English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Beyzbol

Beyzbol translate English

3,625 parallel translation
DD'de, yasaya uyan iyiler, City Of Heroes'da kahramanlar oluruz ve Grand Theft Auto'da da fahişelere vaktinde paralarını verip hiçbir zaman beyzbol sopasıyla dövmeyiz.
In DD, we're lawful good, in City Of Heroes, we're the heroes, and Grand Theft Auto, we pay the prostitutes promptly, and never hit them with a bat.
Çevrimiçi beyzbol kurallarına göre herkes bir kere sopayla vuruyor.
According to the on-line rules of baseball, all players get a turn "at bat."
Her şey vardı. Frizbi, futbol beyzbol, her şey. Sen söyle.
Everything- - Frisbee, uh, football, baseball, anything, you name it.
Beyzbol, basketbol, futbol.
So, softball, basketball, and soccer.
Eski beyzbol eldivenim hala bodrumda mı?
Hey, is my old catcher's mitt still down in the basement?
Dinlenme merkezinde beyzbol koçluğu yapmayı planlıyordum.
I was thinking about coaching softball down at the Rec.
Beyzbol takimi için.
It's for the baseball team.
Yani, Wendy'nin Robbie'yle çıkması onun elinde dondurma olması, ve onun beyzbol topu yüzünden buza ihtiyacının olması, benim de buzu almam ama zamanında...
I mean, wendy only went out with robbie because he was there with the ice, And she only needed ice because of the baseball, And I would have had the ice if it wasn't for... that guy!
Eğer o beyzbol topunu ıskalarsam,
If I don't miss that baseball throw,
Bana beyzbol topu alsana.
- Huh? Buy me a baseball
Benim babam da büyük bir beyzbol asigiydi.
My dad's a baseball fan, too.
Ve yeteneklerim sadece beyzbol ile sınırlı değil.
And I close in more ways, than just on the mound.
Tamam bendim de, beyzbol oyuncusuyum ama aptal sporcunun teki değilim.
I mean... I mean, it is me, I'm a baseball player, but I'm not a dumb jock, and I...
Kaderimi ellerimde tutuğuma, beyzbol topunu elimde tuttuğum kadar emindim.
I held my own destiny in my hands, as sure as I held that baseball.
Beyzbol'un önde gelen isimlerinden Kenny Powers korkunç bir araba kazasında can verdi.
One of baseball's greats, Kenny Powers, has perished in a horrific car accident.
Bir beyzbol fenomeni ve tartışmalı bir figür olarak- -
A pitching phenomenon and a controversial figure...
Biz beyzbol için dışarı çıkıyoruz.
Well, we're off to the ballgame.
Sosisli sandviçlerden bahsetmişken açıkçası senin kafan beyzbol sahasındakinden daha sıkı toplanmış duruyor ve bir o kadar da saçma sapan.
Oh, speaking of hot dogs, your head is pulled tighter than a ballpark frank. And full of just as much crap.
# Dosyalarımı sıkıştırıyorum, kollarımı kıvırıyorum Bir beyzbol sopası kaptım
♪ Zip up my flies, roll my sleeves Grab a baseball bat
Bu mülkü benim üstüme yap ya da kavanozu bu beyzbol sopasıyla parçalayacağım ve onlar kulübeyi seninle birlikte yiyip bitirecek.
Hand over the deed to your property Or I'll smash this jar with a bat And they'll devour the shack with you inside.
Burada şaraptan bahsediyoruz. Tamamen farklı bir alan. Beyzbol sahasında futbol oynamaya çalışmak gibi bir şey.
It's like trying to play football on a baseball field.
Benimle beyzbol izlemeyi seviyorsun, biliyorum.
I know you like watching baseball with me, you know.
Beyzbol.
Baseball.
- Beyzbol oynamıyorum.
- Not playing baseball.
Çünkü Cuma günü ilk beyzbol maçım var, yani orada olabilecek misin?
'Cause I, uh, have my first baseball game on Friday, so will you be there?
- Şey Sydney... Neden benim resitalim yerine aptal beyzbol maçının olduğu gece çalışmadın?
- Well, Sydney... well, why didn't you work late on the night of the stupid baseball game instead of on my recital?
Seni beyzbol maçına davet etmeye geldim.
I came here to invite you to a baseball game.
Beyzbol hayranı mısın?
You a baseball fan?
Beyzbol kurallarını biliyorum.
I know the rules of baseball.
Biz Amerikan topraklarında beyzbol oynayalım diye hayatını riske attı.
He risked his life to make sure that we could play baseball on American soil.
Oğlumun beyzbol maçındaydım.
I was at my son's baseball game.
- Beyzbol maçında.
- At a baseball game.
Onun beyzbol oynamasını istememin tüm nedeni biraz arkadaş edinmesiydi.
The whole reason I got him involved in baseball was so he could make some friends.
- Beyzbol takımındaki mi?
Is he on the baseball team?
Baban beyzbol hakkında bir bok bilmiyor.
Your dad doesn't know crap about the game of baseball.
Sanırım beyzbol sahasında kaynaşmışlar.
I guess they hit it off at the baseball field.
Beyzbol sopasıyla kimseyi öldürmem.
I'm not killing anyone with a bat.
- Andy kırmızı bir beyzbol şapkası takıyordu.
Um, Andy was wearing a red baseball cap.
Ortadan kaybolduğunda kırmızı beyzbol şapkası takıyordu.
and a red baseball cap at the time of his disappearance.
Beyzbol hayranları New York Yankees'e hoş geldiniz.
Welcome, baseball fans to your New York Yankees...
Beyzbol kıyafetleri var de.
Tell me it's your softball uniform.
Ama beyzbol takımımız yok.
We don't even have a softball team.
O beyzbol oynayanlar gibi işaretler yaparım.
I'll just gesture with those baseball signals.
Ayrıca sizden bazı silahları edinmenizi isteyeceğim. Beyzbol sopaları, sustalı bıçak, zincirler.
That said, I am going to need you to get hold of some weapons - bats, flick knives, chains.
Senin sevdiğin şeyleri sevdiğim için öyle diyorum. Tamam, bir hafta boyunca beyzbol şapkası taktığımı hatırlıyor musun?
Everything I said I love about you, I love, but, okay, remember when I wore that baseball cap for a week?
Beyzbol şapkalı biri Robin'e gümüş bir anahtar veriyor.
So--so a man in a baseball cap gives Robin a silver key.
Brick, okuldan sonra, benimle beyzbol maçıma geliyorsun.
Hey, Brick, after school, you're coming to my softball game with me.
Beyzbol mu?
Softball game?
- Beyzbol nedir? - Anlamadım?
- What is baseball?
Beyzbol nedir?
What is baseball?
"Beyzbol'u Ayrıştırın."
"De-integrate Baseball."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]