English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Aşıklar

Aşıklar translate English

7,756 parallel translation
Onlar lise aşıklarıydı ve kitaptaki sözlerden bazılarını onun sözleriydi.
They were high school sweethearts, and many of the sayings were hers.
Yıllar, aşıklar, şarap bardakları...
"Years, lovers, wine cups..."
Yıllar, aşıklar, şarap kadehleri insana karşı asla merhamet göstermezler.
"years, lovers and glasses or wine... these are things that are never kind"
Baharda... aşıklar
Sweet lovers love The spring
Sizin gibi divane aşıklar Delhi'yi kuşattı anlaşılan.
Lovers like you cause half the pollution in Delhi.
Aşıklar, hayalperestler ve ben.
Just the lovers, the dreamers, and me.
Genç aşıklar.
Young love.
Pasifik Okyanusu açıklarında tek başına beslendikten sonra bu erkek, her yıl olduğu gibi onu bekleyen eşinin yanına, buraya, Galapagos'a döndü.
After feeding alone over the Pacific Ocean, this male has returned here to the Galapagos, as he does every year, to wait for his mate to come back to him.
Bana yaptıkların yüzünden asılacaksın.
You will be hanged for what you did to me.
Nasıl oluyor da çocuklar uyurken ağırlıkları iki katına çıkıyor?
How is it possible that kids weigh twice as much when they're asleep?
Bence Kuzey ışıklarını plazma iletken olarak kullanıp Ley hatlarına ulaşabiliriz.
I think we can tap in using the northern lights as a plasma conductor into the ley line.
Büyük miktarda yaydıkları enerji, bir yıldızın üreteceği enerjiyi aşıyor.
THE ENERGY EMITTED VASTLY EXCEEDS THE ENERGY IN A STAR.
Onun amiri olarak bu yaptıklarını ona ödeteceğim.
As her direct superior I'm really going to let her have it, so don't even try to stop me.
Yeniden aşık olup olmadıklarını görmek için.
To see those they've loved again.
Masada kazandıklarımızı çarçur ederiz.
I blew thru'as much cash as I made at the table
Suyun yüzeyindeki dalgacıklar gibi ışık da uzayda yayılan bir dalgacık enerjisidir. Bu, dünyanın yuvarlak olduğu gerçeği gibi kesin kabul görmüştü.
Rather like ripples on the surface of water, light was simply ripples of energy spreading through space and this was as firmly accepted as the fact that the earth was round.
Işığın bir dalga olduğu fikrini tamamen unutmamızı bunun yerine ışığın ufak, mermi gibi parçacıkların bir akımı olduğunu düşünmemiz gerektiğini tartışmaya açtı.
He argued that we have to forget all about the idea that light is a wave and think of it instead as a stream of tiny, bullet-like particles.
Nasıl suyun kabarcıkları varsa toprağın da varmış demek. İşte bunlar da o kabarcıklardan.
The earth hath bubbles as the water has, and these are of them.
Mabedler bile devrilip yıkıldı bulunduğumuz yerde. Dediklerine göre sonra da yakılan ağıtlar ve ölümün korkunç çığlıkları kol gezip duyulmuş havada.
Where we lay, our temples were blown down and, as they say, lamentings heard in the air, strange screams of death.
Aptallık edip Scuzz'a ve kız arkadaşına kablolu tv faturasını ödeyip çarşafları yıkadıkları sürece evimde kalabileceklerini söyledim.
I stupidly let Scuzz and this chick Scuzz bucket crash at my place as long as they paid the cable bill and boiled the sheets afterwards.
Sadece ayak parmaklarımı ısırıp kopardıklarını, onları dizip kolye yaptıklarını düşünmeden edemiyorum.
I just can't stop imagining them gnawing off my toes and stringing them together as a necklace.
Yetkililer yaptıkları açıklamada nükleer kirliliğin yayılma tehlikesinin bulunmadığını belirtirken ölü sayısı artıyor.
- Authorities issued a statement... - Brody's dead. claiming the nuclear contamination... is at no risk of spreading, even as the death toll rises.
Yüzeydeki seviyeler doğal yoldan azalınca yaratıklar okyanusun derinlerine uyum sağladı.
As the levels on the surface naturally subsided... these creatures adapted to live deeper in the oceans.
Onun yaptıklarını göz önüne alırsak, pek etkilenmedim.
As far as His work is concerned, I'm not impressed.
Sabahın ilk ışıklarıyla beraber NRC cuntası, askeri darbenin ardından hükümet kontrolünü kolaylaştırmak için bütün siyasi partileri feshetmek üzere harekete geçti.
As of this morning, the NRC junta moved to abolish all political parties, further consolidating their control of the government in the wake of the recent military coup.
Şimdi, burada gerçekten dünya dışı varlıklar tutuyorsak mesela bu önemli bir iş olarak nitelendirilebilir.
Now, if we were really keeping extraterrestrials here, it might qualify as an important job.
Bence tüm bu yaptıklarınız gazetecileri bilfiil psikolojik operasyon faktörleriyle sömürmek.
I think all this, is your way of exploiting journalists as de facto Psy-Ops agents.
BBB açıklarını telafi için, koruyucu olarak çok fazla A ve AA takası sattı.
To cover his BBB shorts, he sold a lot of A and AA swaps as protection.
16 Haziran 1929'da, Adaline Bowman ve annesi Golden Gate Köprüsü'ndeki inşaatın 3 yıl sonunda bitmesinin ardından köprünün genişliğine hayranlık duymayı bıraktıklarında genç bir mühendis alışılmamış bir nezaket sergiledi.
On June 16th, 1929, just as Adaline Bowman and her mother, stopped to admire the expanse, where three years hence construction would be finished, on the Golden Gate bridge. A young engineer, displayed uncommon gallantry
İyi ve kötü yönlerimi zayıflıklarımı aşık olduğumu mesela?
Am I up, am I down, am I distracted, in love?
Asıl sen yumurtalıklarını kapat.
You shut your ovaries up.
Bu saydıklarının hepsine veda ediyorum çünkü geldiğinden beri her şey berbat oldu!
Well, I can kiss all that good-bye'cause everything good in my life just disappeared as soon as you showed up!
Belki bizi vücutlarından geçirip daha üstün yaratıklar olarak sıçarlar.
Maybe we get processed through their body and then they crap us out as higher beings.
Dediğim gibi burası Zerdüştlerin ölülerini akbabalara bıraktıkları yer.
As I told you, this is what the Zoroastrians leave their dead to the vultures.
Bana gelince, yıllar süren hazırlıkların ne için yaptığımı bilmediğim hazırlıkların sona erdiğini hissediyorum.
As for myself, I sense that long years of preparation, preparation for what I do not know, have ended.
Yirmi yıl önce, elektrik ışıkları Olarak büyü düşüncesi olurdu.
Twenty years ago, electric lights would have been thought of as magic.
Lanet kırların yaratıkları çiti aşıyor ve yiyeceklerimizi yiyor. Artık canıma tak etti.
The dang wilderness critter's coming over the fence, eating our food, and I've had it up to my snout.
- Yazdıklarını analiz ediyordum.
I was processing it as a data set.
Bizi burada yem olarak bıraktıklarını söyleme!
they used us as bait.
Marketten ayrıIdıkları anda kap ve kaç.
Snatch and grab as soon as they leave the market.
Matty'yi ganimet olarak aldıklarına inanamıyorum. cok uzgunum.
I can't believe they took Matty as a trophy. I'm so sorry.
Er yada geç, başaracağım ve bütün bu tatsızlıklar doğum sancısından fazlası olarak görülmeyecek.
Eventually, I'll succeed and all this unpleasantness will be seen as nothing more than birth pangs.
Gizlice gelip Effie'nin Santa için yaptığı kurabiyeleri aşırırlardı. Bunu yaptıklarını bilmediğimizi zannederlerdi ama biliyorduk.
They would sneak down and eat the cookies Effie made for Santa and they thought we didn't know about it, but we did.
Bu hayal kırıklıkları dünyasında, görmeyi arzuladığım bütün görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştı, adeta.
It seemed as though he created the illusion I required in this world of disappointment.
... Horst Wohlers'le anlaşmaya varamadıkları...
... Horst Wohlers as new national coach. They had not cleared the contract...
Ölümlerine veya ölü sanıldıkları zamana kadar araştır.
Just as long as they are dead Or presumed dead.
20 yılı aşkın sürede amcan Sergei Doğu Berlin'de bir iş portföyü ve mülk ortaklıkları elde etti.
As you know, over 20 years, your Uncle Sergei amassed a portfolio of business and property interests throughout East Berlin.
" Kira süresinin ihlali ve ağır ahlaksızlıkların icrasından ötürü Kat Mülkiyeti Birliği yönetmelikleri gereğince kontratınız kalıcı olarak iptal edilmiştir.
" Due to violations of Tenant Occupancy as well as proven instances of grave moral turpitude and in accordance to the Condominium Association's bylaws, Articles 69 and 70, the Owners'Council has unanimously decided to cancel the lease.
Ama bu kameralar genelde diğer âlemden gelen varlıkları görmez.
But most of the time, these cameras, they don't pick up on beings as much as, different planes of existence.
Başarısızlıklarını bu saçma sapan savaşçı prensiplerine.. .. bağlayarak örtebileceğinimi sanıyorsun?
Do you think you can obscure your failure to expose him by using this juvenile warrior's code as justification?
Yaptıklarımı tekrar edin.
I want you to do exactly as I do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]