Barker translate English
589 parallel translation
Barker, kes şunu!
Mr Barker, stop!
Barker!
Mr Barker!
Barker, dışarı.
- Mr Barker, out! Out! Out!
Dışarı!
Mr Barker! - Down, sir!
Barker!
Down, sir! Down, sir!
Sokağa çıkıp havlıyorsun.
You gotta go outside and be a barker.
Şimdi bir bakalım Bayan Barker'i bulabilecek miyiz.
Now, let's see if I can find Lady Barker.
Teşekkür ederim Barker.
Well, thanks, Barker.
- Ama unutuyorsun ki Barker...
- You forget, Barker...
- Siz de öyle düşünmüyor musunuz Bayan Barker?
- Don't you think so, Lady Barker?
Eminim ki size de benim kadar rahat farkına varacaksınız ki ben Leydi Barker'im.. ... başkası değil.
And I'm sure that you will realise as clearly as I do, that I am Lady Barker, and nobody else.
Çok güzel bir eviniz vay Leydi Barker.
You have a lovely home, Lady Barker.
- Çok mutlu olmalısınız Leydi Barker.
- You must be very happy, Lady Barker.
Leydi Barker, gerçekten, ben...
Lady Barker, really, I...
Size Leydi Barker.
Yourself, Lady Barker.
Hoşça kalın Leydi Barker.
Goodbye, Lady Barker.
Bana tavsiye vermek istemiştiniz Leydi Barker.
You wanted to give me some advice, Lady Barker.
- Leydi Barker ile olan seyahatiniz için.
- For your trip with Lady Barker.
En yeni uçaklardan birini... Leydi Barker'in geçen hafta kiraladığı uçağı hizmetinize sunabilirler.
They can put one of their newest machines at your disposal, the same plane that Lady Barker chartered last week.
Leydi Barker uçak mı kiralamış?
Lady Barker chartered a plane?
Sör Frederick Barker.
Sir Frederick Barker.
Leydi Barker da aynı uçağı mı kiralamıştı?
Is it the same one that Lady Barker took?
Ara sıra komik ek bir gösteri yapabilirsin.
You could be the sideshow barker occasionally.
Selam Barker.
Hi, Barker.
- Pekala, teşekkür ederim Barker.
- All right, thank you, Barker.
Bekle, işte Barker.
Hang on, here's Barker.
Sonuç ne Barker?
What's the score, Barker?
Tamam Barker.
Okay, Barker.
- Barker, buraya gel.
- Barker, come over here.
Bir dakika Barker, haritamı alayım.
Just a minute, Barker, while I get my map.
Barker nerede?
Where's Barker?
Bu, Bay Barker.
It's Mr. Barker.
Ayrıca istersen, Bay Barker buradayken odada kalabilirsin.
And, Francie, you can stay in the room, if you want, while Mr. Barker's here.
- Nasılsınız Bay Barker?
How do you do, Mr. Barker?
- Doğru Bay Barker.
That's right, Mr. Barker.
Bay Nolan'ın işi, hem garson, hem şarkıcı, yani sanatçı diyebileceğiniz biri olduğu için, başkalarınki gibi istikrarlı değil.
Mr. Nolan, being a singing waiter, Mr. Barker, and what you might call an artist, his work don't come steady like other people's.
Peki, annem nasıl Bay Barker?
And how's my mother, Mr. Barker?
Tam olarak hangi haberden söz ediyorsunuz Bay Barker?
Just which news do you mean, Mr. Barker?
- Bundan eminim Bay Barker.
I'm quite sure she did, Mr. Barker.
Yanlış bir şey varmış gibi, ablam hakkında hikayeler anlatmaya hakkınız yok Bay Barker.
You got no right, Mr. Barker, to be carrying tales about my sister as though there were something wrong.
Bugün ihtiyar Barker'ın uğrama günüydü.
It was old Barker's day here.
Bay Barker.
It's Mr. Barker.
Sizi oturtamadığım için özür dilerim Bay Barker.
I'm sorry I can't ask you to sit, Mr. Barker.
Söylemeyi unutmayın Bay Barker.
Be sure to, now, Mr. Barker.
Hemşire Barker'dan bile betersin.
You're worse than Nurse Barker.
Hemşire Barker da var.
And there's Nurse Barker.
Hemşire Barker'a sorayım.
I'll go ask Nurse Barker.
- Eteri sen aldın, Barker.
- You took the ether, Barker.
Bu gece Hemşire Barker ile birlikte git.
Go with Nurse Barker tonight.
Hemşire Baker bizden ayrılıyor.
Nurse Barker is leaving us.
Hemşire Barker ile birlikte dışarıdaydım.
I was outside with Nurse Barker.