English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Babysitter

Babysitter translate English

1,671 parallel translation
- Bakıcıyı Hamile Bıraktım - Çeviri :
GOT THE BABYSITTER PREGNANT
"Bakıcıyı hamile bıraktım."
"Got the babysitter pregnant."
Birincisi, grup dansı sakat bir olaydı ve ikincisi, seksi bir bakıcımız vardı.
First, because square dancing is lame, and second,'cause we had a hot new babysitter :
Zaten iyi bir bebek bakıcısıydın.
We already know you're a good babysitter.
Bakıcıyı hamile bırakmamdı.
It's "got the babysitter pregnant."
İnsanlar seni bebek bakıcısına çevirir.
People gonna use you as a babysitter.
İyi bir baba 10 yaşındaki kızına bakıcı tutmak yerine onu New Jersey'ye postalayabilir mi?
A good dad who shipped a 10-year-old girl off to New Jersey rather than pay for a babysitter?
Barney, sen üç yaşındayken seni bebek bakıcısıyla bırakıp 3 hafta Grand Funk Railroad grubuyla kucaktan kucağa oynadım.
Barney, when you were three, I left you with a babysitter and spent three weeks with Grand Funk Railroad, being passed around like a bong.
Bakıcının annesi onu yardıma çağırmış.
Babysitter's mom called it in.
Dinle, bugün yapman gereken şeyler vardır sanırım, bu yüzden bebek bakıcımızı aradım.
Uh, well, listen, I'm sure you've got lots to do today, so I called our regular babysitter.
Bekle, bu bakıcı olmalı.
wait, that's the babysitter.
Şu an bakıcısında.
He's at his babysitter.
Aslında benim kapatmam gerekiyordu ama oğlumun bakıcısıyla ilgili bir sorun oldu.
I was supposed to close last night But I've been having some trouble with my son's babysitter
Ben bebek bakıcısı değilim ama...
I am not a babysitter but...
Polisteki ifadelere göre bebek bakıcıları yokmuş.
Based on police statements, they didn't have a babysitter.
Ve annen senin için mükemmel biri, çünkü bir bakıcıya ihtiyacın yok.
And your mom, which is great for you because you have a built - in babysitter.
Evet, İsviçre'nin Fransızca konuşulan bölgelerinde bebek bakıcılığı yaptım.
Yes, I used to be a babysitter in the French part of Switzerland.
Dadılık yapmış, öyle diyor.
He said he was a babysitter.
Bebek bakıcısı bulmam gerek.
I would have to get a babysitter.
Bebek bakıcısına bulaşma.
Don't mess with the babysitter.
En azından dadıya hafta sonunda gece kalması gerekeceğini söyledin mi?
Say, did you even bother to tell the babysitter she has to stay overnight this weekend?
Müsaade et, bebek bakıcımı arayayım.
- Let me call my babysitter.
İstediğiniz çekleri getirdim. Bakıcıya verdiğim çekler.
These are the checks you asked for, the ones I gave to the babysitter.
Hadi "Çocuk Bakıcısı" bölümünü seyredelim.
Oh, listen, let's watch the... The babysitter episode.
Peşinde olduğu bebek bakıcısı değilmiş.
It wasn't the babysitter he was after.
Beni çocuk bakıcısı mı sandın?
You think I'm the babysitter?
Eğer işimiz 10'u geçecekse bebek bakıcısını aramalıyım.
I need to call my babysitter if we're gon'be later than 10 : 00.
Ve seninle aramdaki ilişki bebek bakıcısının keyfi dönemi gibi.
And between you and me, it's just a fancy term for "babysitter."
O birisinin... bebek bakıcısı.
SHE'S SOMEBODY'S... BABYSITTER.
Bebek bakıcısı geldi.
The babysitter's here.
Bugün için, bebek bakıcısı.
Today, a babysitter.
Belki bebek bakıcısına ihtiyacın vardır diye düşündüm.
I thought maybe you could use a babysitter.
Tanrı başımızda durup, bakıcıIık yapmaz.
God's not gonna play babysitter for us.
Amber senin bakıcındı değil mi?
- So Amber was your babysitter?
Çocuk bunu bakıcının tarağına koyduğunu söyledi.
Kid said he put this on the babysitter's hairbrush.
Betty Ford Kliniği'nde * bir sandviçe adı verilmiş birinden daha iyi bir bebek bakıcısı olabileceğini ima ediyorum.
I'm implying that there might be better choices for a babysitter Than a woman who has a sandwich named after her At the Betty Ford Clinic.
Ben de çocuk bakıcısı değilim.
And I'm not a babysitter.
Bakıcın değilim.
I'm not your babysitter.
On sekiz yaşındayım anne.
Don't need a babysitter.
Bakıcıya bir arkadaşıma gidiyorum dedim.
I told the babysitter I was visiting a friend.
- Hepimiz bulaştık.
I didn't get a babysitter to talk about Violet.
Morlighem'in bakıcısını ziyaret ediyorum,... üstelik boş zamanlarında Vachewski ile yiyişiyor.
Just visiting Morlighem's babysitter, who is also screwing Vachewski in her spare time.
Yani diyorsunuz ki, Onbaşı Lozada basitçe, bir çocuk bakıcısıydı.
So you're telling me Lance Corporal Lozada was a babysitter, basically.
Bebek bakıcısı mıydı?
Was it the babysitter?
Bebek bakıcısını hamile bıraktım.
I got the babysitter pregnant.
Bakıcı ayarlamıştı.
She hired a babysitter.
Sen yaparsın. Adam sadece bir bakıcı arıyormuş.
You do.I am just a babysitter.
Bebek bakıcısı ha?
A babysitter?
"Bebek Bakıcısıyla Seks".
"Babysitter Orgy."
Neyimiz var?
A little incident at school, and the babysitter's gone A.W.O.L. What do we got?
Bakıcının acil bir işi çıktı.
The babysitter had an emergency.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]