Beetles translate English
410 parallel translation
Biraz düşündüm de sizler siyah böcekler ailesinden geliyorsunuz. İyi günler.
Why, i'm going on with as little consideration as if you were a family of black beetles.
Eğer yaramaz bir kız olup tembellik edersen, siyah böceklerle birlikte arkadaki mutfakta yatacaksın ve Bayan Pearce seni süpürgeyle pataklayacak.
If you're naughty and idle, you shall sleep in the back kitchen among the black beetles, and be walloped by Mrs. Pearce With a broomstick.
- Kınkanatlılar kimin hoşuna gitmez?
- Oh, who doesn't like beetles?
O böcekler görür.
With him, it's beetles.
Gece olunca her yerinde yavaşça gezinen böcekler görür.
Come the night, he sees beetles crawling all over him.
Bataklıklar, orman, nehirler, sinekler, pireler, böcekler, yılanlar.
Swamps, jungle, rivers, flies, fleas, beetles, bugs, snakes.
Ya da denize inen uçurumun korkunç tepesine? Orada bir başka surete bürünüp alırsa aklınızı başınızdan? Bir çılgınlık sokarsa içinize?
Or to the dreadful summit of the cliff that beetles o'er his base into the sea and there assume some other horrible form which might deprive your sovereignty of reason and draw you into madness?
Rita ile George daha beş yaşında bilyelerini değişerek nişanlanmıştı.
Rita and George were engaged at the age of five by swapping beetles.
Pekala, sizi iğrenç bok böcekleri.
All right, you mangy pack of dirt-scratching beetles.
Onu özlediniz mi? Bütün Pireler seni özledi.
All the Beetles missed you.
Bir zamanlar aynı kulüpteydik, bizim çocukları da dinlemezdi.
We had the same club once, and the Beetles got on his back a lot.
İki böcek de uzaktaki kutuya giderse, birlikte uzun hayat demektir.
If both beetles go to far box, mean long life together.
Kutsal böceklerinize de, teşekkürler.
And thank your blessed beetles, too.
Evet ve çöl böcekleri onların genel yiyecek menüsüdür.
Yes, and desert beetles are their usual diet.
Japon diken böcekleri tüm Çin bezelyelerimi yiyiyorlar.
Darn Japanese beetles are eating up all my Chinese peas.
Milyonlarca Japon böceği verdim.
A mill? N of Japanese beetles.
O arıları gerçekten de öpüştüklerini biliyor musun?
Oh? Did you know... that beetles actually kiss? No.
- Böcek ve hamamböceği topluyorum.
- Collecting beetles and cockroaches.
Böcek ve hamamböceği.
Beetles and cockroaches.
Ama eğer yaramazlık ve tembellik edersen... mutfakta karafatmalar arasında uyursun... ve Bayan Pearce seni süpürgeyle döver.
But if you are naughty and idle you'll sleep in the kitchen amongst the black beetles and be walloped by Mrs. Pearce with a broomstick.
Yarasalar, ağaçkurtları, böcekler, ve her tür mahlûkat işte.
- Delighted. Bats, woodworms, beetles, all sorts of wildlife.
Tahta kuruları. Eski tahtaları yerler.
It's death-watch beetles.
Kahrolası böcekler.
These damn beetles.
İki böcek yolun aşağısına doğru yürüyorlarmış... ve Peder Mulligan'ı görmüşler.
These two beetles are walking down the street... and they saw Father Mulligan.
İlk olarak onlara Fritz sonra Jerry Kraut, Boche Böcekler ve Verdigris isimlerini verdik.
Public imagination was very fertile back then. Why call them Beetles? Because beetles eat potatoes and leave nothing behind.
Kanatlıları üstünde çalışıyorum, çünkü seviyorum onları.
I study beetles because I love them.
Böceklerinden başka bir şey düşündüğün yok senin.
You're more insensitive than your beetles!
Burada yaşayan böcekler, tıpkı bir Volkswagen gibi hava girişine dayalı bir soğutma sistemi vardır, serin kalabilmek için çılgın gibi koşmak zorundadırlar.
The beetles who live here have an air-cooled cooling system like a Volkswagen, so they have to run like crazy to keep their cool.
Bu yüzden tüm gün ve tüm gece, tıklar ve dinler, tıklar ve dinler çünkü tık-tık böcekleri burada az bulunur ve önünde uzun ve yalnız bir arama süreci var.
So all day and all night, he taps and listens, taps and listens because tapping beetles are scarce here and he has a long and lonely quest ahead of him.
Beatles'ı asla Hamburg'a getiremeyecek.
He'll never bring the Beetles back to Hamburg.
Kın kanatlılar üst deriyle beslenirken tahtayı bile sindirebilir.
Beetles munch through cuticles and even manage to digest wood.
Kın kanatlılar bir aşama daha ileri gitmişlerdir.
Beetles have gone one stage further.
Mesela burada bir taşlaşmış ağaç örneği var. Taşa dönüşmeden önce bir kın kanatlı içinde delikler açmış tıpkı bugünkü kın kanatlıların ölü ağaçlarda yaptıkları gibi.
Here, for example, is a piece of petrified wood, and before it was turned to stone, some beetle had bored holes into it, just as beetles bore into dead wood today.
Sen bana ver, ben farene 10 böcek vereyim.
Get me a dime, I'll toss in 10 beetles for your mouse.
Onları böcek gibi ezeceğim.
I'll crush them like beetles.
Evrenin yaratıcısı, onsuz bokböceğinden başka birşey olamazdık.
O Creator of all the universe, without whom we would be naught but scarab beetles on the -
Gıcırdayan fareler, yarasalar. Kanatları, tüyleri, deriler, tavandan sarkan, dişlerini gıcırdatan.
Squeaking rodents with wings of skin and fur, that hang upside down, crunching beetles in their teeth.
Ona çatıdaki odayı verdim çünkü buradaki böcekleri sindirip duruyor.
I've give him the run of the room because he keeps down the beetles something beautiful.
Ya sizi denize çekerse lordum... Ya sizi şu burundaki yarların denize doğru sarkan o korkunç tepesine götürüp orada birden bire biçim değiştirerek müthiş bir şey oluverirse aklınızı kaybeder çıldırabilirsiniz?
What if it tempt you toward the flood, my lord... or to the dreadful summit of the cliff that beetles over his base into the sea... and there assume some other horrible form... which might deprive your sovereignty of reason and draw you into madness?
Güzel balık yemleri.
Nice sparkle beetles.
Kara böcekler, adiler.
Black beetles! Sea lice!
Kimyasal dengedeki en ufak değişiklik bile, bir anda patlayan böceklerin olduğu bir neslin oluşmasına sebep olacaktır. "
The slightest alteration in the chemical balance would result immediately in a race of exploded beetles. "
Teşkilatın ne zamandan beri kaplumbağası var?
Since when does the division have beetles?
Hadi ama Kell, annemle babamın evrimse ölçekte çok üst sıralarda olmadığını biliyoruz ama bok böcekleri bile yavrularına yemek bırakmadan tatile çıkmazlar.
Come on, Kel. I know Mom and Dad aren't way up there on the evolutionary scale, but even dung beetles wouldn't go on vacation without providing for their young.
Bunu kanıtlamak için, kendi haşaratörümüz, içinde 10 bin sokan Peru böceği olan camdan kafese girmeye gönüllü oldu.
And to prove it, our very own Verminator has volunteered to get into this glass cage with 10,000 Peruvian stinging beetles.
Onun böceklere ne yaptığını biliyor musun?
Do you know what he does to beetles?
Mesela bu Afrika böcekleri gibi. Bundan tüm dünyada sadece 6 tane var.
Like, take these African Ping Beetles here.
Demek istediğim, bu böcekler Afrika'dan buraya nasıl gelmişler ki?
I mean, how did these beetles get here from Africa anyway?
Ve bu ürünün ne kadar etkili olduğunu göstermek için haşaratörümüzün koluna bundan sıktık. Eğer maaş çekini istiyorsa, o sol kolunu gözü dönmüş Samoa Ejderha Böceklerinin bulunduğu bu kafese sokar ve çeki alır.
And to demonstrate just how effective it is we've sprayed the Verminator's left arm with it and if she wants her paycheque, she'll have to stick that left arm into this cage of ravenous Samoan dragon beetles and tak e it.
Bu, Fransa'nın güney sahillerine düşmanın çıkarma yapmasını engelleyen Fransız Kuzey Afrikası'ndaki İngiliz-Amerikan saldırısına bir tepkidir.
At first, we called them the Fritzes, then the Jerries, the Krauts, the Boches, the Beetles, the Verdigris.
Sokan böcekler mi?
Stinging beetles?