Aniden translate English
9,170 parallel translation
Benim baktımlarım aniden ölüyor.
I look at them and they drop dead.
Aniden yaşanan Yengeç Burger yoksunluğuyla başa çıkmaya çalışan kasabamızda bugün kaos hakim.
Complete chaos here today as our town attempts to deal with a sudden and complete shortage of Krabby Patties.
Ayrıca kendisine aniden dokunulmasından da hoşlanmıyor.
She also doesn't like to be touched unexpectedly.
Omuzlar aniden rahatlıyor ve dikleşiyorsa bu "Kendimden eminim" demektir.
Shoulders that are suddenly relaxed and squared are saying, "I am confident."
Dün aniden odasına girmiştim.
I walked into his room yesterday.
Aniden olmuş.
It was sudden.
Öldürüldükleri gece sekiz yaşındaydım ve daha sonra aniden ünlü oldum.
I was eight the night they were killed and suddenly I was famous.
Ve aniden serbest bırakıldılar.
And suddenly they were released.
Nefesim aniden yükseliyor.
"My breath is suddenly rising."
Yani, burada sabah 2 : 00 de oldu, ve sadece bir aniden gibi... anksiyete bu dalga üzerime geldi ve ben - ben gidiyorum gibi, orada değilim "Kahretsin."
I mean, here it was, at 2 : 00 in the morning, and all of a sudden it was just like... this wave of anxiety came over me, and I'm - I'm up there, like, going, "Shit."
Aniden, orada gibi, bu çatlak oldu ve biz baktı ve o oldu "Ah, kahretsin."
All of a sudden, there was, like, this crack, and we looked up and it was, "Oh, shit."
O yüzden mi böyle aniden bastı gitti?
Is that why she left so suddenly?
Karanlıkta leopar arısı tarafından sokulan örümceğin acı dolu tıslamalarını aniden duyardınız ve ölümcül mücadelelerinde, birinin yatağına düşerler ve ısırırlar, sokarlar, boşa çabalarlardı...
In the darkness, you would hear the sudden anguished hiss of a spider being struck by an adult leopard wasp and in their mortal struggle, they would plummet to one's bed biting and stinging and thrashing...
Amerika Birleşik Devletleri Japon İmparatorluğu'nun deniz ve hava kuvvetleri tarafından aniden ve kasten saldırıya uğramıştır.
The United States of America was suddenly and deliberately attacked by Naval and Air Forces of the Empire of Japan.
Aniden aklını okuyabiliyorum.
Suddenly, I can read your mind.
sonra ne olacak herşeyin aniden düzeleceğini mi sanıyorsun?
And then what? You think everything will suddenly be fixed?
O sivil aniden ortaya çıkıp "Tüfek" dedi ve ben de onun- -
That civilian came out of nowhere and said, "Shotgun," and I did not know...
Aniden ortadan kaybolduğunu iddia eden bir teori var.
There's a theory that suggests he suddenly disappeared.
Aniden gitti.
She left suddenly.
Üzgünüm, ben sadece aniden kötü hissetmeye başladım.
- Sorry. I just, uh... suddenly started to just feel- -
Beni aniden çekmen!
This yanking!
Ve delik aniden açıldı?
And it just opened up?
O aniden açtı.
She just opened right up.
Seni sahilde ve kafede aradık ama fırtına vardı biliyorsunuz yazın hava aniden değişir...
We looked for you on the beach, at the cafe, but there was a storm, you know when the weather changes suddenly in summer...
Heyecanlanır diye korkuyorum anlayamıyorum, neden aniden hepsi ziyarete geliyor ki.
I'm afraid she'll get anxious, not understanding why, suddenly, they're all coming to visit.
Sonra, aniden... bir araba çıkıverdi ve yandan bize bindirdi.
And then suddenly this... this car appeared out of nowhere and sideswiped us.
- Bir gün aniden ortaya çıkarlar, ertesi gün bir bakarsın yoklardır. - Evet.
They appear out of nowhere, then they're gone the next day.
Daha sonra sen sinirlendin ve ben aniden şöyle hissettim :
Then, God, you flipped it. And all of a sudden...
Sonra aniden yatmak için tartan pijamaları giyen ve daha "misyoner pozisyonu" demeden iyi geceler yatış pozisyonuna geçen bebeler olduk.
And then suddenly, whoa, we're a PG-13 wearing tartan pyjamas to bed doing the goodnight rollover before you can say "missionary position".
Aniden telefon kulübesi dövüşüne döndü!
Rapidly becoming a phone booth fight! Go!
Evrenin her insan için ayrı bir planı olduğunu bilsek de bir aile olarak böylesine güzide bir dostun aniden aramızdan ayrılışını kabullenmek oldukça zor bir durum.
And as family, even knowing that the universe has a plan for each human life... it's hard to accept the sudden loss of such a good and decent person.
Neden aniden benimle ilgilenmeye başladın?
Why the sudden interest in me?
O'Reilly megan içinde aletini yüzde 12'sini sahip. Aniden seks değil?
Having 12 % of your dick inside Megan O'Reilly is suddenly not having sex?
Sen Tanrım, aniden çıkıp geldin Mısır'dan, ekili topraklardan... ekmeği çoğalttın ve hastaları iyileştirdin sözlerinle... Babaya dönmeden önce göğe yükselerek.
You Lord, in your sudden flight from Egypt, across sown paths... multiplied the bread and healed the sick with the gospel before returning to the Father with Your ascent.
Önceden aniden kapattığım için özür dilerim.
My apologies for hanging up so abruptly on you earlier.
Sonra aniden bu patlama gerçekleşti ve insanlar bağırmaya başladı.
Then suddenly there was this explosion and people started shooting.
Geçen akşam aniden Kuzey Afrika'daki havayolu şirketinde pilotluk yapmış olan bir arkadaşımla aramızda geçen konuşmayı hatırladım.
The thing is, last night, I suddenly remembered a conversation
Aniden bir enerji yükselmesi bilincin kısa bir anı onlar koma evresi içinde geçmişe kayarlar.
A sudden surge of energy, a brief moment of consciousness and then they lapse back into their coma state.
- Neden aniden sana inanayım?
- Why should I trust you all of a sudden?
Birini ortadan kaldırıyorsunuz ve aniden tüm dünya değişiveriyor.
You eliminate one person And all of a sudden The whole world changes.
Aniden bu şey nedeniyle Böyle gelmişti idealist bir topluluk şiddet etrafında inşa ve bilirsin, Özgürlükçü ücretsiz ticaret, aniden yerine gibi görünüyordu Bu kanlı suç komplo.
Because suddenly this thing that had seemed like an idealistic community built around non-violence and, you know, Libertarian free commerce, suddenly seemed instead like this bloody criminal conspiracy.
O İddianamede nihayet çıktı, aniden vardı etrafında hiç masraf Bu Cinayet-For-Kiralama suçlamalar, Sadece uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama ve bilgisayar korsanlığı.
Then when the indictment finally came out, there were suddenly no charges around these Murder-For-Hire accusations, only the drug trafficking and money laundering and computer hacking.
Sonra aniden, Şimdi yayılır.
Then all of a sudden, it's now spread.
Aniden duruyor çünkü Sağ Tor ortasında
Because suddenly she's standing right in the middle of Tor,
Duruşmadan önce üç hafta, Murders - meselesi For-Kiralama aniden ortaya çıktı.
Three weeks before the trial, the issue of the Murders - For-Hire suddenly resurfaced.
Deneme aniden sona erdi ertesi gün.
The trial ended abruptly the next day.
Bedenime vurdum aniden ayağı kalkıp etrafa bakındım... "Şimdi mi oldu bu, gerçek miydi?" dedim.
And, like, I hit my body, and I, like, sat up instantly and, like, looked around, and was like, " did that just happen?
Ondan sonra, zihnim aniden çocukken tecrübe ettiğim şeylere paralel bir şey çizdi. Sonra taş kesildim.
My mind immediately drew a parallel to the things I had experienced as a child, and I was petrified.
Aniden, "Bir şey yaklaşıyor." dedi.
- And suddenly she goes, "Oh, something's coming."
Aniden meseleyi kavradım.
I suddenly had this, like, kind of realization.
- Tamam, senin sorunun ne? Niye aniden kalbin değişti?
Why the sudden change of heart?