Baltimore translate English
1,703 parallel translation
Başka bir yerde yaşayamam ben.
Baltimore's all I know.
Washington-Baltimore yoluna yakın olması, burayı, banliyöde yaşayanlar için ideal kılıyor.
The proximity to downtown and the B.W. Parkway make it ideal for Washington commuters. That's a given.
Başkan Thomas Carcetti... ve Baltimore sakinlerinin size armağanıdır.
Mayor Thomas Carcetti- - and the citizens of Baltimore.
Doğu Baltimore'da kimse... Yankee şapkası bile takmıyor.
Drive through East Baltimore, you don't even see a Baltimore nigger with a Yankee cap.
Bildiğiniz konularda çalışmayı... daha çok sevdiğinizi bildiğimizden... Baltimore'a has modeller bulalım dedik.
Since y'all only seem willing to be interested in stuff you know, we looked for things more like Baltimore.
Neden bütün Baltimore'lular, batıdan doğuya geçmenin... ortadan kaybolmak için yeterli olacağını sanıyor.
Why is it that every Baltimore nigger think that running the fuck away means crossing downtown?
Biliyorum, ama Baltimore dışında kimseyi tanımıyorum.
No, see, I know that. It's just that I don't know no one outside of B'more.
Bu gün, onlar için gurur dolu bir gün. Baltimore Polis Departmanı için de öyle...
It's a proud day for them and a proud day for the Baltimore Police Department.
Summers'ın evinin yakınındaki tek liman Baltimore'da Langley'den I-95 ile kuzeye doğru gidiliyor.
The only shipping port near Summers'apartment in Baltimore, it's north up the l-95 from langley.
Batı Baltimore'da şaşı olmak için iyi bir gün değil.
Not a good day to be cross-eyed in West Baltimore.
Bill, burası Baltimore.
Jesus, Bill, it's Baltimore.
Baltimore'da yeni bir gün doğuyor, Lester.
It's morning in Baltimore, Lester.
Hem o, hem de Baltimore Polisi'nden bir arkadaşıma faks çektim.
That, and I faxed a copy to a buddy at the Baltimore PD.
- Sayılır. Baltimore'da bir arkadaşım LVM çetesine öyle yaptı.
I had a buddy on the Baltimore gang unit, did that to the local LVM.
Dr. Ogden Baltimore'a karaciger transferi için gitti.
Dr. Ogden had to oversee the transport of a liver to baltimore.
Çavuş Thomas Hauk, Baltimore şehir polisi.
Sergeant Thomas Hauk, Baltimore City Police.
Washington'daki elemanlar... taze Baltimore kıçını çok severler.
Those DC boys down there, too, right. They love fresh Baltimore ass.
Baltimore şehri polis departmanı.
Baltimore City Police Department.
Hayır. Bir Baltimore sorusu sor. New York'luların bilemeyeceği bir şey olsun.
No, ask a Baltimore question, something a New York nigger won't know.
- Ne Baltimore sorusu?
- What's a Baltimore question, yo?
Ortalama bir Baltimore'lu bunların kim olduğunu bilir, tamam mı?
The average Baltimore nigga is gonna know all that shit, all right?
- Bizim düşüncemize göre, tüm şehirde, topyekün bir değişim olduğu izlenimini vermeliyiz. Adına da "Baltimore Mucizesi" falan deriz.
- The way we see it, we've got to cobble together a citywide turnaround, call it the "Baltimore Miracle" or some shit.
Önüne de, "Tommy Carcetti... ve Baltimore sakinlerinden sevgilerle." yazan bir tabela koyarız.
"Brought to you by Tommy Carcetti and the citizens of Baltimore."
Yani üniversiteye gittiyseniz ya da anneniz hamileyken bir dakikalığına bile olsa içmeyi bıraktıysa pek karışık gelmez ama Baltimore Şehir Polisi için bu karışık.
I mean, it isn't complicated if you went to college or, I don't know, your mothers actually stopped drinking for a minute while they was pregnant. But for Baltimore City Police, this is complicated.
Batı Yakası'nda 13. cadde, Baltimore'dan Winchester'a, Schroeder'dan Grove'a.
13 on West Side, Baltimore to Winchester, Schroeder to the Grove.
Burada, Baltimore'da ve "evim" diyebileceğin her yerde, sözüm hala geçerli.
In here, in Baltimore, and in any place you can think of calling home, it'll be my word.
Junior Bunk'ı hatırlıyor musunuz? Baltimore'da gerçek bir suçlu
Y'all recall Junior Bunk?
Son ekonomik çalkantılar sistemin yerel ihmalkarlığının yanı sıra Baltimore okul sisteminin kendini idare edebilme yeteneğini de akıllara getiriyor.
"This latest fiscal emergency calls into question the Baltimore school system's ability to manage itself as well as the local oversight of the system,"
Valiye Baltimore'a dönmek zorunda olduğumu söyler misiniz?
Can you tell the governor I have to go back to Baltimore?
Ne yazıyordu? "Baltimore'dakiler de benim çocuklarım"
Because "Those are my children in Baltimore too."
Baltimore City 911.
Baltimore City 911.
Büro ile ilgili bir dava ile uğraşıyordum.
I was in Baltimore working on a case for the Bureau.
- Baltimore numarası.
It's a Baltimore prefix.
Kurşunlar, Baltimore Polisi'nin olay yeri yakınında bulduğu Colt'tan ateşlenmişler.
They were fired from the Colt that Baltimore P.D. found near the scene.
Baltimore'da sanayi bölgesinde.
He's in an industrial area in Baltimore.
DMV veri tabanındayım... Baltimore'daki eski model Ford kamyonetleri kontrol ediyorum.
I'm in the DMV database checking late-model Ford pickups in Baltimore.
Baltimore'da yaşıyor. 31 yaşında.
He lives in Baltimore. He's 31.
Baltimorelu bir ortopedist beni mi suçluyor?
Some orthopedist from Baltimore is accusing me?
1974 doğumlu. Baltimore'da bir market soymaktan üç yıl yatmış.
Born in 1974, served three years for robbing a convenience store in Baltimore.
Baltimorelu avukat.
The baltimore lawyer.
Son 50 yıl içinde Baltimore'da Dana Shulps adında biri ne yaşamış ne de ölmüş.
Nothing. No dana shulps has ever lived or died in baltimore In the last 50 years at least.
Baltimore'da olduğun süre boyunca sürekli ağabeyinle birlikteydin.
You were with your brother The whole time you were in baltimore.
St. Louis'deki cinayetini, Baltimore'da çektiğin Hudini hareketini biliyorum.
I know about the murder in st. Louis, the houdini act you pulled in baltimore.
Baltimore'daki polisle konuştum.
Welcome to my world. I talked to a cop in baltimore who swears up and down
Sence Baltimore'da kablosuz İnternet bağlantısı var mıdır?
Think they have Wi-Fi in Baltimore?
Peki. Kötü haber şu. Eve gidip Baltimore'a gitmek için toplanamazsın.
Well, the bad news is, you can't go home and pack for Baltimore.
- Baltimore'da iyi şanslar.
- Good luck in Baltimore.
Bana Baltimora'dan e-posta at, nasıl gittiğinden beni haberdar et.
You e-mail me from Baltimore. Let me know how it goes.
Onunla beraber Baltimore'dan buraya taşındık, meteliksiz.
We all moved out here together from baltimore.
Baltimore Polisi'nden bir arkadaşım az önce bunu gönderdi.
A buddy at Baltimore PD just sent this over.
Baltimore muhteşemdi.
Baltimore was amazing.