Bake translate English
1,670 parallel translation
Paraya ihtiyacım vardı, ve kek satarak onu toplamam imkansızdı.
People are getting slaughtered over there. I needed money, and a bake sale wasn't gonna cut it.
Biraz turta pişirelim.
Let's bake some pies.
Ben daha çok fırın ızgara türü şeyler yaparım.
I'm more of a bake-and-broil kind of girl.
Bu keklerin hepsi Lois yapımı -
That's from the bake sale that Lois...
Pişir şu kurabiyeleri Lucille!
Bake them cookies, Lucille!
Fırın burada işte.
Now, this'II be the bake oven.
İki kez fırınlamaya can mı atıyorsun?
You want to wait that long for them to bake... twice?
Jake'n Bake yaşlandığında, sevmediğin birçok şey olduğunu anlayacaksın. Tamam mı?
Jake'n Bake... as you get older, you're gonna realize... there are a lot of things that you don't like, OK?
Onlara pasta yapayım.
I'll bake'em a tart.
Ama herşeye rağmen, yumurtalar leziz. Ve önceden yer ayırtmışsanız, Bayan Clark size ünlü unsuz çikolatalı kekinden pişireceğini söyleyecektir.
But in any case, the eggs Benedict are delicious and if you call in advance, Mrs. Clark says she will bake her famous flourless chocolate cake.
Bart, benim ufaklıklar ne zaman kaş çatıp surat assa onları balığa çıkarırım.
Bart, you know, whenever my boys bake up a batch of frownies I take them fishing.
Ekmek yapmak istiyorsan, yap.
You wanna bake bread, go with God.
Daha büyük bir pasta yapın!
Bake an even bigger cake.
Birkaç ay sonra Jonesville'de büyük bir turta yarışması var, gitmek istiyorum.
There's a big pie Bake-Off in Jonesville in a couple months. And I'd like to go.
- Çok değil. 1200 dolar. Jonesville yarışmasından önce birkaç yüz daha biriktirebilirim.
Not much, $ 1,200 and I can save another couple hundred before theJonesville Bake-Off.
Hangi turtayı yapacaksın?
Wow. What pie you going to bake?
Bak ne diyecegim, döndügümüz zaman sana pasta yaparim.
Tell you what, when we get back, I'll bake you a bundt cake.
Neden gidip yorgan örmüyor, pasta pişirmiyor ya da ahırda bir şeyler beslemiyorsun?
Why don't you go make a quilt, bake a pie, raise a barn?
Benim Kolay-pişir fırınımı kullanmayı bırakır mısın?
Would you stop using my Easy-Bake Oven?
- Ama bir şey pişirmeyi seviyorum.
But I like to bake.
Steve için kek pişirebilirim.
I would Bake Steve some more cupcakes.
Bu şekilde, o gelmeden önce taze kekler yapabilirim.
That way I can Bake some fresh cupcakes Before he gets Back.
Bankamatiğe uğrayıp, elektrik faturasını ödemeye çabala kek malzemelerini marketten al ve eve gelip onları pişir.
Four. ; hit the cash machine, zip on over to pay that power Bill, pick up cupcake supplies at the store and head on Back to home Base to Bake'em up.
Pişmiş mamul açığı olduğunu duydum.
I heard there was shortage of bake goods.
- Fırıncılık yapmayan fırıncı hakkında.
- About a baker doesn't bake.
- Donut da yapacak mısın?
- Will you be bake donuts?
Ona bir kek pişirir misin?
Bake her a cake.
Ona kek pişirir miyim?
- Bake her a cake? - Heh.
Karına kek pişirmemi mi istiyorsun?
You want be bake your wife a cake?
Elbette ona kek pişirebilirim.
Of course I can bake her a cake.
Fırıncılık yaparken, özgürüm.
When I bake, I am free.
Bana kek mi pişireceksin?
Bake a cake?
Arkadaşlarıyla beraber bir tür yakıcı fuarda.
She's at some bake sale with her girlfriends.
hindi ve patates püresi var fırınlanmış, ve de mısır ekmeği...
I... have turkey, mashed potatoes... a little clam bake, and I even have some... corn bread.
Çikolata parçalı kurabiye satışı mesela?
The bake sale? Cookies, chocolate chips?
Satın almıyorsunuz, pişiriyorsunuz.
You don't buy them, you bake them.
Annen uyandığında hazır olması için biraz kurabiye pişirirsiniz belki.
Maybe you guys can bake some cookies for when she wakes up.
Bataklık yılanının filetosu kazanda kaynayarak pişiyor.
Fillet of a fenny snake, in the cauldron boil and bake.
Sana pasta yapacağım.
I bake a cake for you.
Herife, içinde eğe olan pasta gönderip hapisten kaçıracak değiliz ya.
Are We gonna bust him out of jail? Bake a cake With a fucking file in it?
Bana fazladan büyük bir tane yaparsın artık.
You can bake me an extra big one.
Ben pek kek yapamam ve öğrenmeyi de düşünmüyorum.
I don't really bake and I haven't planned on starting.
Evdekine hiç benzemiyor.
It is not like the one they bake at home.
Unsuz nasıl kek pişirebilirim ki?
How can I bake a cake without flour?
Bütün gün güneşin altında kavrulduk, gece yataklarımız değişiyor...
Bake in sun all day, switch beds at night..
Bize bir şey pişirmedin mi?
Didn't you bake us anything?
Onlara ekmek mi yapacaksın?
Bake'em a cake?
Ve kurabiye pişiririz.
- And we bake cookies.
- Kurabiye mi pişirirsiniz?
- You bake?
- Noel müzikleri koyarız. Yumurtalı likör içeriz ve Weston's'dan aldığımız kurabiyeleri biz pişirmişiz gibi yaparız.
Well, we put on some Christmas music, drink eggnog, and we pretend to bake the cookies we actually bought from Weston's.
Springfield İlkokulu Kek Satış Günü Cuma günü saat 3'te.
Springfield elementary bake sale friday 3 p.m,