Battaniye translate English
1,976 parallel translation
Battaniye getirin.
Somebody get a blanket!
Ricky, dolabın üzerine bir battaniye koydum.
Hey, Ricky, there's blankets in the closet.
Hostes, bir yastık ve battaniye alabilir miyim?
Do you have a pillow and blanket for me?
Gidip sana bir battaniye getireyim.
I'll go get you a blanket.
Fıstıktan o kadar şey yaptı battaniye, çatal bıçak takımı fıstık arabası, fıstık tabancası.
Who made all this stuff out of peanuts - blankets, peanut silverware... a peanut car, a peanut gun.
- Ona bir battaniye getireyim.
- I'll get him a blanket.
Noher battaniye.
The mohair blanket.
Oh, evet, bu battaniye, O çok sigara kokuyor ve...
Oh, yeah, this blanket, it is so smooth and...
Dolapta yedek çarşaf ve battaniye var.
There's spare sheets and blankets in the closet.
Neyse bu battaniye fazla...
Anyway, this blanket is extra, so...
Eğer battaniye istersen dolapta var.
If you need a blanket, is in a closet.
Battaniye gün batımında pembeye bürünüyordu ve güneş de parlamasına neden olurdu.
The blanket turns pink at sunset and the sun makes it shimmer
Üzgünüm, ahbap, bira ve battaniye almaya gelmiştim.
Sorry, dude, I just came to get a six-pack and blanket.
Bundan aldım, şey sahil battaniye oynuna katılmak için.
I got this, uh... Beach Blanket Bingo thing to go to here.
Fazladan battaniye, havlu ya da başka bir şey gerekirse, istersiniz.
If you need any extra blankets, towels, anything, don't hesitate to ask.
Maze Hapishanesindeki İrlandalı Cumhuriyetçiler "Battaniye" ve "Yıkanmama" protestosuna başladılar.
Irish Republicans in the Maze Prison are on a "blanket" and "no wash" protest.
Yıllardır tekrarlanan bu kirli protesto ve battaniye protestosunun aslında temelinde hep aynı talep yatıyor : Politik Haklar.
There is a dirty protest, the Blanket Protest, which has been going on for years, all in support of the same demand : political status.
"Battaniye" ve "Yıkanmama" protestosu sırasında 16 gardiyan milisler tarafından öldürüldü.
16 wardens were killed by paramilitaries during the "blanket" and a " no-wash'protests.
Sırt çantamda battaniye var. - Getirir misin?
There's a blanket over there by my backpack.
Size fazladan battaniye getirdim.
I brought you some extra blankets.
Tijuana da battaniye pazarlığı yapmıyoruz.
We're not in tijuana haggling over a blanket.
Sana battaniye getirdim.
Got a little blanket for you.
- Bir battaniye bul o halde...
Well, a blanket, then. We can hold both ends and...
Sana battaniye getireyim.
I'll go get you some blankets.
- Bebek Yapıcı battaniye olmaz.
- Not the baby blanket.
Bebek Yapıcı battaniye olmaz.
Not the baby blanket.
O battaniye üzerindeyken hasta olmasının mümkünatı yoktu zaten.
He won't be feeling the cold without them now, I dare say.
Şansımız varsa birkaç şişe su, battaniye gece için malzemeler.
Hopefully some water, and blankets, Stuff to camp here tonight.
- Güntay battaniye de getir.
Bring the blanket also.
Bana çarşaf, battaniye, bir şey getir, hadi!
Bring me a sheet or a blanket.
Size battaniye getireyim.
I'll get you a blanket.
Sadece battaniye yeterdi.
All I need's a blanket.
Oz, bir battaniye getir.
Grab a blanket.
İhtiyacın olursa dolapta battaniye var.
There are blankets in the closet.
Parayla battaniye satın alırsınız.
It can buy you a blanket.
Sizlere söyleyim dostum, dışarıdaki sis gerçekten bir battaniye gibi olmuş....
Ooh! Tell you, man, it is a real blanket of fog out there.
- Rick, battaniye.
- Rick, the blanket.
Battaniye, cesedi sardığım battaniye.
The blanket. I wrapped the body in a blanket, and if they find that, the fibers...
Garret, arkada battaniye var.
Garret, there's a blanket in the back.
Battaniye ile sarabiliriz, ya da önce küçük parçalara ayırırız?
Do we wrap it in the blanket as it is, or do we chop it into little pieces first?
Ya da kollu bir battaniye. Evet, Angie bunu istemez.
yeah, angie doesn't want that.
Lemon, orada osuruklarınla doldurman gereken bir kollu battaniye yok mu?
lemon, isn't there a slanket somewhere
Donuyordum o da gidip bana battaniye aldı.
I was freezing, so... he went out and bought me a damn blanket.
Polis battaniye ve elbiseleri incelenmesi için gönderdi.
The police sent the blanket And cate's clothing To be processed.
Bana evden battaniye ve iki havlu getirir misin?
Can you go in the house and bring me a blanket and two towels?
Genelde yalnızca battaniye ve patikler olur.
Usually it's blankets and booties.
Benim bagajımda bir tek battaniye ve fener var.
All I've got in my trunk is a blanket and a flashlight.
Battaniye getirin.
GET SOME BLANKETS.
Daha yeni uyandı ve Scotty üzerine birsürü battaniye sermiş.
Although he did just wake up from a nap scotty had just put way too many blankets on him.
- Battaniye de getir.
- Yeah, okay.
- Battaniye. "Blangket."
Blanket...