Beç translate English
225 parallel translation
- Beç tavuğumun mu?
My potatoes?
- Benim Beç tavuğu!
My potatoes.
Tabii ki hayır! Beç tavuğunun!
I was talking about potatoes.
Beç çocuğum ve bir de karım var.
I got five kids and a wife.
Kafasının üstünde bir tutam tüy olan bir beç tavuğusun.
You are a little fat-haired guinea.
Küçük beç tavuğumu seviyorum ve o da beni seviyor
And I love my little guinea, and my guinea loves me
Beç tavuğumu yeşil defne ağacının kenarında besleyeceğim
Gonna cherish my guinea'neath a green bay tree
Küçük beç tavuğu der ki "rak-rak" Küçük ördek der ki "vak-vak"
Little guin'goes pot-er-rak, little duck goes quack quack
Küçük beç tavuğu der ki "rak-rak"
Little guinea, pot-er-rak
beç, dört, üç,..
FIVE, FOUR, THREE,
Bu on yıl içinde "Gal Marvier Bec d'Ambès" kahramanı oldum..... Ayrıca görev gereği, Côte-d'Or senatörü ve belediye başkanı oldum.
For ten years I nursed Gal Marvier, hero of Bec d'Ambès... And I closed the eyes of a senator - mayor of the Côte - d'Or.
Her şey Horsham ve Reigate Üzerinden, Carshalton Plajları Malmesbury, Tooting Bec ve Croydon West'e Uğrayan 11 : 20 Hainault-Redhill Treninde Oldu.
It all happened on the 11 : 20 from hainault to redhill Via horsham and reigate, calling at carshalton beeches Malmesbury, tooting bec and croydon west.
Biliyorsun yüzyılın başında doğan çok fazla... yıldız kalmadı artık.
Well, there aren't too many stars were born in Tooting Bec at the turn of the century.
Ona bunu söyleyeceğim. - Bec?
That's what I'll tell her.
- Dinle. Bec...
Listen, Beck...
Bec?
Beck?
Bec, dur.
Beck, wait.
Bec.
B-Beck...
Bec.
Beck.
Bec, özür dilerim.
Beck, I'm sorry.
Yarın neyim varsa iptal et Bec.
Cancel whatever I got tomorrow, Bec.
Bec, o özetleri alıver.
Bec, if you could get those briefs.
Bec, bunu kendine bile itiraf edemiyor.
Bec, she can't even admit it to herself.
Bize yardım ettiğin için sağ ol, Bec.
Thanks for helping us, Bec.
Bec, Warren Hillebranner'ı arayıp talebimizin cebredilmesini istediğimizi söyler misin?
Bec, will you call Warren Hillebranner, tell him we want our motion to compel?
Bu yeri artık açık tutabilir miyim, Bec.
I don't know if I can hold this place together anymore, Bec.
Greg Mundy, BEC destek sorumlunuzum.
Greg Mundy, B.E.C. Your service rep.
Bekle... Hey Rachel, Geçen ayın BEC güncellemesi ilgili sorunumuz var mı?
Rachel, we having problems with last month's B.E.C. Update?
Biz BEC'dekiler ürünlerimizin hep sorunsuz çalışmasını amaçlarız.
Hi.
Sophie Lavergne ve Philippe Paradis evlenmeden önce eşlerin haklarını ve görevlerini ortaya koyan Quebec Medeni Kanunu'ndaki bazı maddeleri okumam gerekiyor.
Sophie Lavergne and Philippe Paradis, before joining you in matrimony, I have to read you certain articles of the civil code of Qu, bec that lay out the rights and duties of the spouses.
Yarın sabah bu fotoğraflar her yerde olacak, Bec.
It's gonna be all over the tabs come morning, Beck.
Bunları hakime sak... O altın mı?
Just save it for the judge bec...
Ama, ben TV işinde çalıştığıma ve hiç birşey bilmediğime göre, düşünüyordum da belki siz benim gitmeme izin...
But, um, since I work in the TV business and I don't really know anything, I was wondering if you would consider, uh, letting me go, bec...
- Be...
Bec--Hey!
- Merhaba Bec.
- Yeah, hi, Bec. - Hi.
- Bu bir şey değil.
- Bec, this is nothing. - Nothing?
- Son yılında kaldın mı? - Bec.
- You're failing your senior year?
Seni seviyorum Bec.
I love you, Bec.
Babanı ziyaret edecek misin çünkü...
Are you going to visit your father bec...
Burada olması gerekirdi ve şimdi nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok... ve onu olabildiğince çabuk bulmam gerek çünkü...
She was supposed to be here, and now I have no idea where she is, and I need to find her as soon as possible bec...
Çün...
Bec...
O bir pislik, Bec. Kahrolası zavallı bir pislik.
He is a jerk, Beck.
- Kardeşimi Le Bec Fin'e götürdüm.
- I took my sister to Le Bec Fin.
Bana annemi başka bir eve koydurttu çün...
He made me put my mother in a home bec- -
Tamam Bec.
It's cool, Bec.
- Bec, gidiyoruz.
- Bec, we're leaving.
Hayır, gerçek şu ki yetkilerimi biraz aştım.
Bec... No, well, the truth is that I... - acted beyond my brief.
Ama eğer mümkünse bence burada yapmalıyız çün - Şey, aynı zamanda dedi ki,... bağımlılar tipik olarak aldıkları miktar hakkında yalan söylerlermiş.
But if it's feasible, I think we should do it here bec- - well, he also said that, uh, addicts typically lie about their intake.
- Onunla daha konuşmadım çün - - Tabii.
- I haven't spoken to him bec- - - right.
- Becca da benim gibi düşünüyor, değil mi Bec?
- Becca agrees with me. Right, Bec?
- Hey, Bec.
- Hey, Bec.