English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Ane

Ane translate English

80 parallel translation
Ve Evie, gizlendiği çitin arkasından herşeyi gördü
Ane Evie, hidden under a bench saw everything
Abla!
Ane-san!
Dinle, biz ablamızla beraber cehenneme gidip döndük.
Listen, we've been with our Ane-san to Hell and back again.
Özür dilerim, abla.
I apologize, Ane-san.
Abla!
Oh, Ane-san!
Abla, senin gözetiminde eğitim görmeyi umuyorduk!
Ane-san, we hoped we could train under you!
Lütfen bize yardım et abla.
Please help us, Ane-san.
Abla, bizim dünyamızda sadece güçlüler ayakta kalır.
Ane-san, only the strongest survive in our world.
Abla...
Ane-san...
Bir kız kardeş, diğer kardeşlerini tatmin etmeli.
An Ane-san has to satisfy her brothers.
Ablayla ben bu işle ilgileneceğiz.
Ane-san and I will take care of this.
Abla, bu çok saçma.
Ane-san, this doesn't make sense.
Başınızı çarpmayın hanımefendi.
Ane-san, please watch your head.
Abla, hadi yakalayalım onları!
Ane-san, let's get them!
Abla, silahları getireceğim.
Ane-san, I'll get the weapons.
- Ane ile böyle öpüşmüyorum.
- I don't kiss Mom like that.
Dıane, bu Marshall.
Diane, this is Marshall.
Di... ane.
Di... ane.
Sadece iki ane var... Diğeri bende.
There are only two - I have the other one.
Alt yazıyı hazırlayan : © ane ® nbsp ; nbsp ; ZAİF
[♪]
Jane'de hala yattığı bütün erkeklerin sokak kapılarının anahtarları vardır.
Ane's still got the front door keys of every man she's ever slept with.
A - Ane-san, bu ne?
What's this?
Neredeyse Eşek Derisi filmindeki gibi olacaktı.
It's like in "Peau d'Ane".
ve lincoln burrows'un, ve michael scofield'ında yakalandığı bir ağ.
And-ane lincoln burrows got caught in, and michael scofield got caught in.
Ve eğer öleceksek o zaman savaşarak öleceğiz.
Ane go down, Then, uh... Then we go down swinging.
Benimle yalnız bile kalamıyorsun.
You can't even be ane with me.
- Selam, Ane.
- Hello, Mom.
Sana da sebzeli tofu burger. Teşekkürler.
Ane tofu veggie burger for you.
Kolay gelsin, Ane!
Praise be to Jesus, Ane!
Sadece senin için değil.
You are not the only ane.
Ane, Annie, konuş bizimle.
Ane, Annie, talk to us.
- Ne zaman bir koyun postu görsem ağlarım.
- I cry when I see "Peau d'ane" ( The Magic Donkey ).
Marc Marronnier Koyun postu görünce hüngür hüngür ağlıyor!
Marc Marronnier cries watching "Peau d'ane"!
Aslında, Koyun postu nasıl gidiyor?
Finally, how is Peau d'ane?
Ane, Bak, Monu döndü.
Mama, look, Monu is back.
Bu iyi çünkü bu bin dolarlık şampanyayı içmeye devam edebilirim.
Well, that's good,'cause I can keep drinking this thousand-dollar champ-izz-ane.
Selam, Ane.
Hey, Ane.
Geldiğin için çok teşekkürler, Jane.
Thank you so much, ane, for coming.
Ane'in çocuğu.
The child is Ane's.
Higgity-iç diggity-ma iggity-dım iggity-al.
Yiggity-oo diggity-oo, jiggity-ane? Shiggity-ure diggity-on't, iggity-al-iggity-ex.
Ane.
Oh, Mama.
Açık açık söyl...
The bread, bread ane wi -... No.
Vay be, Annie, haklısın.
Gosh, ane, you're right.
Böylece sağlıklı bir şekilde yaşar. Eğer Hanyang'a gideceksek Jin Hyeong'ane diyeceksin?
What do we say to Jin-hyeong?
Loefer ayakkabı d ane.
What it is, it's a loafer.
Alt yazıyı hazırlayan : © ane ® nbsp ; nbsp ;
[♪]
Ane... anemi...
Larry :
- Jane?
Ane?
Kenji aà ± e you matched on the?
Kenji añe you matched on the?
Ane, lütfen, please...
Look what you've done.
Iggity-an liggity-la, diggity-ın jiggity-ane?
Iggity-I diggity-on't riggity-mem-biggity-er.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]