Armanı translate English
164 parallel translation
Yakaladığımızda onu, sizin armanızın olduğu gümüşlerle bulduk.
We caught him and found that he had this silver with your crest on it.
Aile armamız çember içinde bir turnaydı ve armanın süsleri -
Our family crest was a crane in a circle, and that crest was emblazoned -
Armanı unutmuşsun.
You forgot your shield.
Yüzükteki armanın aynı...
The same crest that was on the ring...
Evine dön ve armanı parlat.
Why don't you go home and polish your badge?
Elbisesinde sizin aile armanız var.
He has your family arms on his tunic.
Armanı düzelt, Doolie.
Hoist your flag, Doolie.
Armanın etrafında el işçiliğine bakın ve bunlar da en iyi antilop boynuzundan yapılmış dünyaca ünlü corisso düğmeleri.
That's hand ticking around the crest and these are the world-famous corisso buttons made from the finest antelope horn.
Ve bir de armanın erafındaki el işçiliğine bak.
And look at this hand ticking around the crest.
Armanın buraya asılmasını istiyorum.
I want the coat of arms to hang here.
Armanı göreyim.
Let me see your patch.
Ete kendi armanı basabiliyorsun.
AND YOU CAN BURN YOUR OWN LOGO INTO THE MEAT.
Evet, yüzüğündeki armanın aynı.
Yes, it matches your ring.
Aile armanızın, cinayet silahının üzerinde ne aradığını bize söylemek ister misiniz?
Would you like to tell us how your family crest got on the murder weapon?
Son bir kez armanın tepesine çıkıyorum.
I'm going to the top of the rig one last time.
Armanı sana yarın takabilirim.
I can get you a shield tomorrow.
Kusura bakma ama aile armanız nedir?
I'm sorry, what's your family crest?
Arman filan da var.
With your crest and everything.
Baylar bu, Bay Vogel'in genç vasisi ve en başta gelen öğrencisi Bay Arman.
This, gentlemen, is Mr Vogler's young ward and foremost pupil, Mr Aman.
Bu sendeki armanın aynısı değil mi?
Isn't that your coat of arms?
Boyun arman!
Bolo tie!
Hakem Arman Butterworth'a göre Lewis 97... - Lewis mi? - Boudreau 96.
Judge Arman Butterworth has it scored 97 Lewis... 96 Boudreau...
- Evet, Arman.
- Yes, Arman.
Eli Arman.
Arrested twice for illegal arms dealing.
Eli Arman?
Eli Arman.
Ben ve Nick Garven, Arman için çalışıyorduk.
Me and Nick Gower worked for Arman.
Arman, Mark McQuaire için çalışıyordu. - Ve o baştaki adama rapor veriyordu.
Now, Arman, he worked for Mike Maguire, and he reported to the top guy.
Arman.
Armand.
Arman, bir şey sorduğumda cevap verebilirsin.
Armand, you could at least answer me!
Arman! Bu ahlaksız bir yalan!
Armand, that's a despicable lie!
Arman Cuthbert, seçim sorumlusu denetçi.
Arman Cuthbert, auditor with the county registrar.
Dört yıllık futbol başarı arman bile var.
You lettered all four years in football.
Adım, Arman.
This is Arman
Aşağıya götür şunları.
Arman, bring them downstairs
Antropozofik olarak ise Atman ile Lucifer'in büzülmesi ve genişlemesi olarak öğrendik
The contraction and the expansion of Arman and Lucifer in an anthroposophical setting.
- Kim, Arman?
- Who, Arman?
Günaydın, Arman.
Good morning, Arman.
Merhaba, Arman.
Hi, Arman.
Arman, geç kaldın.
Arman, you're late.
Hey, Arman.
Hey, Arman.
Arman yüzünden.
Because of Arman.
Arman.
Arman.
Şimdi, Arman, şimdi!
Now, Arman, now!
Arman fotoğraf çekti.
Arman did a photo shoot.
Arman, baba-oğul konuşalım.
Arman, let's have a different father-son talk.
Kapa çeneni, Arman, bütün alkolikler öyle derler.
Shut up, Arman, that's what all alcoholics say.
Sen delisin, Arman.
Arman, you've gone mad.
- Ben Arman.
- I'm Arman.
Ben Arman Suri.
I'm Arman Suri.
Arman, seçim senin.
Arman, you can choose.
- Rica ederim, Arman.
- You're welcome, Arman.