English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Appropriate

Appropriate translate English

4,016 parallel translation
Sizin bu tümden yıkımınız hoş görüldü.
Your total ruination seemed appropriate.
Jane Forrest, uygun müşteriler için seçkin mülkler.
Jane Forrest, exquisite properties for appropriate buyers.
Uygun gördüğünüz para cezası ve en uzun kamu hizmeti cezasını kabul edeceğiz.
We'll accept maximum community service and whatever fine you deem appropriate.
Şu an okulda olmamız çok iyi oldu çünkü sana bir ders vermek üzereyim.
You know, it's really appropriate that we're at a school, because I'm about to teach you a lesson.
Sosyal olarak uygun olur mu acaba diye düşünmeden sapık gibi buraya geliyor güzelim kız arkadaşımı kaçıyor buradan.
You know, she comes in here like a stalker with no sense of what's socially appropriate, and she just drives out my sweet, sweet, sweet girlfriend.
Niyetimi, ona söylemem uygun olana kadar saklayacağım.
I'll hide my intentions until it's appropriate to tell her.
Hayır, o bunun için hiç uygun değil.
Oh, no, he's not appropriate at all.
Artık üçüncü dünya ülkelerinden birine taşeronluk sağlayan bir hukuk firmasıyla iş yapıyorum.
I now have a job in a law firm allowing me to subcontract low skill manual nonsense to an appropriate member of the third world.
- Bu uygun bir insan davranışı değil.
That is not appropriate human behavior.
Uygun insan davranışını belirtebilir miyiz acaba? Bu drama da neyin nesi?
Can we just say what is appropriate human behavior?
Ve eğer ayrıldığınız kızlar seksiyse onlara çıkma teklifi etme hakkını bize veriyor tabii ki 7 günlük bekleme süresinin ardından.
And that if your ex is hot, we, the members of Boss Co., reserve the right to ask her out after the appropriate 7-day waiting period.
Sanırım artık başlamamız uygun.
I think it's appropriate to begin...
Fakat inançlarını belli ettiklerinde konu kamuya açılıyor ve gazetecilerin bunu gündeme getirmesi için fırsat doğuyor.
But if they do hold their religion on their sleeve then it becomes in the public domain and it becomes appropriate for journalists to bring it up.
Mahkûm arkadaşlarını kirletmenin uygun olduğunu mu düşünüyorsun?
You think it's appropriate to violate your fellow inmate?
Şimdi bunu harcamak için düzgün bir yol bulmalıyım.
Ooh. Now I've got to think of an appropriate way to spend it.
Yaşlı kocakarı prense sadece yaşı yaşına uygun bir prensesle tanışırsa bozulacağına dair bir büyü yaptı.
So the old crone cast a spell that is only broken when the prince meets an age-appropriate princess.
Artık patronum olacağına göre bunları kabul etmek belki de uygunsuz olur diye düşündüm.
I got to thinking, since you're actually my boss now, maybe it's not appropriate to accept these. Mm.
Dusarque'ın madalyonumu ve sürüş belgelerimi sağlaması için tüm evrakları düzgün.
Dusarque has all the appropriate paperwork co-opting my medallion and my ride log.
Sanırım Harlem hakkında bir şarkı çok uygun düşecektir çünkü o Harlem'i yeniden akıllarımıza sokmamıza yardımcı oldu.
And I think a song about Harlem is very appropriate because he has helped to put Harlem back on our minds.
Uygun bir tepki için bekleyebilirim.
I can wait for an appropriate reaction.
Ve sana istediğin tüm kredileri vereceğim.
And I'll give you all the appropriate credit.
Yok, o bana sadece "Yaşa uygun, temin edilebilir" kadınlar sağladı.
No, that only got me obtainable, age-appropriate women.
Ama doğru şey, teşekkür için bana içki ısmarlamak olurdu.
Although the appropriate thing would be to buy me a thank-you drink. Um...
New York her zaman müziği ve kültürü kucaklamıştır. Bu gece burada olan müzisyenler dünyanın dört bir yanından kendi alanlarının en iyileridir. O yüzden Amerika turnesindeki son duraklarının New York olması bence çok uygun olmuş.
New York has always embraced music and culture, and the musicians here tonight represent the finest in their field from all over the world, so I think it is entirely appropriate that the last stop on their American tour...
- Bayıldım ama masaj için uygun bir giysi mi?
Me love, but is this appropriate massage wear?
"Hayır de!" uyuşturucu karşıtı kampanyalar için uygun bir slogan olabilir.
'Just say no'is an appropriate slogan in anti-drugs campaigns.
Bu sefer yaşlarına daha uygun hediyeler aldım.
I brought them some more age-appropriate presents this time.
- Şu duruma cuk oturuyor.
- It seemed appropriate.
Eğer davalı tarafın bununla ilgili bir sorunu vardı ise, bunu zamanında söylemeliydiler.
If defence had a problem with the evidence, they should've argued it at the appropriate time.
Böylesine her şeyini ortaya koyup diğer insanlara karşı neyin uygun olup olmadığını takmamana bayılıyorum.
I like how you just put it all out there, and screw what other people think is appropriate.
- Evet. Benim yaşımdaki bir kadınla birlikte olmak uygun mu?
So seeing someone my age, you think that's appropriate?
En uygun tepki bu.
THAT IS THE APPROPRIATE REACTION.
Bence onunla görüşmeyi keserseniz daha uygun olacak.
And I think it would be appropriate if maybe you all, you know, stopped seeing him.
Geçen gün seninle kiliseden sonraki konuşma şeklim uygun değildi.
The way I talked you after church the other day was not appropriate.
Uygun vakit gelince ben ona söylerim.
I'll tell her, when it's more appropriate.
Amanda Clarke daha uygun.
Amanda Clarke's more appropriate.
Münasip olacağını düşünmedim leydim, Lord Hazretleri de benimle aynı fikirde.
I didn't think it appropriate, ma'am, and his lordship agreed with me.
Davalı, nam-ı diğer Ron Swanson nam-ı diğer patronum Leslie Knope'un, nam-ı diğer öteki patronumun düğününde, daha fazla zarar olmasını engellemek için uygun miktarda güç kullandı.
Defendant, alias Ron Swanson, alias my boss, used appropriate force to prevent further damage to the wedding of Leslie Knope, alias my other boss.
David Clarke'ın hukuki affını garantilemek için gerekli her önlemi alacağım.
I will take every appropriate measure to secure a presidential pardon for David Clarke.
Çünkü benim annem ne zaman ölmesi gerektiğiyle ilgili anlayışlı birisiydi.
Well, that's because my mother had the decency to know the appropriate time to die.
Ash, gel de bu akşam için uygun bir şeyler seçmeme yardım et.
Ash, please. Come and help me pick out something appropriate for this evening.
Benimle ayak fetişi konusunda konuşmak istiyorsun ama içindeki Katolik kız bunun uygun olmayacağını söylüyor.
You want to talk to me about the whole foot fetish thing... But the catholic schoolgirl in you tells you that it's not necessarily appropriate.
Uygun bir gizlenme kimliği buldum.
I've found an appropriate cover.
Yaşımıza daha uygun bir şey yapabiliriz. Ulusal radyo kanalı dinleyebiliriz veya toz mama yiyebiliriz.
We could do something more age-appropriate like listen to NPR or drink ensure or something like that.
Belki de "şeytanî değersizlik" ifadesi daha uygun olur.
Perhaps "fiendish vanity" is a more appropriate phrase.
İyi, yarın gece uygun olur mu?
Well, would tomorrow night be appropriate?
Magnum dizi müziğinin uygun olacağını düşündüm.
I just... felt the Magnum P.I. theme was appropriate.
Bunun uygun bir hediye olduğunu nereden çıkardınız?
Why would you think this is an appropriate gift?
Yaşı yaşına uygun, bir sevgilisi olduğu anlaşıldı.
Turns out he's got a girlfriend, who, for once, is age appropriate.
Bu uygun olur değil mi?
I bet that's appropriate, right?
Gergin.
An appropriate response, considering the state of things.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]