Boards translate English
1,345 parallel translation
Bayanlar ve baylar, ilk operasyonumuz burun estetiği olacak.
Ladies and gentlemen, the first operation for Boards is the rhinoplasty.
Siz hödükler, belki sizi tecritten çıkartırız umuduyla, kurulun önünde sızlanıp ağlaşacaksınız.
All you yokels get to whine and snivel in front of the review boards in hopes that we'll let you out of solitary.
Senin işim panoları yerleştirmek, ki bunu da zor yapıyorsun, bir de çeneni kapalı tutmak.
YOUR JOB WAS TO PUT UP THE BOARDS, WHICH YOU COULD BARELY DO, AND KEEP YOUR MOUTH SHUT.
Sonra orijinal tahtalardan birini kaldırdım.
Then I pulled up one of the original boards.
Birkaç kereste artık bunu gizleyemez.
A couple of boards won't be able to cover anything up anymore.
İletişim Merkezi Britanya mesaj ağını inceledi ve 30 dakikada Başkanın güvenliğini tehdit eden 7 tehlike buldu.
GCHQ's done a scan of UK message boards and found seven threats to the safety of the President in just 30 minutes.
Bir kadın gece yarısı New York'da trene biniyor.
A woman boards a train in New York at midnight.
Üç saat sonra da bir adam.
Three hours later a man also boards.
Her hafta sonu New York'ta geceyarısı bir kadın ve arkasından bir adam trene binerse, ne olduğunu artık biliyoruz.
Every other weekend in New York when a woman boards a train at midnight and a man boards that same train, now we know what happens.
Kayalardan, dağlardan, iskeleden, her yerden.
Cliffs, rocks, boards.
-... Eruzione topu taşıyor.
Eruzione carrying the puck up the boards.
Schneider, Ramsey'e... ilerliyor.
Schneider to Ramsey, across to Baker. He wraps it around the boards.
Cassataurov yine hücumda.
Dave Silk with the puck along the boards.
Petrov, çocukları geçiyor.
Petrov streaking up the boards.
Petrov, ABD mavi çizgisini geçti.
Use those boards. Across the US blue line.
Johnson çevrelendi.
Ramsey moving it up to Johnson. Johnson is hung up by Bilyaletdinov, who feeds it around the boards where it's picked up by Krutov.
Ama yine başaramadık.
Shot deflected by Myshkin. The Soviets clear the puck around the boards.
Orta sahaya ilerliyor.
He sends it around the boards. Picked up by Fetisov.
Yarın, grubu bir bota binip, yaz için bir yerlere gidecekler.
Tomorrow her group boards a boat and she'll be gone for the summer.
- Köpekler nasıldır sen de bilirsin.
Yeah, but you know who boards their dogs down there?
Fortune 500 kurullarında olmanız için 93 teklif geldi.
We're up to 147 honorary doctorates... 93 offers to be on the boards of Fortune 500 companies.
Kitap anlaşmaları, şirket kurulları, kütüphane bütçesi.
Book deals, corporate boards, library fund-raising.
Evet, sahnedeyken herşey gerçek, insanlar gerçek.
When you're on the boards, it's real.
Ama gemiler sonuçta tahtadır gemiciler de insan. Kara fareleri vardır, su fareleri vardır. Kara hırsızları, deniz hırsızları...
But ships are but boards, sailors are but men, there be land rats and water rats, water thieves and land thieves.
Bu daha karmaşık. Her oyuncu 2 tahta alır ve diğerinin kafasına vurur.
Everyone gets TWO boards to hit the others...
Ama yine de alette çok kablo var.
There are circuit boards in different layers
2 tonluk üst komşu neredeyse tavanı kırıyordu.
2-ton neighbor upstairs nearly burst through the boards.
Tahtaları daha sağlam yapmak için
With boards made stable
- Gidip sörf tahtalarınızı getirin!
Go get your boards!
- Gidip sörf tahtalarınızı getirin.
- Go and get your boards.
Sörf tahtalarınızı getirin!
Got it? Get your boards!
Kulübemden arta kalan kütükleri dilimlemek ve bunları ön cephe için kullanılabilir hale getirmek çok zaman aldı.
Materials to finish the front required lots of time, ripping boards from the last of my cabin logs.
Dört tahta kapının kendisini oluştururken beşincisi bunları bir arada tutacak.
Four boards would make the door, and the fifth would hold it together.
En iyi tahtaları o üretir.
Now he makes the best boards.
Bir Henderson çalışanı daha.
Another Henderson boards employee.
- Sahnede beraber
- Up on the boards together.
- Törpüyle birlikte 19,67 ediyor.
And, with your emery boards, it comes to $ 19.67.
Çocukken patenlerin tekerleklerini söküp kaykaylara takardık.
You know, when I was a kid, we used to take roller skates apart and nail them onto boards.
Yeterlilik sınavında batıran da sendin, ben değil.
You're the one who failed the review boards, not me.
Aynı yerden Çin'e yolluyormuş.
She boards at the same stable as China.
Şehirdeki çeşitli komite ve yönetim kurullarında yer alıyor.
He's on various committees and boards in the City.
İzin dairesi, hırsızlara razı olmaz.
Admission boards tend to frown on shoplifters.
Bu doğru değil. Tarlaya çıktığımda nereye baksam, çatı için, evlere ek yapmak için hatta yeni kulübeler inşa etmek için kullanılmak üzere keresteye dönüştürülmeyi bekleyen ağaçlar görüyorum.
That's not true when I'm in the fields I see timber wherever I Iook just waiting to be turned into boards for a roof or an extension or maybe even a whole new cabin!
Tozun girmediği yer kalmamıştı, özellikle de yeni kerestelerin koruma sağlamakta kullanılamadığı yerlerden biri olan, Claire'in yatağının üstündeki pencerenin çatlaklarından içeri dolmuştu.
The dust had got in everywhere particularly where no new boards could have provided weatherproofing namely through the cracked glass in the window on the stars above claire's bed
Güç tahtalarına... dikkat edin.
Watch out for the... snap boards.
Yardım edeyim mi?
AND THESE BOARDS ARE FOR SHIT. CAN I HELP?
Ağın arkasındaki Schneider'a ulaşmaya çalışıyor.
He fires it along the boards. Picked up behind the net by Buzz Schneider.
Mikhailov köşeye doğru hareket ediyor.
Mikhailov up the boards and into the corner.
Ve kaptırdı.
The puck is picked up by Eruzione. And he's sent hard into the boards by Krutov.
Sahada uçuyor.
Flying up the boards.
- Henderson Sörf Tahtaları.
- Henderson boards.