Auschwitz translate English
650 parallel translation
2 Milyon Kişi Gaz İle Zehirlendi Auschwitz'den Salıverilenler Raporu
2 MILLIONS WERE GASSED Report from Auschwitz Released
Struthof, Oranienburg, Auschwitz,
Struthof, Oranienburg, Auschwitz,
Ben Auschwitz'te kaldım.
I stayed in Auschwitz.
.. Auschwitz isimli yere gidiyoruz, ve orada çalışacağız.
.. we are going to a place called Auschwitz, and we'll work there.
Köye, Auschwitz'e.
To some village. Auschwitz.
Gerçekte Auschwitz nedir?
What actually is Auschwitz?
Auschwitz
Auschwitz
Auschwitz nedir?
What is Auschwitz?
Auschwitz bitki yetiştirme bahçesi değildir.
Auschwitz is not a vegetable garden.
Sonuç olarak, burası Auschwitz'den çok daha iyi.
All in all, this is far better than Auschwitz.
Auschwitz'ten senin gibilerini biliyorum.
I know your kind from Auschwitz.
- Ve Auschwitz'e mi gönderdiler?
- And they sent you to Auschwitz?
Auschwitz'de görevin neydi?
To what work were you assigned in Auschwitz?
Ve Auschwitz dağıtıldığında Almanya'ya yürüdün, öyle mi?
And when Auschwitz was liberated, you walked to Germany?
Önce senden Auschwitz'te durumun nasıl olduğunu canlandırmanı istiyorum.
First, I will ask you, please, to recreate for me again how it was in Auschwitz.
Şimdi sol kapıdan geçenler, öldürülenler Auschwitz'te nasıl öldürülüyorlardı?
Now, those who went through the left gate to be killed... how was the killing accomplished in Auschwitz?
Auschwitz'te ölü yakma yerleri vardı.
At Auschwitz, they had crematoriums only at the last.
Dinamit kullanmayı Auschwitz'te halkın için toplu mezarlar açılırken öğrendin.
You learned about dynamite in Auschwitz... making mass graves to receive the dead bodies of your people.
Auschwitz'e girdiğinde daha 13 yaşında bile olmadığını göz önüne almalıyız.
We take into consideration that you were less than 13 when you entered Auschwitz.
Arkalarında Auschwitz, Oradour ve Hiroşima'yı bıraktılar.
That left Auschwitz, Oradour and Hiroshima behind them.
1943 yazında beni Auschwitz'e gönderdiler.
I was sent to Auschwitz in the summer of 1943
Auschwitz hatıralarının etkileri daha detaylı anlatılabilirdi.
The motivations of the Auschwitz revelations would have been detailed
Liza, Auschwitz çamuruna gömülmüş gerçekleri reddetmeyecek.
Liza won't be challenged by truths buried in the mud of Auschwitz
Auschwitz'den beni almasını istedim.
I asked him to take me to Auschwitz.
- Auschwitz'ı hiç duydun mu?
- You've heard of Auschwitz?
Almanya'da olduğum zaman birkaç gün Auschwitz'in duruşmasına katıldım.
It's incredible, when I was in Germany I attended the Auschwitz trial for a few days.
Stutthof, Oranienburg, Auschwitz Neuengamme, Belsen, Ravensbruck, Dachau...
Stutthof, Oranienburg, Auschwitz Neuengamme, Belsen, Ravensbruck, Dachau...
Auschwitz'de öldürülenlerden bazılarını gözlerinin içine bakabilmeniz için seçtik.
We have chosen just a few of them so that you could look into the eyes of those who perished in Oswenzim.
Elimde mükemmel mal olmadığından, Sadece orta kalitede mal gönderebildim. "
Maidanek, Auschwitz, Treblinka, though, were simply working models and cadre training centers for the future mass extermination camps
Fakat Himmler'e göre : Maidanek, Auschwitz, Treblinka,
Himmler planned to build on the other side of the Urals.
Auschwitz'i araştırdığımız süre boyunca büyük cesaret gösterdi.
She showed great courage during our investigation of Auschwitz
Hatta bir gezi grubuyla Auschwitz'e gitmişliğim bile var.
I even went to Auschwitz with a tour group.
Auschwitz ne kadar salakça bir olaydır!
What an idiotic thing this Auschwitz is!
Hiroshima'yı, Auschwitz'i, Budapeşte'yi unutacağım Vietnam'ı da unutacağım, Hindistan'daki kıtlık problemlerini de.
I forget Hiroshima, Auschwitz, Budapest I forget Vietnam, the housing problem the famine in India
Bilmiyor gibi davranmayacağım. Biliyordum.
But I can assure you that I never imagined that it ended in... – In Auschwitz?
Auschwitz'ti.
Auschwitz.
1942 yazında, Himmler, gidişatı kendi gözleriyle görmek çalışmaların ne aşamada olduğunu tetkik etmek üzere Auschwitz'e geldi.
In summer 1942, Himmler visited Auschwitz to inspect progress, to see for himself how things were getting on.
Kamyonların üzerinde yazan, Auschwitz yazısını okuduk. Kamyon ya da vagonların?
We had read the name of Auschwitz on the label on the trucks - in the trucks or the wagons.
Tabiî kimse bunun ne anlama geldiğini bilmiyordu.
But nobody of us knew what Auschwitz meant.
Film gösterime girdiğinde filmde görülen insanların çoğu Auschwitz'teki gaz odalarında çoktan hayatını kaybetmişti.
By the time this film was released, most of the people seen here were already dead in the gas chambers at Auschwitz.
270 km. ötedeki Auschwitz'de ise fırınlar, her zamankinden daha fazla mesai harcıyordu.
Only 170 miles away, the ovens of Auschwitz were busier than ever.
Ruslar, Ocak 1945'te Auschwitz'e ulaştı.
( narrator ) The Russians reached Auschwitz in January 1945.
Gerçekte, gaz odalarına atılmak ve yakılmak üzere, Sobibór ve Auschwitz'e yollandılar.
In the truth, they would be asfixiados by gas e cremados in Sobibor and Auschwitz.
Auschwitz.
Auschwitz.
" Auschwitz...
" Auschwitz...
- Auschwitz'de deneyler yapmış.
- He did experiments at Auschwitz.
Szell, 1 945'de Auschwitz'deki Yahudilere para karşılığı yardım edeceğini söylemiş.
In'45 Szell told Jews in Auschwitz he'd help them escape for a price.
Rus askerleri, Auschwitz toplama kampındakileri tahliyeye yeni başladılar.
Russian troops have just finished liberating the concentration camp of Auschwitz.
Auschwitz'de, günde 20.000 kişiyi öldürdüler.
ln Auschwitz, they kill 20,000 a day. ( phone rings )
Auschwitz'e geri dönelim.
Now, return to Auschwitz, please.
Ben de Auschwitz'deydim.
I was in Auschwitz, too.