Assassin translate English
2,679 parallel translation
Hanımefendi, dinleyin ; işin doğrusu yemeği yutanlar suikastçı olanlar.
Master of the House, please remember This ruse is indeed a ruse within a ruse. Whoever eat the soup is an assassin.
Yiyebilenler, önceden bir yerden bilgi alanlar olmalı.
whoever took a bite would know this. And so an assassin will be found out immediately.
Tamam, elindeki bıçağın tutkusuyla yanıp tutuşan suikastçiler görmek, sana iyi geliyor ama hâlâ, bir süper kahraman gibisin.
Okay, yeah, I could see how the knife-wielding assassin might make you feel that way, but still, you're like a superhero.
Neden bir suikastçi oldun?
Why did you become an assassin?
Suikastçı değil mi?
He is an assassin, isn't he?
- Bildiğin gibi, suikastçı kardeşin için Zhang Tien Bao ya ulaşabilir biraz sorun çıkartmak için.
- As you know, an assassin passing for your brother Zhang Tien Bao came to make trouble here.
Wu Ming'e suikast düzenlemek mi diyorsun?
Do you mean the assassin Wu Ming?
Konuştuğumuz gibi Mai'ler Komuta'nın suikastçısını arıyor.
The Mai are searching for the order's assassin as we speak.
Chole, ölümcül bir katil tarafından avlandın ve her anını gözden uzak olarak geçireceksin.
Chloe, you're being hunted by a deadly assassin, and you can disappear at any moment.
Suikastçının başarısının şerefine!
To Assassin's success, cheers!
Yine de bir suikastçının durup soluklanmana izin vereceğini sanmam. En azından ben öyle bir suikastçi tanımıyorum.
Though I don't think an assassin would let you take a time out to catch your breath, at least none of the assassins I know.
Haklıydın, her şey giriş bileti içindi.
Nadia's the assassin. You were right, it's all about access.
Gizli bir katil gönderecektir emre amade birini.
He will send in an anonymous assassin- - someone disposable.
Katil geldi işte.
The assassin's here.
Rigsby, Cho, katile balkondan tırmanıp aşağıdaki odaya gitmek için ip gerekliydi.
Rigsby, Cho, the assassin needed the rope to climb over the balcony to get to the room below.
Adalet Birliği'nin veritabanına erişime ihtiyacım var. Ve Cheshire olarak bilinen Gölgeler Birliği suikastçısının tam boyunu öğrenmeliyim.
I need access to the Justice League's database and the exact height of the League of Shadows Assassin known as Cheshire.
Kiralık katil de tutabiliriz. - Hayır, geri zekalılar.
Or we could hire an assassin.
Şimdiyse ülkemde başıboş dolaşan iki uluslararası casus ile bir suikastçi var!
Now I have two international spies and an assassin loose in my country!
Peşinde bir suikastçi olan ben değilim.
I'm not the one with an assassin after him.
Senin suikastçınım, seni fazla değer verilmiş karikatürcü.
Your assassin, you overrated caricaturist!
O... bir hayalet suikastçı!
She's... A ghost assassin!
Obliteratrix her zaman zombi suikastçi değil.
The Obliteratrix isn't an undead assassin at all.
Sözde katilim.
My would-be assassin.
Kimleri görüyorum... Sözde katilim.
Oh, look who it is, my would-be assassin.
Ama, eğer annem bunu öğrenirse Komuta'nın suikastçılarına ihtiyacın kalmaz.
But if my mom finds out, the Order won't need an assassin.
Suikastçı Mark'ı da hedef almıştı.
The assassin was targeting Mark, too.
Bos, katili bulduk.
Bos, we found our assassin.
Polisler onu götürmeden... Katilden bilgi alabildin mi?
Did you get an I.D. On our assassin before the cops took her away?
Suikastçinin gerçek adı Tabitha Williams'tır.
Your assassin's real name is Tabitha Williams.
Sanırım birinin gidip suikastçi dostumuz ile görüşmesi lazım.
I think somebody should go and have a chat with our friend the assassin.
Ayrıca, katilin bir kimliği yok.
Besides, the assassin had no I.D.
Katil Mark'ın izini sahilde bu şekilde buldu.
That's how the assassin found Mark at the beach.
Sonradan katile dönüşen bir çeçen gazisi.
He's a chechen war veteran turned assassin.
Suikastçilerle başa çıkabilecek durumda değilim.
I don't think I could handle an assassin at the moment.
Suikasti gerçekleştirecek kişiyi arabayla götürüyordu.
She was driving around the would-be assassin.
Vatikan'ın suikastçısıyım diyorsun mesela. Neyse artık.
You say you're a Vatican assassin, whatever that is.
Duygularından saklanan ruhsuz suikastçı.
Ah, a ruthless assassin who hides from her emotions.
Anlıyorum. Çiçek Grubu'nun suikastçısı sendin demek.
So you're the Flower group's assassin!
Dün kimseyi incitmek istemiyordun ve şimdiyse lanet bir suikastçisin.
Yesterday you didn't want to hurt anyone and now you're a fucking assassin.
Kayıp bir ceset gerçek anlamda izlerini kaybeden katiller... Hiç mi biriniz bir suikast timi olasılığını düşünmüyor?
Missing body, killers who literally cover their tracks, anyone else getting a quick-strike assassin squad vibe?
Galiba suikast timi teorim çürüdü.
I guess that rules out quick-strike assassin squad.
Bu yetenek Kızıl Bayrak için çalışan bir suikastçiye ait.
No, the ability belongs to an assassin who works for Red Flag.
Sonra Red John adında bir seri katilin suikastçısı olduğunu öğrendim beni ve birkaç kişiyi öldürmeye çalıştı o yüzden onu vurmak zorundaydım.
Then I found out that he was an assassin for a serial killer named Red John, and he tried to... kill me and some other people, so... I had to shoot him.
Kin tutan bir suikastçiden daha ölümcülü yoktur.
There's no one more deadly than an assassin with a grudge.
Bu adam öyle uzaktan hedef alıp öldürecek bir tip değil.
This guy is not your average point-and-shoot assassin.
Isaac Hale suikastçı öyle değil mi?
Isaac Hale's an assassin, right?
Bu buluşmadan tam bir gün önce bir Kızıl Bayrak suikastçisi, bizi bir şekilde kızıma ulaştırdı ki kızım da bu buluşmaya gelmemiz için gerekli olan davetiyeyi taşıyordu.
The day before this meeting was supposed to happen, a Red Flag assassin leads us right to my daughter, who is carrying an invitation, which my team decodes just in time for us to be here.
Peşimde çok kötü bir suikastçi var, tamam mı?
There is an elusive assassin, and she is hunting me, okay?
Bu suikastten vazgecilecegini sanmiyorum sen?
I don't think that assassin is gonna give up looking for her, do you?
Sanirim bu saldiri emrini Mexico'da vermistin. ve sonra sucu gerceklesmis bir suikastin uzerine attin.
I think you ordered the attack in Mexico, and then blamed it on some made-up assassin.
Yakin zamanda uretilmis bir suikast silahi sattin mi?
Did you sell an assassin a weapon designed for close proximity?