Beaux translate English
69 parallel translation
Yapamam. Cumartesi sabahı Ecole des Beaux-Arts'dayım.
Saturday morning I'm at the Ecole des Beaux-Arts.
JJ'in nadiren yaptığı kıyaklardan biri.
It's one of JJ's occasional beaux gestes.
Fransız Enstitüsü ve Ecole des Beaux-Arts ise buranın sanatsal havasına tanıklık eder.
The Institute of France and the Ecole des Beaux-Arts... testify to its artistic vocation
Sonra sanırım güzelliğim bir başkasına miras kalacak.
And then, I guess, somebody else'll inherit all my beaux.
Rue des Bazar'daki küçük lokantada çalışan şef garson musun?
The headwaiter that works at the little bistro on the rue des Beaux-Arts? No!
Nimes'de, Des Beaux Arts Kafe'sinde.
Café Des Beaux Arts, Nîmes.
Nimes'deki des Beaux Arts Kafe'si.
Café des Beaux Arts, in Nîmes.
Sevgilileriyle şansı hiç gülmedi.
She's had a bad run of luck with her beaux.
13. sokak, des Beaux Arts.
13 Rue des Beaux Arts.
Size uygun bir sevgili görürsem bir ulakla hemen size haber yollarım.
If I see any eligible beaux for you, I'll send word express!
1882 Paris Güzel sanatlar okuluna devam ederken Jean François Blanc tasarlamış.
Voila! Paris, 1882! Designed by Jean-Francois Blon, while attending L'Ecole des Beaux Arts!
O yüzden'beaux'kullanırsın,'beIIe " yi kullanamazsın.
So use'beaux'not'beIIe'
Sevgili görüşü?
Any young beaux?
- Beaux...
- Beaux...
Eskiden nehir kenarındaki binalardan baktığımızda o güzel tekneleri görebilirdik. Ama şimdi dev bir televizyon ekranıyla önleri kapanmış gibi.
We used to be able to see all these beautiful beaux arts buildings up on riverside... and now they are blocked with these giant TV screens.
Beaux Reves'den mi?
You mean Beaux Reves?
Hope kadife çiçeklerini çok severdi. Beaux Reves'de deli gibi büyüyorlar.
You know, Hope loved marigolds and they're growing crazy at Beaux Reves.
En yaşlısı 30'una bastı. Bir tane züppe sevgilisi var.
My oldest just turned 30, and she's had a string of bad beaux.
- Başvuru reddedildi. Yüzyıl sonu "beaux-arts" mimariye ait mükemmel bir örneği, sıva kaplı biz uzantıyla yok ettiğiniz an reddedildi.
- That application was denied the moment you people destroyed an exemplary specimen of turn-of-the-century beaux-arts architecture with the addition of a stucco-crust overhang.
Me llamo beaux.
Me llamo beaux.
Ben Beaux, X ile.
I'm beaux, with an X.
Beaux gibi erkekler, bir şey istemedikleri sürece, vakit ayırmazlar. Para gibi... veya sex.
Guys like beaux never give girls like me the time of day unless they want something, like money... or sex.
- Adım Beaux.
- Oh, it's beaux.
Bu Beaux denilen çocuk iyi.
This beaux guy is good.
Beaux ve benim gibi adamlar bağlı duramaz..
Guys like beaux and me can't be tied down.
Her neyse, Tim Beaux un yol kurbanı.
Anyway, t is beaux roadkill.
Beaux ile tanıştığım an, bağısaklarım "Tim, bu adam bela" der gibiydi.
The instant I met beaux, my gut was like, tim, this guy is trouble.
Beaux gibi bir artistin böyle öğretici bir şeyi ders planına koymasının imkanı yok.
There's no way a poser like beaux would ever put that much thought into a lesson plan.
- Beaux gibi mi konuşuyorsun?
- Are you talking like beaux?
Neden Beaux'a söylemiyorsun?
Why don't you tell it to beaux?
Hey, Beaux'yu gördün mü?
Hey, have you seen beaux?
Beaux Hoca diyor ki bir insanın ihtiyaç duyduğu tek eğitim hayattır. Gerçek hayat.
Senor beaux says the only education anyone needs is life, real life.
Dur bir dakika. Beaux mu?
Wait a minute.Beaux?
Bunu yapmanı sana Beaux mu söyledi?
Beaux told you to do this?
Beaux, soruya cevap ver.
Beaux, answer the question.
Hoşçakal Beaux.
Good-bye, beaux.
- Beaux'ya ne oldu?
- What about beaux?
- Beaux gitti.
- Beaux's gone.
Fakat sende Beaux'da olmayan bir şey var - -dürüstlük
But you do have the one thing beaux doesn't--integrity.
Beaux'yu dinlemediğiniz için çok mutlu oldum.
I'm so happy you didn't listen to beaux.
Gördüğün gibi Beaux yanık olduğunda utangaç....
You see, beaux was not shy about - the fact that he had a significant crush on - boring!
Yakışıklı bir kavalye buldunuz mu?
Have you found any smart beaux?
Ann, sürekli erkeklerden bahsetmek zorunda mısın?
Anne, must you always be talking of beaux?
Londra şık kavalyelerle dolu!
London is full of smart beaux!
Plymouth'da çok hoş kavalyelerimiz var.
We have some very fine beaux in Plymouth.
Matmazel Chanel, Mösyö Beaux da sizi bekliyordu.
Mademoiselle Chanel, Monsieur Beaux is expecting you.
Teddy Roosevelt'in önünden gelip geçtiği güzel sanatlar şaheserine bağlanmanın delilik olduğunu sanmıyorum.
I don't think it's crazy to be attached to a beaux-arts masterpiece Through which teddy roosevelt came and went.
Chicago'lu Daniel Burnham tarafından beaux art stilinde dizayn edilmiş.
It was designed by Chicago's Daniel Burnham in the beaux arts style ; this architectural gem was one... - Dude!
Chicago da Daniel Burnham tarafından dizayn edildi beaux art tarzı kullanılmıştır. Bu kıymetli mimari eser... - Profesör Mosby?
Designed by Chicago's Daniel Burnham in the beaux arts style, this architectural gem was the first of its kind...
Bunun için Beaux Sanat Evi'nde kursa gitmiştim.
I took courses at the Beaux-Arts.
Yirmilik güzel vücutlar.
Les beaux corps de vingt ans