Batá translate English
62 parallel translation
Batá ve Sidora 20 gün önce evlendi.
Bata and Sidora have been married for just 20 days.
Batá eşini küçük evine götürdü. Bir ev ve bir ahır, köyden bir saatlik yürüme mesafesinde.
Bata has brought his bride to his property, a house with a pigsty, isolated, a one hour's walk from the town.
Yirminci günün akşamı Batá, eve girmekte tereddüt etti.
The 20th day is now coming to an end but Bata, tonight, is delaying walking back home.
Batá, sesi duydun mu?
Bata, did you hear that?
Batá, sesi duymuyor musun?
Bata, did you hear that now?
Batá'da bu hastalık var benim de halim vaktim yerinde değil.
Bata is sick. What about me? I have an even bigger fault.
Seni seviyorum, Batá.
I love you, Bata. Do you believe me?
Bu Bata...
It's Bata...
Suda bata çıka ilerleyip gemilerin geri dönmesi için yalvardılar.
Wading out into the water. Begging the boats to come back for them.
Nehirde bata çıka ilerleyecek, ta ki onlar bulana kadar.
So it'll be passing up and down the river until they find it.
Nehirde bata çıka!
Up and down the river!
- Bata çıka gideceksin.
- Flounder.
"Bata" ise tarla.
"Bata" means field.
- Sorun ne?
Bata, what's the matter?
Batá, senin neyin var?
Bata, what's wrong with you?
İleri bölgelere bata çıka giden ya da gelen sadece birkaç kamyon var.
A few lorries only are splashing by to and from the forward areas.
Deli gibi çamura bata çıka geldim.
I've been stomping through the mud like crazy.
Bay Bata?
Mr. Bata?
Gün bata gün doğar, bu hep olur.
Sunrise. Sunset. No.
Hayır, bata.
No, no, come on, hurry up.
En az bir milyon ton balık, bata çıka sudan çıkar -
At least a million tonnes of fish floundering out of the water
- Başka bir yere gidelim, başka bir bata gidelim
Why don't we go somewhere else? Let's go to another pub. You'd like a drink?
Çabuk, Bata'dan iki çift sandalet al.
Quickly, bring two pairs of chappals from Bata.
Bata'dan başka bir yerden alma.
Get them only from Bata.
Bata çıka yürüyoruz, oraya varmak için. Ve gördüğünüz gibi çok iyi giyinmişim.
We had to go into four-low just to get up here, and you can see, I'm dressed right.
Kırk yıl boyunca pisliğin içinde bata çıka ilerledik, birçok ölüm gördük.
Forty years wading through shit like this, watching our guys die.
Boğazına kadar bata batmış durumda ama... yalan söyleyeceğine de ihtimal vermiyorum.
Pepe is as corrupt as they come, but I don't know if he's up for this.
Bir mağazada sergileniyor.
It's on display in the Bata store.
- Görünüşe göre bombacı 19 yaşındaki Jamal Bata.
- So what do you know? - Well, it looks like the bomber was 19-year-old Jamal Bata. His parents converted to Islam in the'60s.
Ve Washington'un kuzeydoğusunda bulunan bir camiye gidiyordu. Şu anda, Bata'nın, otobüse binemediğini iddia eden bir arkadaşıyla konuşuyoruz.
Right now we're talking to a friend of Bata's who claims he couldn't get on the bus.
Jamal Bata Auliyah'a neredeyse iki yıldır üyeydi.
Jamal Bata was a member here at Auliyah for almost two years.
Birileri Jamal Bata ve senin çocuğuna bombaları yerleştirmiş.
Someone planted bombs on Jamal Bata and your son.
- Bata?
Bata?
Diken sana bata bilir.
The thorn may prick you.
Bata çıka ilerleyen yavru dikkatini çekiyor.
The floundering seal catches her attention.
Bu çok kötü oldu. Bir başka koyun merasında bata çıka yürümeyi dört gözle bekliyordum.
I was sort of looking forward to tromping through another sheep pasture.
Tata Öğrencileri ve Bata Öğrencileri.
Tata Students and Bata Students...
Tata Öğrencileri banknotları beslerken Bata Öğrencileri kabul edilebilmek için notları ezberlemek zorundaydı.
Tata students would feed bank notes to get admission while Bata students had to memorize study notes to gain entry...
Tata stoklarını salladı, Bata ücretlerini yükseltti.
Who shook the Tata stocks and elevated the Bata prices...
- Ve, yapımcı Bay Bata
Oh, and that producer Mr. Bata called.
Bay Bata'nın asistanıyım Buyrun oturun Bay Bata'yı görmeye geldim.
I'm here to see Mr. Bah-ta.
... Çünkü eski kocan cok önemli. birisi müzik sektöründe... Bay Bata aslında aslında seni düşünmek istiyor.
Well, because your ex-husband is very important in music circles, and Mr. Bata wants you to think he actually cares, you know, just in case.
Hayır ama bir şarkım var. Bay Bataya söyle Burda onun kapısını hergün becericem beni içeri alıncaya kadar.
No, but I do have a hook and a song, and you can tell Mr. Bata that I'm gonna be in here every day banging on his door until he lets me in.
Jeep'le çamura bata çıka gittik.
The jeep was jerking around...
Yanına da Negima ve Mentai jaga bata getiriver!
Negima refers to alternating spring onions and chicken grilled on a stick. Mentai jaga bata is steamed potates with butter and marinated pollock roe. And some negima and mental jaga bata!
Çok güzel siyah, işlemesiz bir Bata ayakkabısı.
A nice black pair of Bata shoes, without laces.
Kana bata çıka ilerleyeceksin ve ara sıra kaybedeceksin de daha güçlü olmalısın.
You will have to wade through blood and you will know loss, you must be stronger.
Ortalık bata... Siktir!
It's going to piss...
Bu konuşma bitmiştir.
Go to "bata boom."
- Hayır, normal deri.
- No, Bata All Weather.
En bata Vale'yi bulduğun yere.
The very location where you found the Knave in the first place.