English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Anneme

Anneme translate English

8,525 parallel translation
Anneme, ailemi koruyacağıma dair söz verdim.
I promised my mother I would protect my family.
Ölmeden önce anneme son söylediğim buydu.
It was the last thing I said to her before she died.
Bunlar anneme aitti.
These... Belonged to my mother.
- Birisi bunları anneme vermiş.
Someone gave these to my mother.
Anneme söyleyeceğim.
Tell Mother.
Anneme destek olmamı istedin, izin ver anneme destek olayım.
You asked me to take care of Mom, let me take care of Mom.
Şimdi bu olanları anneme söylemeyeceğin anlamına mı geliyor?
So does this mean you're not gonna tell mom?
Hayır, anneme hasta olduğumu söylerim yarın benim için not yazar.
No, I'll just tell my mom I was sick and then she'll write me a note tomorrow.
Anneme bile söylememeliyiz.
We shouldn't even tell my mom.
Anneme tüm o Wilden kutularını taşıması için yardım etti ve mahkemede Travis'in babası için şahitlik yaptı
He helped my mom with the whole Wilden deposit box thing and he stood up for Travis'dad in court.
Ben yürümeye başladığımdan beri anneme mutfakta yardım ediyorum.
I've been helping my mom in the kitchen since I could walk.
Anneme neler yapabilmiş olduğunu düşünmeden bir daha onun gözlerine asla bakamam.
I can't even look at her now without thinking she might've had something to do with what happened to my mom.
Ama anneniz, anneme misafir evinizi kiralayabileceğimi söylemiş.
Your mom told my mom that I could rent your guesthouse.
Anneme aitti.
It belonged to my mother.
Lütfen, anneme söyleme.
Please don't tell my mother.
Anneme el sallasana.
Wave to Mama.
Anneme ve babama...
My mom and dad, they...
Anneme katlanıyorum çünkü sonuçta o benim annem, ama...
I put up with her'cause she's my mom, but...
Ve, o gerçekten... çok sarhoş olmuştu ve... eve dönme zamanımız geldiğinde, arabanın anahtarlarını anneme vermedi.
And, he got really... You know, drunk, and... When it was time to leave, he wouldn't give my mom the car keys.
Kaptan Poldark bize yardım ediyor ama anneme ve kardeşlerime de yardım etmesini isteyemem.
Cap'n Poldark do help us, but I can't ask him to help my mother and sisters.
Anneme, bardaki hayranlarından birisiymiş gibi davranmanın durumu daha iyi bir hale getirdiğini mi düşünüyorsun?
Do you think the fact that you treated my mother like one of your bar groupies makes it better?
Alt kata gitmelisin, aksi halde Adam gene anneme vurulabilir.
You should go downstairs, otherwise Adam might crack onto Mum again.
Brandon James anneme takıntılıymış.
Brandon James was obsessed with my mom.
- Silahı anneme doğrultmayı kes!
- Stop pointing that at my mom!
Anneme ilaç verebiliyor.
He can get medicine for my mother.
Eğer anneme sinirliysen hatta canın sıkkınsa bile baş edebiliriz.
Look, even if you're angry with Mom, even if you're sad, we can handle it.
Bu yalanlar... hepsi anneme ait.
These lies... it's... it's all my mom has.
Anneme göstermeye mutfağa gittim ve titreyerek yerde öylece yatıyordu.
I went inside the kitchen to show mom and.. She was just layin'there.. Shaking like that.
Anneme senin yanında olduğumu söyledim.
I told my mother that I'm at your apartment.
# Anneme söylediğimde yüzümden yaşlar akıyordu #
♪ I told my ma, tears rushing down my face ♪
Anneme beni gördüğünü söylemesen olur mu?
You mind not telling my mom that you saw me?
- Anneme hep yardım ederdim.
I used to help Mum.
Beni eve kadar götürdü ve anneme olanları söyledi ve ondan özür diledi.
He wheeled me all the way home, and he told my mom what happened and he apologized to her.
# Anneme ve babama birlikte kaldıkları için teşekkürler #
♪ Thank God for Mom and Dad for sticking two together ♪
Babama, anneme ve büyükanneme teşekkür etmek istiyorum.
I WANT TO THANK MY DAD, I WANT TO THANK MY MOM, AND I WANT TO THANK MY BUBBY.
Son baktığımda, buradaki herkes tek bir kişiye çalışıyordu. Anneme.
Last time I checked, everyone here worked for one person...
Anneme güveneceğime sıkışmış yılana güvenirim daha iyi.
I trust my mother about as much as I would a stuck snake.
- Anneme benziyor muyum?
I look like my Mum'?
Bunu henüz anneme babama söylemedim.
I haven't broke that to my parents yet.
Büyuk anneme tek oglunun oldugu haberini vermek zorunda kaldigimda 10 yasindaydim.
I was... ten years old when... I broke the news to my grandmother that her only son had died.
Tıpkı anneme yaptıkları gibi. Tabi senin bundan haberin yoktu, değil mi?
Just like they killed my mother, but you clearly didn't know that, did you?
Anneme güvenebilirsin.
You can trust my mom.
- Anneme söyleyecek misin?
Will you tell my mother?
Eğer eve gelen adamı anneme söyleseydim, babam hala yaşıyor olur muydu?
[sighs] If I'd told my mom about the man coming to our house, Would my dad be alive today?
Anneniz anneme misafirevinizi kiralayabileceğimi söylemiş.
Talia Sandoval, Emily Fields. Your mom told my mom that I could rent your guesthouse.
Anneme her kuruşunu vereceğim.
I'll make sure that my mom gets this.
Teklifi sindirmesi için anneme zaman tanı.
You just have to give her a minute to take it all in.
- Anneme çağırmaya gidiyorum.
I'm getting in with Mum. Don't go!
- Seni anneme diyeceğim!
- I'm telling Mom!
- Hayır, anneme de bahsetmedim.
- No. Mom either.
Anneme değil bana.
Not her.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]