English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Asistanım

Asistanım translate English

2,868 parallel translation
Asistanım ben.
I'm a TA.
Tabii asistanım ayırttıysa o ayrı.
Unless my assistant did.
Biliyorsun, asistanımın rezervasyon konusunda üstün bir yeteneği var.
You know, my assistant had to work some serious magic - for these rezzies.
Asistanım dışarı çıkmış galiba.
Obviously my assistant must have stepped out.
Her Salı ve Perşembe günleri okuldan sonra diğer öğrencilere ders veriyorum ve sen de çok iyi olduğun için seni asistanım yapmaya karar verdim.
Well, I teach some of the other students who need help, every Tuesday and Thursday after school and since you did so well, I decided to make you my very own assistant.
Yeni asistanım, Schneider.
Schneider, my new assistant.
Asistanım bunları ekranlara yansımadan önce durdurdu.
My assistant stopped it before it went to the monitors.
Parul, sana kaç kez sen sadece benim asistanım değil, aynı zamanda arkadaşımsın da.
Parul, I've told you so many times that.. .. You're not just my assistant but also a good friend.
Pierre, asistanım.
Pierre, my assistant.
Bu bedeni aldığımdan beri kaç asistanım oldu biliyor musun George?
Do you know how many assistants I've had since taking this body, George?
Sizi yemeden önce kendimizi tanıtalım. Ben Joyce, bu da asistanım George.
Now, just so you can put names to the faces that will be eating you, I'm Joyce, and this is my assistant, George.
Yeni bir asistanım var ve bana peynirli makarna hazırlamış.
I have a new assistant, and he made me macaroni and cheese.
İtiraf etmeliyim ki, asistanım Kate Franklin adında biri arıyor dediği zaman, hatırlamak bir dakikamı aldı.
I have to say, it took a minute when my assistant told me a Kate Franklin had called.
Kenny asistanım Brenda'yı hatırladın mı?
Kenny, you remember my assistant, Brenda?
Kafam şu aralar çok karışık da. Asistanım posta ile yollayacaktır.
Uh, just so much on the plate right now, so I will just have my girl drop it in the mail.
Seni aptal asistanım sandım bir an.
I thought you were my idiot assistant.
Eğer bana acilen ulaşmak istiyorsanız lütfen asistanım Jessica'yı...
If you need to reach me immediately, please call my assistant, Jessica...
O benim asistanım.
Yeah. He's my assistant.
Asistanım olarak ilk hatanı yaptın.
You've made your first mistake as my assistant.
Evet, asistanım onlarla çoktan görüştü.
But my assistant already spoke to them.
Mini, bu asistanım Ryan bu da Jude.
Mini, this is Ryan, my assistant and this is Jude.
Nerde benim aptal asistanım?
Where's my bombaclaat assistant?
Tamam. Asistanımı arayacağım.
I'll call my assistant.
- Asistanım.
She's my assistant!
Kendisi tek uygulama ile daha genç bir görünümü garanti ediyor Asistanım Frank'ın genç yüzü çok fazla güneşten ve sert yaşam koşullarından ötürü berbat olmuştu.
My newest product, Get Away Wrinkles, guarantees a younger look with just one application, My assistant frank's youthful appearance has been ravaged by too much sun and hard living,
Lench yeni asistanımız olacağını söylemişti.
Yeah, Lench said you might be our new intern.
- Asistanım.
- No shit. - My assistant. - Hi, Davide.
Asistanım seni arayacak.
I'll have my assistant call you.
- Laboratuvar asistanım tarafından yok edildiler.
They were destroyed by my lab assistant.
Yasal asistanım dedim.
I said he was a legal assistant.
Bay Arbogast asistanım burada olduğunuzu söyledi.
Mr. Arbogast, my assistant told me you were here. To what do I owe the pleasure? We need to talk, Andrew.
Ben onun asistanıyım.
I'm his intern.
Bu takım ateşli, ve sadece asistan koçlarından söz etmiyorum.
This team is hot, and I don't just mean their assistant coach.
- Onun yönetici asistanıyım.
Is that all you do for Mr. Fish? I'm his executive assistant.
Niels Reinhardt. Robert Zeuthen'ın özel asistanıyım.
Reinhardt, Zeuthen's assistant.
Çünkü ona telefonlarına bakayım mı diye sordum. O da bana artık onun asistanı olmadığımı söyledi.
Because I asked her if she wanted to roll calls, and she said I'm not her assistant anymore.
- Yardımcı olabilir miyim? - Ben Tom'un asistanıyım.
- Can I help you?
Merhaba, ben Ryan. Etkinlik koordinatörü asistanıyım.
Hi, I'm Ryan, events coordinating assistant.
Ben Fang Fang. Asistanınız.
I'm fang fang, your assistant.
J-Bone benim fakat yeni asistan değilim.
I mean, yes, I am the j-bone, but I'm not the new intern.
Demek istediğim, New york'ta yürürken Tom Levitt seni asistanı olarak mı tuttu?
I mean, you walk into New York, and Tom Levitt hires you to be his assistant?
Pekala, düşünüyorum da Tom'un asistanından ona nasıl davranacağımı açıklamasına ihtiyacım yok.
Well, I think that I don't need Tom's assistant explaining to me how to handle him.
Ben Jamie. Fotoğrafcı, Harry T-Bone'un asistanı.
I'm Jamie, photographer Harry T-Bone's assistant.
Ben de asistanıyım.
I'm his assistant.
Asistan mısın?
You're an assistant?
Sizin asistanınız mıydı?
She was your assistant?
Bırak da asistanım bir sonraki uçuş için sana bilet alsın.
Let my assistant book you on the next flight.
- Öyle mi? - Ben de araştırma asistanınım.
I'm your research assistant.
Babam, Barney'den ona yardım etmesini istemişti ama onun izin günü olduğunu bilmiyordu Frank'i patronculuk oynarken ve büyük göğüslü asistan ile mülakat yaparken yakaladı.
Dad went looking for Barney to help him but didn't know it was his day off, and caught Frank pretending to be the boss and interviewing for a large - breasted personal assistant.
Asistan mı lazım?
Okay, you need a resident?
Asistan yollayayım sana.
I'll get you a resident.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]