English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Apb

Apb translate English

783 parallel translation
Hemen onun için bir tutuklama emri çıkartacağım.
I put an APB on him.
Honda'yı, kartı ve sonra da silahlı adamı bulacağız
We pick up Honda, get the ration card, and put out an APB.
Barry'yi ara ve Lacey için bir APB'yi dışarı çıkarmasını söyle.
Call Barry and tell him to put out an APB for Steve Lacey.
O adam için yakalama emri çıkarttık.
We've got an APB out for that guy.
McCoy ve Sam için bültene ne dersin?
How about an APB on McCoy and Sam?
Hemen bu bilgileri dağıtın!
Put out an APB immediately!
- Neden hakkında bülten yok o zaman?
- Why is there no APB on you?
Hakkında polis bülteni var.
We got an APB out on it.
Seni arıyorlarmış.
There's an APB out on you.
Araç için arama bülteni çıkarttım.
I got an APB out on it.
O, orospu çocuğu için bülten çıkar.
Put out an APB on that son of a bitch.
- Yani, Ferguson soruşturması koca bir sıfır olacak.
- So the APB on Ferguson... is coming up goose eggs.
Biz geç saatlere kadar burdayız.
We got an APB out on him.
Sen almışsın ve elimizde, Doyle ve bir Webb'in ifadesi var.
They named you and we got an APB out on a Doyle and a Webb.
Bu Michael'ın tutuklama emrinin kaldırıldığı anlamına geliyor değil mi?
Does that mean that Michael's APB has been cancelled?
Bombadan hâlâ haber olmadığı ve bizim adımıza arama emri çıkartıldığını öğrendim.
Still no sign of the bomb, and the APB has been reinstated.
Michael, bir devriye aracı tarafından takip ediliyoruz.
michael, there's a patrol vehicle approaching in response to the APB.
Arama emrindeki tanımlara uyan ve hız limitini aşan bir aracın peşindeyim.
I've got a vehicle answering the description of that APB, movin'at speeds off the clock.
KITT, artık arama emri kaldırıldı, değil mi?
KITT, that APB is off now, right?
Tüm birimler, 121 Sutter'da hırsızlık olayı.
APB, theft at 121 Sutter.
Evet, APB'den çıkardım ve medyayı uyardım.
Yeah, I put out an APB and alerted the media.
Cain için arama emri çıkartalım.
Well, let's put an APB out on Cain.
- Dent için arama bülteni çıkaralım.
- Let's put an APB out on Dent.
Minik kuş için duyuru yayınlayacağız.
We're gonna put out an APB on Big Bird.
Genel arama emri çıkar.
I'm thrilled. Put out an APB.
Rapor yazmam için açıklama almam gerek.
To put an APB out, I need a description.
Tüm birimlere, beyaz bir Ford minibüsü bildiriyorum en son Henderson Yolu'ndan kuzeye giderken göründü.
I'd like to put out an APB on a white Ford van, last seen heading north on Henderson Way.
- Polis'te onun için arama izni çıkardı.
And the police have an APB out on her, as well.
- Polis hakkında arama bülteni çıkardı.
- The police have an APB out on him.
Şu steyşın vagon hakkında en kısa zamanda arama emri çıkarmak istiyorum.
I wanna get out an APB as soon as possible on that station wagon.
Bu şimidiye kadar alabilidiğimiz tek haber.
There's an APB out on'em.
Arabaya bir aranıyor ilanı koy.
Put out an APB on that convertible.
Görüntüleri kontrol edip tüm birimlere hırsızların eşgallerini ilet.
Look at this video so we can put out an APB on these robbers.
Şimdilik bir şey yok.
The APB went out last night. Nothing yet.
- Hakkında arama emri çıkartıldı.
- There's an APB on him.
Arama duyurusu çıkarın, bakalım ne olacak.
Put out an APB and see what we get back.
Muhtemelen onu arıyorlardır.
There " s probably an APB out on her.
Onları ihtiyadi olarak gözaltına alıyorum ve Perez'in görüldüğü yerde tutuklanması için bülten çıkarıyorum.
I'm gonna keep them both under protective custody, but I'm putting out a APB on Perez.
Ben de evet deyiverdim.
Roberts, I want an APB on the Flash out on the wire now.
Bütün devriyelere haber verin.
Put out an apb for'em.
Şeytana benziyen lanet herifler için arama emri mi çıkartayım?
Put out an APB on some fucking guy who looks like the devil?
Bütün şubelere haber verin.
Put out an APB.
APB'yi aramamızı ister misin?
Want us to call in an APB?
APB mi?
An APB?
CIA onu MIA * olarak listeledi..... ama V.A. * I.D. onu M.O. * yaptı, biz de onu APB'ye * koyduk.
The CIA listed him as MIA... but the V.A. I.D.'d his M.O., and we put out an APB.
Acil durum.
APB, the works.
Dan Keeton, Hugh Priest'ı da haberdar et.
I also want an APB on Dan Keeton, Hugh Priest.
Oğlunuzun motosikletine eyalet çapında APB koydum.
I put out a statewide APB on your son's motorcycle.
Çok uzağa gidemez.
We got an APB out on her. She won't get far.
- Hakkında tutuklama kararı çıktı.
It may interest you to know there's an APB out on you.
- Arama emri çıktı.
- The APB went out.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]