Asiak translate English
47 parallel translation
Imina, Asiak ve anneleri.
Imina, asiak and their mother.
- Asiak.
- Asiak.
Anne'nin dişleri gönleri yumuşatmak için dişetlerine kadar körelmiş olduğundan bebekken onlar için yaptığını şimdi kızları onun için yapar.
Asiak's mother has worn her teeth to their gums softening hides so her daughters do for her as she did for them when they were babies.
Imina mı Asiak mı?
Imina or asiak?
Kadın şeydir... Öyleyse Asiak'ı al.
A woman is a... then take asiak.
Küçük Asiak'ı neden almıyorsun?
Why don't you take little asiak?
Ancak Imina'nın yapıp da Asiak'ın yapamadığı hiçbir şey yok.
But there is nothing imina can do that asiak cannot.
Ama biri Asiak'ı değil, Imina'yı istiyor.
But someone wants imina and not asiak.
Asiak'ı neden yanına almıyorsun?
Why don't you take asiak along?
Bu yaşlı ve faydasız kadın Asiak'ı kim alırsa onlarla birlikte yaşayacak.
This old and useless woman will live with whichever husband takes asiak.
Asiak gel.
Asiak, come.
Asiak.
Asiak.
Neden Asiak ile kalmadın?
Why not stay with asiak?
Biri Asiak'ı istemiyor.
Someone doesn't want asiak.
Bu durumda Asiak, yalnız başına seyahat etmek istemeyen değersiz avcıya mı katılacak?
In that case will asiak join a worthless hunter that doesn't want to travel alone?
Biri fikrini değiştirdi. Sonuçta Asiak'ı da alacak.
Someone has changed his mind and will take asiak after all.
Asiak sen benim eşimsin.
Asiak, you are my wife.
Bundan böyle sen, cazibeli eşim Asiak ile gülmek için izin iste.
From now on you ask permission to laugh with my most desirable wife, asiak'.
Asiak bak.
Asiak look.
Asiak bundan sonra tilki peşindeyiz.
Asiak from now on we follow the fox.
Silah için gereken yüz post ile birlikte Inuk, Asiak ve Powtee ticaret merkezine doğru yola koyuldular.
With the hundred skins he needed for his gun inuk, asiak and powtee set off for the trading post.
Asiak bak.
Asiak, look.
Asiak beyaz adama bak.
Asiak look at white man.
Yok, sadece Asiak, Powtee ve ben varız.
No, just asiak, powtee and me.
Asiak, biri silahı unuttu.
Asiak, someone forgot gun.
Asiak!
Asiak!
Durup Asiak'ın annesinin dinlenmesi için bir iglo yaptılar.
They stop and build an igloo to let asiak's mother rest.
Asiak'ın taşıdığı çocuk dünyaya gelmek üzereyken Powtee'nin ölmeye bırakılacağı zaman geldi.
Since the child asiak has been bearing is now about to enter the world, the time has come when powtee must be left to die.
Asiak annesini durdurmak için son girişiminin başarısız olacağını biliyor.
Asiak knows her last attempt to stop her mother from going will fail.
Kadın ölmeli ki ayı Inuk'un Asiak ve çocuğunu beslemek için onu avlayacağı gün için yaşayabilsin.
She must die so that the bear may live for the day inuk will slay it to feed asiak and her child.
Asiak, gel bak.
Asiak, come see.
- Asiak, sence kaç tanedir?
Asiak, how many do you think?
Ayrıca birisi en yüksek kibarlığıyla Asiak ile gülmeyi önerdiğinde reddetti.
And when someone proposed to him the highest courtesy to laugh with asiak he refused.
Aksi takdirde Papik, Asiak ve ben başkalarının iglosuna giremeyiz.
Otherwise papik, asiak and me we cannot go into other men's igloos.
Asiak, yiyecekleri getir.
Asiak, you bring the food.
Asiak asla anlamayacaklar.
Asiak they'll never understand.
Ama... Teklif edilseydi, Asiak'ın gülüşünü de istemezdim.
But... i wouldn't have asiak's laughter if it was offered.
Asiak ile Papik'i ayılara yem yapacağım.
I'll feed asiak and that misfit, papik, to the bear.
Asiak, ona ne yaptık ki?
Asiak, what did we do to him?