezsin.
You'll never guess Elon Musk's master password.
Savaş zamanı ayrı görüş paylaşmak bizim için yabancı bir şey değil fakat aynı zamanda savaşı kazanmak adına şu ana kadar ne gerekiyorsa onu yapmışızdır.
We're no strangers to disagreements on the battlefield, but we also have a very long history of doing whatever it takes to win the war.
Şu ana kadar Starling Polisi'nden kaçmayı başarsa da... - Baba.
Though he's managed to evade S.C.P.D. thus far...
Uçağın ana sistemine ve navigasyon yazılımına erişmek için 50 metre yakınında olmalıyım. O zaman uzaktan indirebilirim. - Sessiz olun.
I need to be within 50 yards to breech the plane's internal mainframe and navigation software, but then I should be able to remote ground the thing.
Ana kuzusu.
Mama's boy.
Ancak şu ana kadar Veliaht Prens'i koruyan kişi siz değil miydiniz Ana Kraliçe hazretleri?
But till now, you are the one who's been protecting the Crown Prince.
Şehrin ana merkezine bağlandım ve şimdi neredeyse hattın sonuna varmış olan treni durdurmak için bir kod yazıyorum.
I've linked up to the city's main control, and I'm writing code to convince the board that the subway train's already reached the end of the line.
Bu inanış..... birkaç ana öğretiden oluşur ve..
The code has got a bunch of, uh... Well, they call them pillars.
Şirketin ana merkezi birkaç saatlik mesafede.
Well, the company's headquarters is only a couple of hours away.
Fillmore'un ana su borusu patlamış.
There's a water main break in Fillmore.
Ana kasanın kapısını kapatın!
Shut the main vault door!
O dördüncü aşamada beyin tümörü şu ana kadar semptom göstermemişti ama bugün akut yorgunluk belirtileri gösterdi ruh hali, baş ağrısı, oryantasyon bozukluğu.
He's got stage four glioblastoma and up until now he's been asymptomatic, but today he was showing acute signs of fatigue, headache, mood swings, disorientation.
Ve bu bizi bu ana getiriyor.
And that's what brings us to now.
- Ana kuzusu.
- Mama's boy.
Ana, arka çıkış. Mutfakta da olabilir.
- Uh, the main, the back, maybe the kitchen.
Ben oğlumuzun cinayetinde ana şüpheliyim. O yüzden şu anda ilgilenemediysem affet beni, yapamam.
I'm the main suspect in our son's murder, so forgive me if I can't deal with this right now, but I just can't.
Garajla ana yatak odasını incelemeyi bitirdik şu sıralarda da ofisin işi bitmek üzere.
So, we're finished in the garage and the master bedroom, and they're just finishing in the office now.
Ana nerede?
Where's Ana?
Ondan 6 ay sonra, Wing-Lijun Nakliyesinin ana bilgisayarına bir şey sızdırıp birçok IP'den makinaya saldırıp neredeyse 100 milyonlarına mâl oldun...
Six months later, you infected the mainframe of Wing-Lijun Shipping with a botnet virus that cost them almost 100 million...
Mavi Kobra'ların ana mekanıymış aynı zamanda.
It's like the Blue Cobras'clubhouse.
Disseksiyon. Ana atardamarı yırtılmış.
Her aorta's tearing in half.
Ethan doğrudan ISEA ana sistemine sızdı bu yeterince kötüydü ancak sonrasında bir binayı havaya uçurdu.
Ethan hacked directly into the ISEA mainframe, which was bad enough, but then he blew up a building.
- Ana bölümde boru patlamış.
Busted pipe in the main room.
Şu ana dek sadece tehdit altındayken kontrolü ele geçirebildi ama zamanla daha da ilerliyor.
So far, it's only been able to take control when it's under threat, but... It's wheedling its way in like a tick.
Neyse ki ana kaya yapısı depremde çok fazla hasar almamış.
Hopefully, the bedrock wasn't too badly damaged by the quake.
Ana endişemiz Skye değil.
Skye's not the main concern.
Ana çekirdek operasyon merkezinde kaldı.
The server core's back at the operation center.
Şu ana kadar karşılaştığım her şeyin çok ötesinde.
It's way beyond anything I've ever encountered.
Şu ana kadar, aileye yakın sahip olduğum tek kişi o oldu.
And... until now, he's the closest I've had to family.
Annemin bizi Portland'a getirmesinin ana sebeplerinden biri o.
She's one of the main reasons my mother brought us to Portland.
"Üçüncü ana caddenin aşağısında oturuyor olacaksın"
"You'll be living under the Third Avenue el."
Wolfe'u bulunduğu kısmın aşağısına çekebilirsen onu ana koridora geri götürebilirim, sonra da hücresine.
If you drive him down the spoke, I can follow him back to the central corridor, and into his cell.
Kartellerin hem insan kaçakçılığı hem de uyuşturucu trafiğini nasıl kontrol ettiğini öğrenince, ana hedefimizi Kartel aktivitelerini ülkenin dışında tutmak olarak değiştirdik.
But once I learned how the cartels pretty much controlled, Both the human smuggling and the drug smuggling. We had shifted our primary goal.