Billions translate English
2,009 parallel translation
Mars'ta milyarlarca yıl öncesine dayanan yaşam fosilleri hala orada olabilir.
Fossils of primitive life on Mars dating back billions of years could still be there.
Sen ve ben, milyarlarca yıldır izah edilmeye çalışılan bir hikayenin son bölümüyüz.
You and I are the latest chapter of a story that's been unfolding for billions of years.
Diğer bir yorum ise evrenin milyarlarca ışık yıIı uzaklığı kenarında olan ince holografik bir üç boyutlu bir alanın olduğu.
The other version exists on a flat, holographic film billions of light-years away at the edge of the cosmos.
sadece ilk anlarda büyük patlama oldu inanılmaz derecede sıcaktı milyarlarca milyarlarca derece ve ısı enerjisi.
In the first moments just after the big bang happened, it was incredibly hot - - billions of billions of degrees. And heat is energy.
UG99 etkisini gösterirse yiyecek tedariğini kontrol eden beş şirket hastalığı yenmek için milyarlar harcayacak.
If UG99 ever hit, those five companies that control the food supply will spend billions to beat it.
Milyarlarca kişi yetiştirdi.
She's raised billions.
On milyarlarca kişi bir anda toplanıverir.
Tens of billions of people gather all at once.
Milyarlarca dolar değerinde olmalılar.
This has got to be worth billions of dollars.
Bu programın sadık dinleyicileri neden başka ülkeleri korumak için yüz milyarlarca dolar harcayarak askerler, uçaklar ve gemiler gönderdiğimizi soruyor.
Many loyal listeners of this show have complained and questioned why we spend hundreds of billions sending troops, planes and ships to protect other countries.
Donanma milyarlar yatırıyor.
The Navy's investing billions.
Milyarlar söz konusu.
Billions are at stake.
Royce milyarlarını madencilik ve nakliyeyle kazandı, silahla değil.
Royce made his billions in shipping and mining, not arms.
Milyarlarca ikili sayı olasılığı içinde onca bir ve sıfırın karşılaştırılmasının ardından DNA araması nihayet tamamlandı.
All the billions and billions of binary possibilities, all those little ones and zeros being compared, and now the DNA search is complete.
Beş milyar yıl içinde Dünya Güneş tarafından yutulacak.
I n about five billions years, the earth will be swallowed up by the sun.
Milyarlarca kadın böyle bir şey için can atar.
Would it kill billions of women.
RF sinyali gönderiyorum ama kod atlamalı olduğunu söylemiştin demek ki milyarlarca kombinasyon olmalı.
I can send an RF signal, but you said rolling code, so that means billions of combinations.
Dışarıda milyarlarca kadın var, tamam mı?
There are billions of women out there, okay?
Binlerce çöreğinden birini aldı diye mi?
For stealing one of your billions of doughnuts?
Milyarlarca yıldır, dünya değişik boyutlardaki göktaşlarının çarpmasına maruz kalmıştır.
Over the last billions of years, Earth has been hit many times by asteroids of various sizes.
Oluşumu ise son milyarlarca yıldır süregelen patlama üzerine patlamalarla ve sürekli lava çıkışlarının katman katman üst üste yığılmasıyla oluşmuştur.
And it's been formed over the last billions of years by eruption after eruption after eruption, which has slowly surfaced it with successive layers of lava.
Bu yasa tasarısı bizim için milyonlar demektir.
That legislation would have meant billions for us.
Her yıl milyarlarca sterlin paramız okullara akıtılır.
Billions of pounds of our money are poured into schools every year.
Resmen milyarlarca.
Literally billions.
Milyonlarca insandan biri.
Among the billions of people
Önümüzdeki sene profesyonel olunca milyar dolarlar kazanacağımı bildiği için paraya ortak olmak istiyor. - Oğlum her neyse işte ya.
She knows I'll be making billions next year when I go pro and she's just looking to cash in.
Çin bize milyarlarca dolar borç veriyor.
China has been loaning us billions upon billions of dollars.
Değerimiz milyar dolarlara ulaşana kadar satmayı düşünmüyorum.
I don't even want to think about selling until our numbers get into the billions.
Tek hücreli canlılarla geçen milyarlarca yıldan sonra. .. derin sularda inanılmaz bir şey gerçekleşti.
After billions of years of single-celled life, something amazing happened in the deep sea.
Küresel bir buz çağı ilk hayvanların ortaya çıkışını tetikleyene kadar tek hücreli canlıların dünyaya nasıI hükmettiğine dair kanıtlar gördüm.
I've seen evidence of how single-celled life dominated the planet for billions of years, until a global ice age triggered the emergence of the first animals.
Şimdi, milyarlarca karıncadan oluşan süper koloniler, göçmen yengeçleri tehdit ediyor.
Now super-colonies of billions terrorize the migrating crabs.
Aynı yönde... Çevreyolu trafiği gibi... Bir tanesi hariç.
Billions of Rocks all hurtling through space in the same direction, like traffic on a freeway... all except this one.
Moğolistanda, Güçlü rüzgarlar milyonlarca ton toz ve kumu topluyor.
And in Mongolia, powerful winds are gathering billions of tons of dust and sand.
Her türün altında milyonlarca,..... hatta milyarlarca örümcek var.
I mean, millions and billions of individuals in each species.
Ve dünyaya bakınca... sadece dört milyar yıldır hayatta, ancak gezegenler var ki milyarlarca yıl ötemizdeler.
And you look at Earth- - has only survived four billion years, but there are planets billions and billions of years ahead of us.
Dünya çevresinde milyarlarca insan, İncil ve Kuran gibi kutsal kitapların Tanrı'nın sözleri olduğuna inanmaktadırlar.
Billions of people around the world consider holy books like the Bible and the Koran to be the word of God.
Binlerce kere binlerce kere milyonlarca galaksi,.. evren o kadar uçsuz bucaksız ki bu rakamların büyüklüğünü dahi kavrayamıyoruz.
Billions and billions of galaxies... the universe is so vast, we can't even imagine what those numbers mean.
Ve hep böyleydi diye düşünebiliriz. Ama bu doğru değil.
When we look at the night sky, we can see literally billions of years into the past, and we think it's always been that way.
Kuyruklu yıldız milyarlarca parçaya ayrıldı.
The comet broke up into billions of pieces.
Çarpışma uzaya milyarlarca ton atık malzeme saçar.
The impact blasts billions of tons of debris into space.
Ölen yıldızlardan kalan gaz gittikçe dağılıp gidecektir. Ancak beyaz cüce milyarlarca yıl boyunca ışımaya devam edecektir.
The gas from the dying star will gradually disperse, but the tiny white dwarf will burn for billions of years.
Süpernova bu yeni elementleri uzayın milyarlarca kilometrelerine yayar.
The supernova blasts these new elements billions of kilometers into space.
Çünkü daha uzak olduklarında teleskoplarımızda daha az parlaktırlar. Bu da bizim sadece çevremizdeki galaksilerin değil görülebilen evrenin en uzak köşelerindeki galaksilerin de mesafelerini ölçmemizi sağlar.
And that has allowed us to accurately measure distances not just to nearby galaxies but to galaxies at the other end of the visible universe... billions of light-years.
Hayal etmek güç ama vücudumuzdaki atomlar milyarlarca yıl önce meydana gelen bir süpernova tarafından inşa edildi.
It's hard to imagine, but the atoms in our bodies today were made by a supernova billions of years ago.
Samanyolu adını verdiğimiz bir galakside yaşıyoruz. Milyonlarca yıldızdan meydana gelmiş bir imparatorluk.
We live in a galaxy called the Milky Way, an empire with hundreds of billions of stars.
Galaksimiz milyarlarca yıldız barındırır. Ve onların bir çoğunun çevresinde gezegen sistemleri ve ay sistemleri. Ancak uzunca bir süredir, galaksiler hakkında pek bir şey bilmiyorduk.
Our galaxy contains many billions of stars, and around many of them are systems of planets and moons.
Bir yılda tek bir evrenden, ( Samanyolu Galaksisi'nden ) milyarlarca galaksinin olduğu bir evrene geçtik.
Astronomers had an existential shock. In one year, we went from the universe being the Milky Way galaxy to a universe of billions of galaxies.
lhc, şeyler bulacaksınız insanlar daha önce bunu hiç görmedi higgs tanrı parçacığı gibi şeyler.
This raises the odds that out of the billions of collisions produced each second, the LHC will find things humans have never seen before - - things like the Higgs.
Sıcak iç kısmında ise milyarlarca yıldır volkanlar fışkırtmaya yeterli mağma çalkalanıyor.
to keep volcanoes erupting for billions of years.
Mars'a indiğimizde, milyarlarca marslı bizleri bekliyor olabilir.
there may be billions of Martians waiting for us.
Güneş'in yörüngesinde diğer milyonlarcası ile birlikte dönüyordu.
Cruithne was an ordinary asteroid, orbiting the Sun like billions of others.
Atomdan bile küçük bir enerji topundan milyarlarca ve milyarlarca kez ışık yılı genişliğinde bir evrene dönüştü.
It expanded from a tiny ball of energy smaller than an atom to a universe billions and billions of light-years across. And it's still expanding.