English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Animals

Animals translate English

13,714 parallel translation
Sadece diğer tüm hayvanlar uyurken kısaca yiyecek arayıp dönerdi. Orman ay ışığıyla doluydu.
only coming out for food briefly when all the other animals had gone to sleep and the forest floor was bathed in moonlight.
Mekanik hayvanlar icat edip beni sanki uçacakmışım gibi hissettiriyor.
He invents mechanical animals and he makes me feel like I can fly.
- Lanet olası pis hayvanlar temizlenmiyor.
Filthy fucking animals not cleaning up.
Testlerimize göre, gezegenin yüzeyi, çok daha fazla bitki ve hayvan olmadan yaşamı destekleyemeyecek kadar çorak.
Our tests indicate the planet's surface without considerably more vegetation or some animals, simply too barren to support life.
Yılın başlarında parçalanmış hayvanların üstünde vardı.
It was on mutilated animals earlier this year.
Hayvanlara işkence etmek seri cinayetin öncüsüdür.
Torturing animals is a precursor to serial killing.
- Hayvanları nerede buldunuz?
Where'd you find the animals?
Avlanma, öldürme ve ölü hayvanların bulunduğu yer.
Got the three points, the hunting and the kill zones and, now, where the dead animals were found.
Bütün hayvanlar gibi karnını doyuruyor.
Like all animals... it eats.
Porno filmlerde gördüğü, kadınların hayvanlarla yaptığı, cinsel ilişkiler, grup seks ya da tecavüz gibi konulardan bahsediyordu.
He spoke about acts that he had seen in pornographic films involving such matters as women having sex with animals and films showing group sex or rape scenes.
Sanırım en utanç duyulabilecek olanı, onun pornografik tanımlarıyla bahsettiği, Büyük göğüslü kadınların yeraldığı, insanların yaptığı çeşitli seks aktiviteleri, ya da hayvanlarla.
I think the one that was the most embarrassing was his descriptions of pornography involving women with large breasts engaged in a variety of sex with different people or animals.
Koch yabanileri tutuklayacak
Koch is a man who will lock up the animals
Ama bunu başardığımızda, rezil, yasadışı grafiti pisliklerini dert etmemiz gerekmeyecek.
But when we do... there won't be any more vile, lawless graffiti animals to worry about.
Kondomlardan bir kaçını şişirip onlardan balondan hayvan yapacağım.
I'm gonna blow up some condoms and twist'em into balloon animals.
Önce daha farklı kuşlar ve hayvanları işe alırdım.
Well, for one, I would employ a more diverse variety of birds and animals.
Biz hayvan değiliz.
We're not animals.
Herkesi öldürdüler. Kadınları, çocukları hatta hayvanları.
They killed everyone- - women, children, even the animals.
Sebep bu adamların hayvan olmaları.
The reason is that these men are animals.
Hayvanların burada öldürüldüğü bir şey, Ama insanlar mı?
It's one thing that animals were slaughtered here, but human beings?
Vahşi hayvanlar gibi gözüksünler diye köpekleri boyayıp giydiriyor.
Uh, he dyes and grooms dogs, so they look like wild animals.
Müthiş hayvanlar.
Amazing animals.
İnsanlar hayvanlaşabiliyor, değil mi?
People can be animals, eh?
Hayvanlar.
Animals.
Yaratıklar lanet hayvanlar.
Subbies are freaking animals.
Koruma İdaresi'nin adamları bugün silahsız bir adama kimyasal sıktı.
Those CA animals used capsicum spray on an unarmed man today.
Laboratuvarda hayvanlara deney yapılmasının yasaklanması tasarısı yasa olmak üzere.
A government bill to crack down on laboratory experiments on animals is expected to become law today.
Bu hayvanları beslemek de işin parçası mı?
Is feeding these animals part of the job too?
Tüm bu hayvanlar zehirli.. ... o yüzden onlara dokunmayın
All of these animals are poisonous so please don't touch them.
Gidip de o hayvanlarla baş etmemin tek yolu bu.
It's how I get in there and deal with those animals.
Herifler senin onlara haddini bildirmene alıştı artık.
Those animals are used to you putting them down now.
Bütün bu ölü hayvanlar...
All these dead animals...
O hayvanların aksine biz hayatın ne kadar kırılgan olduğunu biliyoruz.
Unlike those animals we know how fragile life can be
Hayvanlar için yapılan yiyecekleri yiyorduk.
We ate food made for animals.
Çünkü hayvanlar korkup kaçacaktır.
Because the animals will run scared.
Müzikle. Hayvanlarla.
With music, with animals,
Bunu bu kadar aşağıya çekerek, buradaki hayvanları... içeri girmek için cesaretlendirmek istemezsin değil mi?
You don't want this slipping down too far, encourage the animals that venture in here, do you?
Halkla İlişkiler bölümü deniz hayvanlarının korunması üstünde çalışıyor.
The PR department is currently promoting the conservation of marine animals.
Hayvanlar konuşmaz ki.
I don't like that movie. The animals don't talk.
Hayvanların dilinden anlıyorsun.
Well, you really have a way with animals.
- Sen de anlıyorsun.
You have a way with animals.
Hayvanların dilinden anlama şeklin hayvanların dilini anlamamak.
Your way with animals is not having a way with animals. Oh.
Hayvanlar ölene kadar besleniyor.
The animals are bred for death.
Bu hayvanların görüşleri yok. Tamam mı?
These animals don't have any thoughts.
- Konuşan hayvanlar.
- Talking animals.
Filistinliler birer hayvanlar.
The Philistines are animals.
Bayan Suzanna beşik dönencesine yaptığın hayvanları almam için gönderdi.
Miss Susanna told me to come down for them animals you made for the mobile.
Onlar hayvan.
They're animals.
Güneşin doğuşu ile uyanmayı hayvanlara bakmayı falan iyi biliyor.
He knows what it's like to wake with the sun, tend the animals, live off what you raise.
Hayvanlar hakkında çok şey biliyorsun.
My. You certainly know a lot about animals.
Hayvanların ateşini ölçebilirim.
I could take the animals'temperature.
Hayvanlar sağlıklı.
The animals are healthy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]