English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Asap

Asap translate English

1,457 parallel translation
Ve sen bana bu "çok acil" saçmalığından bahsederken, bu hastanede insanlar ölüyor.
And all throughout this hospital, people are dying while you give me crap about "asap."
Cesedi buradan çıkartabilmek için, olabildiğince çabuk izne ihtiyacım var.
I need permission to get the body out of here ASAP.
- Bir an önce onları indir.
- Well, just get'em down there ASAP.
Büyükanneme bir an önce içki götürmem gerek.
Look, where did you hide the wine? I need to get grandma a drink ASAP.
Acil takviye kuvvet ve doktor gerekiyor.
We need backup and a medic ASAP.
İlk fırsatta, size bir şeyler öreceğim.
I'll weave you guys something ASAP.
- Olabildiğince çabuk.
- asap.
Biraz hesap yapar sana hemen haber veririm.
YOU KNOW, I'LL CRUNCH SOME NUMBERS TOGETHER, AND I'LL, UH - I'LL GET BACK TO YOU ASAP, ALL RIGHT?
Kapsamlı bir strateji raporunu en yakın zamanda masamda istiyorum.
I want a comprehensive siege profile on my desk ASAP.
Yeah, Ama yinede hastaneye ihtiyacı var.
Yeah, but she needs a hospital ASAP.
Cynthia, hemen Ajan Gibbs'i buraya çağır.
Cynthia, get Agent Gibbs in here ASAP.
Bölüm bütün dördüncü tank taburunun geri dönmesini istiyor.
Division needs the entire fourth tank battalion RTB ASAP.
Eğer görürsen söyle, Ed'in onunla konuşması gerek.
If either of you run into her, tell her Ed needs to see her ASAP.
Kameralardan Sam'i arayalım.
Let's Video lQ Sam. We need to find her ASAP.
Valera'ya hemen inceletirim.
I'll have Valera run it, ASAP.
En kısa zamanda buradan götür.
- Deal. Just have it out of here ASAP.
Havadaki kara bulutları dağıtmalıyım.
I'll be there ASAP. I have to brown nose for a while.
- Tanrım, çok asap bozucusun.
God, you're annoying.
O bota acilen ihtiyacımız var.
We need that boat ASAP.
Kanıtları bas ve hemen grafiğe götür.
Print up those proofs and get them to graphics ASAP.
İş bir an önce bitmeli.
Everything should be done ASAP.
Olabildiği kadar çabuk kimliğine ihtiyacımız var.
But we're gonna need an I.D. ASAP.
Olabildiğince çabuk içeri girelim.
Get a breach plan in place, ASAP.
Rehineleri bir araya getirin ve bana son 50 dakika içinde olanlarla ilgili ayrıntılı rapor verin.
Round up all the hostages and get me detailed debriefs ASAP on everything that happened in the Iast 50 minutes.
Aldığım diğer ders ilgi çekici, ama çok asap bozucu.
And the other one's kind of interesting, but it's pretty depressing.
HJ'in arabasını da çok acil bulmanı istiyorum.
Could you find me the HJ's car ASAP please?
Duyuyor musunuz?
ASAP? Hello?
İlişkiler, herşey.
Log sheets, locations, ASAP.
B.O.K.unu bile birlikte yapmayı öğrensen iyi olur yoksa ordudan atılırsın.
You better get your S-H-l-T consolidated ASAP or you will be SOL PDQ.
Hemen taşınmamız lazım.
- We're moving out ASAP.
Seni oraya en kısa zamanda sokmalıyız.
- We've got to get you in there ASAP.
Şehrin mümkün olduğu kadar çabuk yakılmasını istiyorum.
I need the city asap.
Bize bilgi sızdıracak birine ihtiyacımız var, tamam.
We need to extract ASAP. Over.
Albaydan geçiş izni aldık, en kısa sürede gidiyoruz.
Green light from the colonel. We're moving out ASAP.
Buraya hemen ilk yardım istiyorum.
I need the medic out here ASAP.
Bir an önce onları da dahil etmeliyiz.
Yeah. We have to get them on board ASAP.
Çok asap bozucu.
It's very annoying.
Onu en kısa zamanda bul.
Just find him ASAP.
Sıvı hava soğutmalı bir yere, E.G.K.Ç. koymalısınız, elinizden geldiği kadar çabuk..
You got to get it inside a custom liquid-air rig asap, as soon as...
Bütük kaynakları kontrol edin. Hemen.
Check all sources, ASAP!
- Hemen toplanmalıyız.
- We have to regroup ASAP.
Kahretsin, evet. Sizi acilen eğitime alıyoruz.
We are getting you into training asap!
Acilen bir flört'e ihtiyacım var.
I need a date, ASAP.
Acil destege ihtiyacimiz var.
We need backup ASAP.
Asap bozucu ama haklıydın.
It's annoying but you were right.
Bir oda tutup yeni bir baslangiç yapmamizi istedi.
She wanted us to start off by getting a room ASAP.
Bir sonraki pilot grubunun konuşlanmaya bir an önce hazır olmaları için onları eğitmeme ihtiyaçları var.
They need me to train the next wave of pilots for their deployment, get them ready to fly ASAP.
Sanki kendisine görev edinmiş gibi, beni mümkün olduğunca çabuk uçuşa geri döndürmeyi.
It's just... It's like she's on a mission. To get me back up in the air asap.
Çünkü Don'a ivedilikle şüpheli listesi lazım.
Because Don needs a suspect list ASAP.
Sanırım hayatımda ilk kez "ivedilikle" kelimesini kullanıyorum.
You know, I think that's the first time in my life I've ever used the word "ASAP".
Oyunun kuralları biraz değişti, Çavuş Mendez.
Hey, cap, I want a cake ASAP.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]