English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Atmosfer

Atmosfer translate English

1,071 parallel translation
Bu mümkün. Benim atmosfer analizimle uyuşuyor.
Quite possible. lt checks with my atmospheric analysis.
45 dakika içinde, gemi atmosfer dışına çıkacak.
Within 45 minutes, the ship will be pulled down.
Atmosfer zararlı ışınları engelliyor.
The atmosphere screens out the usual amount of harmful cosmic rays.
Dr. McCoy atmosfer ölçümleri.
Dr. McCoy, a reading on the atmosphere, please.
Atmosfer bizimkisi gibi.
Atmosphere exactly the same as ours.
Nazik etki alanımın dışına çıkarsanız gezegendeki atmosfer bu şekilde oluyor.
Now, that's a sample of the atmosphere of this planet outside my kindly influence.
Sınıf-M tipi gezegen, oksijen-nitrojen atmosfer.
Class-M type planet. Oxygen-nitrogen atmosphere.
Atmosfer analizi :
Analysis of the atmosphere :
Sıcak bir atmosfer.
This place is too dull.
Atmosfer % 78 nitrojen, % 21 oksijen.
Atmosphere, 78 percent nitrogen, 21 percent oxygen.
Bu atmosfer sizin 20. Yüzyılınıza çok benziyor.
This atmosphere is remarkably similar to your 20th century.
Atmosfer ve zemin rahatsız edici değil.
Atmosphere and terrain are undisturbed.
Atmosfer raporu.
Atmosphere report, Captain.
Dahili atmosfer, alışılagelmiş nitrojen-oksijen.
Interior atmosphere : Conventional nitrogen-oxygen.
Atmosfer tamam, elbette.
Atmosphere is perfectly all right, of course.
Atmosfer insan hayatına elverişli.
Oxygen-nitrogen atmosphere suitable for human life support.
M-sınıfı, atmosfer oksijen ve nitrojen.
Atmosphere oxygen-nitrogen.
Bir atmosfer bu kadar çabuk gelişemez.
An atmosphere could not evolve in so short a period of time.
Sulu, atmosfer analizi yap.
- Yes, sir. - Sulu, run an atmospheric analysis.
Yakında atmosfer de gidecek.
But soon the atmosphere will go.
Basınçları iki atmosfere getirin ve saniyede bir atmosfer artırın.
Bring pressure to two atmospheres and then increase one atmosphere per second.
Yüzey lavdan oluşuyor, atmosfer zehirli.
The surface is molten lava. The atmosphere is poisonous.
İçeriye pek hoş olmayan, D'Annunzio tarzı bir atmosfer hakim.
Write : There is a morbid, D'Annunzio-style atmosphere inside.
Atmosfer çok gergin...
The atmosphere is tense...
Hüzünlü bir atmosfer kayıp bir dünyayı araştırmak için çok uygundu.
The somewhat sad atmosphere was perfect for researching a lost world.
Gördüğünüz bir numaralı kuyu 140 atmosfer metan gazı üretti.
Well Number One disclosed the produced methane at 140 atmospheres.
Atmosfer koşulları teşebbüs için ideal olduğunda plan hayata geçirildi.
The plan was to be implemented when atmospheric conditions were ideal for the attempt.
Mr. Spak'a da mı atmosfer yoklaması yapacaksınız?
- Atmosphere test for Mr. Spock, too?
İçerideki atmosfer yüzünden.
The atmosphere in here...
Sorun şu ki, namuslu bir polis memurunun meslektaşları tarafından dalga geçilmesi ya da baskı yapılması korkusu olmadan davranabileceği bir atmosfer henüz yok.
The problem is that the atmosphere does not yet exist in which an honest police officer can act without fear of ridicule or reprisal from fellow officers.
Resim çevresindeki atmosfer çok hafif dokunuşlarla çizilmiştir ki kimse onu fark edemeden yok oluyormuş gibi gözükür.
The atmosphere around the painting is so faintly designated that it seems to disappear before one can grasp it.
Sonra resimlerini birbirine bağlayan bir hava sardı, müziksel bir atmosfer.
Then came a tone, a musical tone, linking the pictures together.
- Atmosfer mi?
- Atmosphere.
Atmosfer basıncı.
It's atmospheric pressure.
Atmosfer yok.
Atmosphere - negative.
Atmosfer... negatif.
Atmosphere - negative.
Uygun atmosfer ayarlandı.
'Suitable atmosphere has been arranged.
Ama nefes aldıkları atmosfer klor gazından.
But the atmosphere they breathe is chlorine.
Atmosfer, nefes alınabilir.
Atmosphere breathable.
Atmosfer basıncı.
Pressure on the atmosphere.
İyi çalıştığınız halde fabrikada iyi bir atmosfer yaratmayı başaramadınız.
You've failed to create a good atmosphere even though you work well
Güzel bir atmosfer ve yemek.
Good atmosphere and food.
Atmosfer yüzünden.
The atmosphere.
Tamamen farklı bir atmosfer.
A totally different ambience.
İçerideki atmosfer bozuldu!
The atmosphere inside is destroyed!
Gövdeye sonda ile girerek atmosfer gazı örnekleri aldık.
We penetrated the hull with a probe and took samplings of the gases in the atmosphere.
- Neredeyse sıfır atmosfer.
- Almost zero atmosphere.
Peki ya atmosfer ve ortam?
What about the atmosphere and environment, Mr. Spock?
Yıkımla ve sefaletle dolu bu atmosfer içinde konser başladı. Biz de Götterdämmerung'un son bölümüne geçtik.
It started for the last part of "Twilight of the Deuses".
Oradaki atmosfer soğukluk, puslu bir şafak..
You know, lots of atmosphere.
Atmosfer zehirli. Ölümcül!
Deadly!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]