English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Audry

Audry translate English

111 parallel translation
Gazeteci olmak istediğini sanıyordum.
Don't start, Audry! But, Audry, I thought you wanted to be a journalist ;
Dünya sona ermez, bu kadar insan, bu kadar para kazanıyorken.
Audry, the world's not gonna come to an end When there are so many people making so much money.
İşler benim için daha iyiye gidiyor Audry.
You know, things are really looking up for me, Audry.
- Açıkçası endişeleniyorum biraz. - Ne hakkında?
And I'll tell you quite frankly, Audry, I'm worried
Böyle davranma, cidden endişeleniyorum!
Oh, come on, Audry, don't be sore! I mean it. I'm worried.
Şu kıyafetlerine bir baksana?
And Audry, look what you're wearing!
- Bak, Biliyorum son zamanlarda kafan biraz karışık!
Listen, Audry, I know you've been a little mixed up lately.
Dinle Audry, demek istediğim şey, seni kaybetmek istemiyorum.
Listen Audrey what I'm trying to tell you is that I don't wanna lose you.
Ama Audry...
But Audrey...
Audry benim tüm hayatım!
Audry is my entire life!
- Audry'le seks yapıyor musunuz?
- Have you and Audry been having sex?
Gerçekçi olun Bay Hugo, sene olmuş 1988, Audry ile 15 yaşımızdan beri seks yapıyoruz.
Get real, Mr Hugo! This is 1988 Audrey and me have been having sex since we are fifteen
Seni uyarıyorum, seni yarak kafalı Audry'den uzak dur yoksa boynunu kırarım!
I'm warning you, you little peckerhead You stay away from Audrey or I'll break your goddamn neck!
Audry!
Audrey!
Audry, okula gittin mi bugün?
Audrey, Did you go to school today?
Dinle, Audry..
Listen, Audrey.
Adil olanı bu, Audry.
It's only fair, Audry.
Audry!
Audry.
Bay Todd Whitbread ile tanışmanı istiyorum.
Audry, I want you to meet Mr Todd Whitbred
Todd, Audry'e konuştuklarmızdan bahset.
So, Todd, tell audry what we were talking about.
İyi dinle.
Listen to this, Audry.
Babanın dediği gibi reklam fotoğrafçısıyım.
Well, like your father was saying Audry, I'm a commercial photographer.
- İşten bahsediyor Audry.
- He's talking about work, Audry.
Todd'un demek istediği.. .. belki bir manken olabileceğin.
What Todd's trying to say Audry is that maybe you can be a model.
Kes şunu, Audry.
Audry, knock it off.
Sıkı pazarlık yapıyorsun.
You drive a hard bargain, Audry.
- Gördün mü bak?
There, Audry, see.
Audry'nin birkaç tane fotoğrafı.
It's a bunch of shots of Audry here
Ve Audry'i de birileriyle tanıştırabilirim.
And I can also introduce Audry around.
Audry, sen misin?
Audrey, is that you?
Çünkü seni seviyorum, Audry.
Well because I love you, Audrey.
Audrycim, burada çok zarif çıkmışsın
My, Audry, you look so elegant in this one!
- Pis ellerini çek oradan!
Audry! Don't get your dirty hands all over'em!
- Audry, endamın gayet yerinde!
Wow! Audry, you really do have some figure.
Salaklaşma, benim gibi yaşlanmadan önce.
Don't be silly, Audry. Flaunt it while you have it.
Evet, lanet olası gazeteye çıkmış.
Audry right there in the goddamn newspaper.
Vic'in kızı Audry'i tanıyorsun dimi?
You know Vic's daughter, Audry, right?
- Audry, sebzelerini ye.
- Audry, eat your vegetables.
Audry, dinle beni.
Audrey, listen to me.
Bana işimi öğretme Audry tamam mı?
Don't tell me about my business, Audrey.
Başlama yine.
Don't start, Audry!
Teklif ettin, Audry Uyman gerek.
You're making a bargain, Audry. You gotta stick to it.
Audry'nin yakınında görmeyeyim seni, anlaşıldı mı?
I don't want you coming anywhere near Audry.Got it?
Git buradan, Audry.
Get out of here, Audry.
Audry, kararlarını kendisi verebilir.
Audry makes up her own mind.
Times pazar ekinde Audry'nin fotoğrafı çıkmış.
I heard about Audry's picture in the Sunday Times.
Bu küpeleri Audry'e götürür müsün benim yerime?
Would you take these earrings in to Audry for me?
Audry, okuldan aradılar dün.
- Walking. Audrey, The high school called again yesterday.
Başlama Audry!
I don't want to go to college anyway.
- Audry.
- Audrey.
Dinle...
Look, Audry

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]