English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Angry

Angry translate English

21,539 parallel translation
Kızgın bir Tanrı'dan değil.
Not an angry God.
Kızgın olduğunu biliyorum.
I know you are angry.
Benden para istedi, vermeyince kızdı.
He asked me for money and when I said no, he got angry.
Ama oraya sana kızgın olarak gitmeyeceğim.
But I'm not gonna go in there angry at you.
Kızgınsın öyle mi?
Oh. Oh, you're angry?
- Bakın kim sinirlenmiş.
Look who's angry.
- Ne kadar sinirlendin bebeğim? - Sikeyim seni!
- How angry are you, baby?
Kızgın kadınlar, bağıran kadınlar, aldatan kadınlar ve elbette kocalar da.
Angry wives, screaming wives, cheating'wives, and husbands too, of course.
Tamam, elimizde sık sık birlikte yemeğe giden iki kızgın eş ve adamın ilaçlarını aldığına dair doktora karşılık Tessa var.
Okay, so, we, uh, got a couple angry wives having a bunch of lunches and, uh, a doctor's word against Tessa's that this guy took the right medication.
Cruella bana neden bu kadar kızgın olduğunu anlattı çünkü...
Cruella told me why you're so angry with me because...
Ben de kızgındım.
I was angry about it, too.
Ben sadece onunla konuşmak istemiştim ama bazen ne kadar öfkeli biri olabileceğini sen de biliyorsun, değil mi?
I mean, I just wanted to talk to him, but you know what an angry motherfucker he can be, right?
İkimiz de yaptıklarının John'u ne kadar kızdırmış olabileceğini biliyoruz.
We both know how angry it must have made John.
- Ölmesini...
- Angry enough to...
Ölmesini isteyecek kadar kızdırmış mıdır?
Angry enough to want him dead?
Sinirliyken uyuyamam, hiç beceremedim bunu.
I can't sleep when I'm angry.
O kadar kızgınım ki, ona ne diyeceğimi bile bilmiyorum.
I'm so angry that I don't even know what I'm gonna say to her!
- Ama çok öfkeli duruyordun.
But you seemed so angry.
O öfkeli cırtlak ses, evimizin yeni keyif kaçıranının tatlı sesiydi.
That angry screeching was the sweet sound of my new home bummer.
- Ne kadar öfkeli olduğumu yansıtmak için büyük harfle yazıyorum ama her harften önce "shift" e basmak aşırı vakit alıyor.
Kinda. I want to use all caps to get across how angry I am, but it takes forever to press "shift" before each letter.
Biraz sinirlendiler.
They're getting a bit angry.
Çok sinirlendi.
He got very angry.
Sinirli olan birisi falan?
Anyone who's angry?
Kızgın olduğunu biliyorum.
Know you're angry.
Çok kızgındım ve hatalıydım.
I was so angry and I was so wrong.
Şey, görüyorsun ya, sinirlendim ve anahtarları fırlatıp attım.
Well see, here's the clinker : I got angry ; I threw them keys away.
Herkese öfkeliydim.
I was angry at everything.
Belki ama ben hiçbirini cinayet işleyecek kadar sinirli görmedim.
Maybe, but I can't see any of them being angry enough to commit murder.
En kötüsü de, sen ona kızamıyorsun bile.
And the worst thing is, you- - you can't even be angry with her.
Kızgın yüzler.
Angry faces.
Kızgın kraliçeleri kolayca etkileyebiliyorum.
I can easily charm angry queens.
Rachana, lütfen... sinirlenme.
Rachana, please... don't get angry.
Yalan söylediği için ona kızgın falan mısın?
You gonna be angry'cause she lied to you again or what?
Evet, kızdım.
Yeah, I'm angry.
Sadece "Kızgınım" diyor olamaz.
It has to mean more than simply "I'm angry."
Sonra bir bakmışın, Eve günlerce gitmez olmuşum ve eve gittiğimdeyse, içmemek için elimden geleni yapmışım fakat, bu beni sadece daha sinirli yapmış.
Next thing you know, I'm not coming home for days on end, and when I am home, I'm doing my best not to drink but, all that does is make me angry.
Yani, epey sinirli.
I mean, really angry.
Ona çok kızgın olmalısın. Yoksa ameliyathanede neler olup bittiğini izlerdin.
You must be really angry with her if you're not watching what's going on in the OR.
Evet, kızgınım.
Yeah, I am angry.
Ne kadar kızgınsın?
How angry?
Ayrılacak kadar mı?
Breakup angry?
Kızgındım ve acısını ondan çıkardım ama o beni düşünüyordu sadece.
I was angry, and I took it out on her, but she was actually just worried about me.
Onu aradığını biliyorum Norman ve bunun için kızmıyorum sana.
I know you called her, Norman, and I'm not angry about it.
Çok kızgındım.
I was so angry.
Ne zaman onu zorlasam, kızıyor.
Every time I push him, he gets angry.
- Niye birden sinirlendi?
That is a Rolex. Why so angry all of a sudden?
Arkadaşınız yargılayıcı, kibirli ve kimsenin bir şey yapmasına izin vermeyen ukalanın teki bile olsa yatağa kızgın girmeyin.
Never go to bed angry... even if your partner is a judgey, holier-than-thou know-it-all who never lets anything go.
Bölüm 14 Çeviri : homosapiens / YÇÇ
It seems like Yoo Jung is really angry at me.
Bir kadın olarak ilgilenmem gereken çok fazla şeyim var.
He was jealous and angry because you were on that date.
Kişisel beyanım. Büyük bir etki yaratmış mıdır sence?
Does it make you that angry that poor kids lived off some crumbs from you?
Kızdın mı?
Are you angry?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]