Associates translate English
2,098 parallel translation
Benim istihbarat toplayan iştirakçilerim burada buluşuyor.
My intelligence-gathering associates meet here.
İş ortakları gibiyiz.
We're like business associates.
Orada para kaldıramadığını bildikleri için burada kazandığını biliyorlar. Ki burada iş ortağı olduğumuz da biliniyor.
Because you didn't win your bigger bankroll there, they recognize you won it here where you and me are known associates.
Annemin ve ortaklarının seni açıkça bilgilendirdiğini sanmıştım.
See, I thought my mother and her associates made it perfectly clear to you.
"Şahsi sebeplerden dolayı, Bay Bernstein ve Bay Smythe ve ortaklar ile olan arabuluculuk görevinden istifa etme gereği duydum."
"For personal reasons I feel I have to resign" my position as go-between between "Mr. Bernstein and Mr. Smythe and his associates."
Arkadaşları, iş ortakları...
Uh, friends, associates..
Bu mahkeme Bay McDeere ve ortaklarının hükümet ajanı gibi davrandıklarına kanaat getirdi. Kılık değiştirmek, fındık yağı kullanmak, yaptıkları her şey.
This court finds that Mr. McDeere and his associates were, effectively, acting as agents of the government - the disguises, the peanut oil, all of it.
Morolto ya da herhangi bir adamı mahkeme salonunda değildi.
Morolto was not in the courthouse, nor were any of his associates.
Andrew on avukatla birlikte gece gündüz bu dava üzerinde çalışıyor.
Andrew has ten full-time associates working on it?
Dinleyin, tüm işi çalışanlarımız yaptı.
Listen, the associates did all the work.
Jack Klein ve üç iş ortağı, dışarıdalar.
Jack Klein and three of his associates are outside.
Özellikle de iş ortaklarımızın veya ailemizin fakat kocamla bir anlaşma yaptık.
Certainly not to our business associates or family- - But my husband and I have an agreement.
Milleti tanıyorsun Dagmar Glans'ın iştirakleri.
You know the people Dagmar Glans associates with.
Bazı meslektaşlarımla beraber kurduğum bir tesiste.
It's in a secure facility I set up with some associates.
Onların arkadaşlarından. Uzun bir gece oldu.
Some of their associates.
Çalışma arkadaşlarımın biriyle biraz ters düştük.
I had a falling out with one of my associates.
Olivia Pope ve ortaklarından.
And associates.
"Olivia Pope ve Ortakları" na hoş geldin.
Welcome to Olivia Pope and Associates.
Meslektaşlarımdan biriyle konuşmanı istiyorum.
I'd like you to speak to one of my associates.
Doğrudan benim dostlarıma gelirler.
They come to my associates.
Olivia Pope ve Ortaklarına hoş geldiniz General.
Welcome to Olivia Pope and Associates, El general.
- O'Malley ve Lee'deki rahat işini bıraktı.
Left a cushy associates gig at O'Malley and Lee.
Diana, suç ortaklığı yaptığı kişilerin listesini çıkart.
Diana, track down a list of known associates.
Ortaklarım ve ben ClearBec'i her zaman çalışılacak en nitelikli şirket olarak gördük...
My associates and I have always felt ClearBec was the most qualified company with which to work.
Şehirdeki 23. ünlü avukat hem de torpilsiz.
23rd highest-grossing attorney in the city, and there are no associates.
Otobüs duraklarını ve alakası olan tüm kadınları tekrar kontrol edeceğim.
I'll recheck with the bus drivers and all the women's known associates.
Yerel sanat suçlularını ve iş arkadaşlarını bir listeye koyalım.
Let's put a list together of local art felons and their known associates.
Çevreni de kapsayan yaşam şartlarını değerlendiriyorum.
I'm evaluating your living arrangements, which includes your known associates.
Cinsellik de olabilir.. yani bi sürü şey olabilir bu şehirde
I think it might be asexual? Or like associates? I think it basically encompasses all of New York City at this point.
Parsons ve Ortakları.
Parsons and Associates.
Hewes ve Ortakları bu mesajı şimdi gönderdi.
Hewes Associates just messengered this over.
Ailesi ve ortağı yok
No family, no known associates.
Arkadaş değil de iş arkadaşlarım diyelim.
Friends... More like business associates.
baba... polislere ihtiyaçları olan şeyi verebilirim.
Dad... I can give the police what they need to put Amal and his associates behind bars.
Doug Whitney ve ortağı.
- Doug Whitney and associates.
Sanırım senin ve ortaklarının gitme zamanı geldi.
I think it's time for you and your associates to go.
Parsons ve Ortakları.
Parsons Associates.
Ve ortaklarınıza, Bay Gardner'in Yargıç Parks ile daha iyi ilişkisi olduğu için bu değişimi yaptığınızı açıklamadınız mı?
And didn't you explain this switch to your associates as being due to the fact that Mr. Gardner had a better relationship with Judge Parks?
Ortaklarımla olan diyaloglarım hakkında sorular sordular.
They asked me questions about my conversations with the associates.
İlk yılındaki avukatlara mı?
The concept of first-year associates?
Ortaklar bu fiyasko için seni suçluyor.
Our associates blame you for this debacle.
Şirketin sahiplerinden ikisinin ismi kartelin bilinen bağlantılarıyla uyuşuyor.
Names of two company officers match aliases of known cartel associates.
- Etrafa sorun ve kasabadaki geçmişinden bu yana, arkadaşlarına ya da ortaklarına bakın.
Ask around and see if he had any friends or known associates from his past in town.
- Eğer Crawley'in hücre arkadaşlarını veya ortaklarını tespit edebilirsen.
If you could identify whether any of them were Crawley's cellmates or associates.
Lakin Louis Litt bütün yardımcılardan sorumludur, yani ona da hesap vereceksin.
However, Louis Litt, he oversees all associates, so you'll also answer to him.
İki meslektaşım daha gelecek.
I've two more associates coming.
Meslektaşlarım ve ben Amon'un hesapta Eşitlikçi zırvalarına hiç inanmıyoruz.
My associates and I heartily oppose Amon's so-called "equalist" policies.
Yıllık yardımcı anketi açıklanmış.
Annual survey of associates came out.
Louis, biliyorum yardımcıların hayatlarını perişan etmekten gurur duyduğunu biliyorum.
Louis, I know you take great pride in making the associates'lives miserable- -
Yardımcılarınız size saygı duymuyor.
Your associates don't respect you.
-... yardımcılardan sorumlu benim.
I run the associates.