English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Aradı

Aradı translate English

67,181 parallel translation
- Aradım bile, hadi gidelim!
Have them evacuate... I'm already on it.
Çocuk hastanesi hayır gecesinde Jerome'u aradığı gibi aynı.
It's just like when he called Jerome outside the Children's Hospital benefit.
Belediye binasını aradığında, yetkili kimse yok.
You call down to city hall, and literally no one's in charge.
Bütün GCPD'nin seni aradığını biliyor musun?
You do know the entire GCPD is hunting you?
Carmine, sen gittikten sonra Divan'ı aradı.
Carmine called the Court after you left.
- Barbara aradı.
- Barbara called.
Ve aradığında telefonu açmanı öneririm.
And when she does, I suggest you pick up.
Divan'ın odalarını aradım.
I searched the Court chambers.
Bu konuda değil ama dün gece Arkham'da olan bir arkadaşım aradı.
Not to add on, but I got a call from a buddy of mine at Arkham last night.
Sana aradığın cevabı bulacağım.
I will get you the answer you seek.
Aradığım cevabın sende olduğunu söyledin, Jim.
You said you have the answer I was looking for, Jim.
Beni aradı.
She called me.
Ama o tetiği çekersen aradığın cevabı asla alamazsın.
But if you pull that trigger, you'll never get the answer you're looking for.
- Bütün gün seni aradım.
I've been trying to call you all day. Alfred.
Thompkins'in evine gönderdiğin ekipler,... aradılar, o evdeymiş.
Gordon, those unis you put on Thompkins'brownstone, they called, she's home.
- İşbirliğimizin çıkarını düşünürsek ortağının arkadan bıçaklaması aslında aradığın cevabı bulmana ön ayak oldu.
In the interest of cooperation your partner's backstabbing actually led to an answer you were seeking.
Selina aradı.
Selina called.
Aradığın kişi benim.
I'm the demon's head.
Peki Sensei kim olduğumu söyledi mi, ne aradığımı?
And did the Sensei tell you who I am, what I seek?
Onları beni bayılttıktan sonra aradığını söyledin.
You said you called them after you knocked me out.
Lyla'yı aradım.
I called Lyla.
Aradığın cevabı orada bulacaksın.
You'll find the answer you're looking for.
Her yerde sizi aradım. Yatakta ne işin var senin?
I've been looking all over for... what are you doing in bed?
Barry ve Wally tüm şehri 10 defa aradı.
Barry and Wally searched the city half a dozen times.
Sonra da işe bak ki, tam olarak aradığımız şeyi bulduk.
I tasked our satellite to look for anything that might have our specific power requirements, and... wouldn't you know it... we found something that has exactly what we need.
Ama Damon'nun aradıkları aile kutularında olabilirdi.
But it could have been inside the family storage box that Damon came looking for.
1883'de Selin'in aradığı şey buydu.
That's what Seline was looking for in 1883.
Şerifler arabayı aradıklarında, bir şey bulmuşlar...
When the sheriffs dredged out the car, they found something else...
İş bittikten sonra beni aradın, böylece tek başına yaptığını kimse bilmeyecekti.
You called me in after the fact, so nobody knows what you did on your own.
Yeteri kadar yanlış anlamışlar, Grove Hill Polisi kim olduğunu anladıklarında beni aradılar.
A big enough misunderstanding that Grove Hill PD felt the need to call me out here when they realized who you were.
Diyorum ki aradığım vampir benim kendi kızımmış.
I'd say the vampire I've been looking for is my own daughter.
Kahve dükkanında bir kavga için aradılar, iki tane adam neredeyse birbirini öldürüyorlardı.
I got called into a fight at a coffee shop, these two guys almost killed each other.
Caroline beni aradı.
Caroline called me.
Beş kere aradım.
I've tried her five times.
Okuldan sonra aradı ve geç kalacağını söyledi.
After school, she called and said she was running late.
Şey demek için aradım... günaydın.
Just calling to say... good morning.
Aradığım her şeyin burada olduğunu göremeyecek kadar kördüm.
I couldn't see that everything that I was looking for was right here in you.
Aradığım her şeyin sende olduğunu göremedim.
I couldn't see that everything that I was looking for was right here in you.
Aradığımız adamı ortaya çıkarmak için tek yapmamız gereken bu gizemli paket bizdeymiş gibi davranmak.
Detective... in order to lure out our murderous kingpin from hiding, all we need to do is for someone to pretend to have this mysterious package.
Chloe'nin seni aradığını söylemeye geldim.
I just came by to tell you that Chloe's looking for you.
Memurlar evini aradı.
Unis searched the professor's house.
Profesörün çalıştığı her laboratuvarı aradım.
I called every lab the professor's ever been affiliated with...
Dün gece aradı Atlanta'da bir Shapeshifter olayı varmış.
Yeah, she called last night, said she's got a line on a shapeshifter in Atlanta.
Lily'nin arabası kiralıktı ben de şirketi aradım.
Well, Lily's car was a rental, so I called the company.
Tek istediğimiz seni aradığımızda söylendiği yere gidip, söylenen şeyi yapman.
Now all we ask in return is that when we call, you go where you're told and you do what you're told.
Rowena'yı aradığına inanamıyorum.
I can't believe you called Rowena.
Beni neden aradığını bile bilmiyorum.
I don't even know why you called me.
O zaman neden beni aradın?
Then why did you call me?
Onu sen mi aradın?
You called him?
Her yerde sizi aradım.
I've been looking all over for you.
Aradığın için teşekkürler, Matt.
Thanks for the call, Matt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]