English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Appreciate

Appreciate translate English

23,477 parallel translation
Minnettarım!
appreciate it!
Kulüpteki kızların bunu takdir edeceğini sanmıyorum.
I'm quite sure the ladies at the club will not appreciate this.
Yardımın için teşekkür ederim.
Well, I-I appreciate the help.
Teşekkür ediyorum Harvey ama 24 saat boyunca hücremden çıkmadan bekleyemem.
Oh, I can appreciate that, Harvey, but I can't exactly hide in my cell 24 hours a day.
İyiliğin için minnettarım Dave.
I Really appreciate the favour, Dave.
- Teşekkür ederim.
- Appreciate it.
- Pekala, ben teşekkür ederim.
- All right, I appreciate you.
Bunu takdir ediyorum Spencer.
I appreciate that, Spencer.
Teşekkür ederim.
I appreciate that.
Evet. Minnettarım.
- Appreciate that.
Bunun için minnettarım ama verdiğin söze güvenerek hareket edemem.
I appreciate that. But I can't count on it.
Çok teşekkür ederim.
I really do appreciate it.
Birçok ilk randevumdan çok daha farklı oldu, çok zevk aldım, teşekkürler.
I mean, this is so much different than my normal first dates that I really appreciate this, so thank you.
Benim için yaptıklarını takdir ediyorum Nick.
I appreciate all that you've done for me, Nick.
Sizin yanınızda benim lafım olmaz efendim. Ama böyle düşündüğünüz için teşekkür ederim efendim.
I'm not in your league, sir, but I certainly appreciate the sentiment.
Sizi seviyorum ve bu anlarda birlikte olduğumuz için mutlu olmak zorundayız çünkü bir daha bunu yaşamayacağız, hem de hiç.
I love you, and we have to appreciate these moments together because we will never have this again, never!
Bizi yeniden bıraktığın için teşekkür ederiz.
We really appreciate you giving us a drive again.
Sözlerimin bana karşı kullanılması hoşuma gitmiyor Tara.
I don't appreciate my words being used against me, Tara.
- Eyvallah hacı, sağolasın.
Thank you, lad. I appreciate that.
- T, jestin için müteşekkirim ama Patrick Woijchik'le iş yapmak istemeyiz.
Well, T., I appreciate the gesture, but we do not want to get in business with Patrick Woichik.
Benim için durmandan dolayı memnun oldum ama kalmak zorunda değilsin.
Well, I appreciate you stopping and all, but you don't have to stay.
Teklifin için teşekkürler anne.
I appreciate the offer, Mom.
Uyandırdığın için sağol.
Appreciate the tickle.
Minnettarım.
I-I appreciate it.
Çaban için minnettarım Ted.
I appreciate you making the effort, Ted.
- Özgün olmayı takdir ederdin.
You used to appreciate originality.
- Ve bende buna minnettar olurum.
- And I appreciate that.
Söylediklerinden dolayı minnettarım.
I appreciate what you said.
Emily, geldiğin için minnettarım.
Emily, I appreciate you coming.
Ne istediğimin farkındayım.
I appreciate what I'm asking.
Sizin için zor olduğunun farkındayım ama...
I appreciate this is difficult for you, but...
Takdir ettim.
I appreciate it.
Tüm dikkatinizi bize verdiğiniz için teşekkürler ama sizin bir sekreteriniz yok mu?
Yeah, hey, we appreciate the extra attention, but don't you fellas have a receptionist?
Minnettarım.
I really appreciate it.
Ah, Georgie... sözlerin çok hoş olsa da, bu aşk meşk işlerine kapalı gibiyim şu aralar.
Uh, Georgie... don't think that I don't appreciate it, but I'm pretty much closed for business.
Düşündüğün için sağ ol ama bu benim kararım, senin değil.
I appreciate your concern. But it's my choice. Not yours.
Makbule geçti.
Appreciate it.
Şimdi ofisimden defolup gidersen çok memnun olurum.
Now, if you would kindly get the fuck out of my office, I would appreciate it.
Gizliliği anlarsın diye düşündüm.
I thought you'd appreciate the privacy.
İstifanız için minnettarım.
I appreciate your resignation.
Kocasına destek olan bir kadına saygı duyarım ama.
But I appreciate a woman who supports her husband.
Stazic, benim için yaptıklarına minnettarım, ama bu arkadaş olduğumuz anlamına gelmez.
Stazic, I appreciate what you've done for me but it's not like we're suddenly friends.
FBI'ın bu olayla ilgilenmesine memnunuz.
Appreciate the FBI taking an interest in this case.
Aramızdaki dostluğu yeniden canlandırmak istemene minnettarım.
I appreciate your attempts at bro-mantic rekindling.
Teşekkür ederim, ama olayın durumu yüzünden ortak soruşturma yapacağız.
I appreciate that, but because of the profile of the incident, we'll be doing a parallel and independent investigation.
Teşekkür ederim.
Appreciate that.
Teşekkür ederim canım.
Well, I appreciate you saying that, sweetheart.
- Sadece sizin için en iyisini istiyorum.
I only want what's best for you. I appreciate the thought.
- Bu lakabı kullanmazsak sevinirim.
I'd appreciate it if we'd refrain from using that.
Bir açıklama bekliyorum.
I'd appreciate an explanation.
Sevindim.
I appreciate it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]