English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Armageddon

Armageddon translate English

429 parallel translation
Onun yerine volkanik patlamalardan bir kıyamet getiriyordu.
Instead, it's an armageddon of volcanic explosions.
- Gemiyi terk ediyorum, efendim.
- I'm fleeing from Armageddon, sir.
Kıyamet günü.
Armageddon.
Sigorta primleri kârsız bir mahşere karşıymış gibi.
Like insurance premiums against an unprofitable Armageddon.
Kaptan'ın seyir defteri, yıldız tarihi... Mahşer.
Captain's log, stardate, Armageddon.
Senden yoldaki insanlara mahşer günü hakkında vaaz vermeni istemiyorum.
I'm not asking you to walk the land in sackcloth, preaching the Armageddon.
"Armageddon" kelimesinden türemiş.
It's derived from the word "Armageddon".
Kıyamet bu, Sybil.
IT'S ARMAGEDDON, SYBIL.
Kıyamet, Sybil.
THE ARMAGEDDON, SYBIL.
Güzel bir Sebat sabahında, büyükbabanın önüne onlardan bir tabak koy.
HE'D SURE TAKE THAT FOR A SIGN NOW, WOULDN'T HE? "ARMAGEDDON!"
Tam olarak Kıyamet Günü değil.
Not exactly Armageddon.
Altı yıl sonra, imparatorun muhteşem ordusu ölüm kalım savaşı için tekrar toplandı.
Six years later, the emperor's grand army... regrouped for Armageddon,
Mahşer günü yakındır.
Armageddon will be at our door.
Armageddon'un aletleri.
The instruments of Armageddon.
Bazıları da buna, eski peygamlerin... öngördüğü gibi mahşer günü diyorlar.
Others are calling it Armageddon, that final upheaval of the world foretold by the prophets of old.
- Evrensel çapta bir mahşer söz konusu.
We're talking about universal Armageddon.
Bence mahşer günü için oy verdik ama karara uyacağım.
Personally, I think we just voted for Armageddon but I will abide by the decision.
Ateş yakamaz, evet,... ama sen ondan kıyametmiş gibi bahsediyorsun.
She can light fires, yes, but you're making her sound like Armageddon. Yes.
Şimdi... Diyelim ki anlaşma bozuldu ve ortalık kan gölüne döndü.
Now, let's suppose, uh, the treaty fails and it's bloody Armageddon.
Olay Kıyamet Gününe dönüştü.
Turns out to be Armageddon.
- Kıyamet neredeyse üzerimizde.
- Armageddon is almost upon us.
Bay Hoover Armageddon konusunda uzmandır.
Mr Hoover is an expert on Armageddon.
E = mc2'nin olduğu yere mahşer lekesi sürülmez. Hatta mc2 kahrolası bir "Büyük Patlama" ya eşit olsa bile.
No stains of Armageddon where E = mc2... even if mc2 equals one fuck of a big bang.
Adı da "Son Savaş ve Siz."
It's called "Armageddon And You."
Aşkta şanssız, kıyamette şanssız.
UNLUCKY IN LOVE, UNLUCKY IN ARMAGEDDON.
Gelecek on yıl içinde tüm Kuzey Amerika kıtasını kaybedeceğiz ve 2000'e kadar vampir ölük-kalım savaşı.
Within the next decade, we'll have lost the entire North American continent, and by the year 2000, vampire Armageddon.
Mahşer, kuzen.
Armageddon, cousin.
Bu mahşer, kuzen.
Armageddon this, cousin.
Daima onun bir yüzü ve bir adı vardır.
Armageddon. It's always got a face and a name.
İstersen canlı yayına çıkıp kıyamet haberciliği yap.
That's all it is. You can come in here and start predicting Armageddon if you want to, Barry.
Üçüncü dünya savaşı!
Armageddon! WWIII!
"Ve sonra onları Armageddon denen yerde biraraya topladılar."
"in a place called Armageddon."
iste bu kiyamet, fahise surat!
It's Armageddon, bitchface!
iste bu kiyamet, seni surtuk!
It's Armageddon, you bitch!
Bizler görevimizde başarısız olduk... Kıyamet.
We have failed in our duty... the Armageddon.
Onlar tek bir amaç için varlar... Kıyameti durdurmak.
They're for one purpose... to stop the Armageddon.
Kıyametin şeytanı.
The devil of Armageddon.
Ben dindar biri değilim... Ama sen kıyamet gününü engellemiş olabilirsin.
I'm not a religious man... but you may have just prevented Armageddon.
Kıyamet kopmuş gibi.
It's like Armageddon out there.
Ben hiç beğenmemiştim işin bütün eğlencesini bozuyordu, o orospu çocuğunu iptal ettiğinize seviniyorum efendim.
I never liked it. Took the fun out of Armageddon. I'm glad they canceled the son of a bitch.
İçerde organları kıyameti yaşarken yüzü bir uyku halinde oluyor.
His face just goes to sleep while inside, his organs are going through Armageddon.
Kıyamet mi?
Armageddon?
Armageddon.
Armageddon?
Los Angles şehrinin üzerine inecek - günah şehrine, Gomora ve Sodom şehrine - sular yükselecek ve günah yuvası olan bu şehri anavatandan ayıracak.
Armageddon will descend upon the city of Los Angeles - the city of sin, the city of Gomorrah and Sodom - and waters will arise and separate this sinful, sinful city from our country.
Mahşeri getirmek istiyor.
- He wanted to bring on Armageddon.
Ahırı insan kafataslarıyla dolu olan ve dünyanın sonunu bekleyen bir kaçık mı?
Some kind of a crazy, backwoods lunatic with a barn full of human skulls and a sharpened scythe ready for Armageddon?
Karanlıkların efendisi, Malebolgia, dünyayı yok etmek ve taraftar kazanmak için bir teğmeni görevlendirdi... Güç ve servetin yanı sıra... bu tutsak edilmiş ruhlarla dünyanın sonu gelecekti.
The devil, Malebolgia, has sent a lieutenant to Earth... to recruit men to turn the world into a place of death... in exchange for wealth and power... a place that provides enough souls to complete his army... and allow Armageddon to begin.
Vahiy Kitabı'nda Armageddon ( Kıyamet Günü'nden önce iyi ile kötünün son savaşı )'dan bahsediliyor.
The book of Revelations has got Armageddon.
Avustralyalı'lara göre ( Armageddon : I'm gonna get outta here ) buradan gitmem gerek, Dünya'nın sonu.
That's Australian for "Armageddon outta here, it's the end of the world!".
Nancy.
NANCY KEPT WAITING FOR THE END OF THE WORLD AND SHE'S THE ONE WHO DREADED ARMAGEDDON.
Bu ölüm kalım savaşı.
This is Armageddon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]