Bees translate English
2,372 parallel translation
Kanada'da bunu uygulayan bir doktor varmış tedavi gereği birçok arı tarafından sokuluyormuşsun ve bu sayede bağışıklık sistemin depara kalkıyormuş.
Yeah, there's this doctor in Canada who does it and you get stung by a lot of bees and it throws your immune system into overdrive and there's this one guy... this one guy...
♪ Kelebek ve arılarla da ♪
♪ And the butterflies and bees ♪
♪ Kelebek ve arılarla da ♪
♪ and the butterflies and bees ♪
ARILAR CİYAKLAYABİLİR Mİ?
CAN BEES SQUAWK? !
Sahip olduğumuz çeşitliliğin var olan kuş ve arıların sebebi budur.
It is why we have the diversity that we have. It's the birds and the bees.
Wikelski bunu arılar üstünde denedi.
Wikelski tried it on bees.
# Kelebek ve arılarla da #
♪ And the butterflies and bees ♪
♪ Ve kelebek ve arılarla ♪
♪ And the butterflies and bees ♪
Gazeteciler arı sürüsü gibi gelecekler.
The reporters are going to come like bees.
Çalışkan insanlar.
Busy bees, busy bees.
Kraliçe beş yüz tane, Zırhlı ve zehirli arı arasına ne getirdiğini soruyor.
The Queen asks what are you going to bring to the party of 500 bees armed with poison stingers?
Archibald, Arthur'un arılara alerjisi var.
- Archibald, Arthur is allergic to bees!
Burası onları olduğu kadar arılarında evleri.
This is the bees'home as much as theirs.
Bekle bir dakika.Etrafında yüzlerce arı varken.
- Hold on! , You mean you're surrounded by hundreds of bees when a single sting might have killed you?
Hayır.Arıların vızıltısından bizi duymazlar.
No, no, they won't hear us over the noise of the bees.
Evet, arılar bana söyledi.
The bees told me! - Did they?
Peki ya arılar efendim.
What about the bees, sir?
Arthur arılarla kovanda, Kim yazabilir?
Arthur living in a hive, surrounded by bees that can read and write.
Arıları mı getirdin, Tuck?
You keep bees, Tuck?
Arılar benim ailemdir.
The bees are my family.
Arılarım hayat verir.
My bees give life.
O zaman arılardan bahsetmeye gerek kalmaz.
Then the bees need not be spoken of.
İşçi arılarla bir tek atmaya!
Have a drink with the worker bees.
Benim sevgili topraklarıma gelmeniz ne kadar onur verici.
Good day, my little bees and welcome to my most special of events.
Büyük finale hazır mısınız?
Are my bees ready for the grand finale?
Etrafımda yüzlerce, belki binlerce katil arı uçuşuyor.
I am surrounded by hundreds, probably thousands of killer bees.
Bence bir seri olabilir, katil arılar gibi.
I mean, I think it could be a series, like the killer bees.
Arılar oldukça nazik.
The bees are quite gentle.
Arılar, böcekler, güveler gibi.
Like bees, like beetles, like moths.
Yazın, çiçekler açar arılar etrafta vızıldar kuşlar öter.
In summer, the flowers bloom, the bees buzz around, the birds sing.
Arı kovanı gibi evin etrafını sarmışlardı.
They were all over my apartment like a bees'nest.
Babam müşteriye yardım eder.Kuşlar ve arılar hakkında sorum olacak.
- My dad will help that customer. - I have a birds and bees question. - Okay.
T, seks yapmamak için sakso yapmayı öğretti ve yardımı olmadı değil.
Sort of. Alice did the "birds and the bees" thing, which was very confusing.
Tatlım, bu senin yalnızca doğru olduğunu düşündüğün bir şey adetli kadınların arıları kendine çektiği hakkında söylediklerin gibi biraz.
Oh, sweetie, that's something you just think is true, kind of like what you said about a woman's period attracts bees.
Ann, ben arılardan korkuyorum.
I'm scared of bees.
Bir grup arıya ne denir?
A group of bees is called... what? A shoal.
Sürü. Arı sürüsü.
A shoal of bees.
Küme.
A swarm of bees.
- Sence arılar kendi ballarını yer mi?
Do you think bees eat their own honey?
Arılar için.
For the bees.
Arılar sıra sizde.
That's... Bees, you're up.
En azından işçi arılar egolarını bir tarafa bırakıp daha yüce bir amaç için birleşiyorlar.
At least worker bees can set aside their egos and join together to support a larger cause.
Çiçekler arılar için açarlar.
The flowers open for the bees.
İşçi arılarım bugün kovanı vızıldatmaya hazırmı bakalım?
Are my worker bees ready to buzz the hive?
Tıpkı Burt'ün arıları gibi, bilirsin şu arı yetiştiricisi.
It's like, uh, Burt's bees, you know, the beekeeper.
Ölü bedenin çevresindeki arılar gibisiniz.
Like bees round a honeypot over her dead body.
♪ Kelebek ve arılarla da ♪ ♪ Orman boyunca dolaşırız ♪
♪ And the butterflies and bees ♪
Arılar!
Bees!
Arı kümesi.
Bees.
Arı bile yok.
We don't even have bees.
Evet.. ya..
Oh, yeah, that... that was, um, like a hundred bees.