Boomerang translate English
203 parallel translation
Sanırım sıradakine bumerang diyeceğim.
I think ill call the next one Boomerang.
Öyleyse, sivri üçlu bir sopa veya bir bumerang kullanmış olabilir, çünkü bunlara herkes sahip olabilir.
Why, he might have used a pointed stick or a boomerang, for all anybody could have...
Johnny'yi sürükleyen gücün geri tepmesinden korkuyor.
Well, he is afraid that the force driving Johnny can boomerang.
Affedersiniz bayım.Hiç bumerang gördünüz mü?
Ever seen the boomerang? - Two? - Blue or red?
Bumerangın seçmeleri burada mı yapılıyor, bebek?
Is this where they're auditioning Boomerang, baby?
Dur! Bumerang burası!
This is Boomerang.
Bumerang burası!
This is Boomerang.
Tıpkı bir bumerang gibi.
A human boomerang.
Eski Vulcanlıların bumerang gibi bir şey yaptığını sanıyorum.
I believe the ancient Vulcans made something like a boomerang. Yes, captain.
Burada Rimspoke'nin teknik şaheserinin, Grand Prix'de 12 slindirli Boomerang Rapido'nun sahibi Gore-Slimey'i de dahil olmak üzere diğer yarışçılara meydan okumasına şahit olmak üzere toplandık.
We are gathered together to unveil Rimspoke's technical masterpiece which in tomorrows Grand Prix will challenge the world's racing drivers including Rudolph Gore-Slimey in his 12-cylinder Boomerang Rapido.
Bugünkü haberlerde Gore-Slimey'nin GT Super Boomerang Rapido'suna meydan okuyacak olan Rimspoke'nin Il Tempo Gigante'sine dikkat çekiliyor.
Today's news features Rimspoke's sensational Il Tempo Gigante, capable of challenging Gore-Slimey's GT Super Boomerang Rapido.
Çürümüş küf mantarı yöneticisi ve uzman yarışçı Gore-Slimey Boomerang Rapidosu'yla Snake Petrolleri'nin pitinden ayrıIıyor.
In the Snake Oil pit the director of the Dry Rot and Fungus Control Authority and ace driver Gore-Slimey is behind the wheel of his Boomerang Rapido.
Söylesene, Enrico, Avustralyalı bumerang satıcıları neden iflas etmiş?
Tell me, Enrico, why do Australian boomerang sellers go bankrupt?
Bu baskın geri tepebilir.
That damn raid could boomerang on us.
Çünkü o öyle biri. İyi de o ne demek?
Told you about the boomerang through the window, did she?
Ben ve bumerang balığım, filminizde oynayabilir miyiz?
Is it OK for me and my boomerang fish to be in your movie?
Bumerang balık atıcısıyım.
I'm a boomerang fish-thrower.
Ve doğrudan Avustralya'dan, Boomerang papyon!
And direct from Australia, The Boomerang Bow-Tie!
Bumerang gibi bebeğim Bumerang-rang-rang
♫ like a boomerang, baby ♫ ba-boom-a-rang-rang-rang
- Çok etkilendim doktor.
♫ like a boomerang, baby... ♫ I'm very impressed.
"Bumerang" şarkısını duyuyorum.
I hear that boomerang song.
Şunu unutma, ne ekersen onu biçersin!
Gosh! You know, hostility is like psychic boomerang.
"Back again like a boomerang"
Back again like a boomerang
O zaman bumerang al.
Well, buy a boomerang.
Bumerang balığı alın.
Get your boomerang fish.
Avustralya Bumerangı.
Boomerang from Australia.
- Bumerangının bana geri dönüşünü görüyorum tatlım
- I see your boomerang came back then, love.
- O benim lanet bumerangım değil.
- It's not my fuckin'boomerang.
Dönmeye karşı, kemerine boomerang takması lazım.
Got to put his belt on with a boomerang.
Dilsiz bumerangım benim.
My own speechless human boomerang.
Parkta bumerangımla alıştırma yapıyordum.
I'm practicing in the park with my boomerang.
- Bir bumerang koleksiyoncusunu.
- A boomerang collector.
... otantik bumeranglar hakkında konuşuyorum. yoksa Sydney'de hediyelik eşya dükkanında bulabileceklerinizden değil. Gururlu Aborjin savaşçılarının ilkel bumerangı,
... I'm talking about the authentic boomerang, not those you find in Sydney souvenir stores, the primitive boomerang of proud aborigine warriors, that boomerang has a dynamism, a motion, when it's thrown correctly,
Peki bumerangımla mı ölmek istersin, yoksa uçurumdan kendini mi atacaksın?
So you want to die killing my boomerang, or to commit suicide by jumping off of rocks?
O halde bumerangı alıyorsun.
When Boomerang to be.
Bumerangımın tadına bak öyleyse.
Then the boomerang you get.
Fakat onlarla tanıştığımızdan beri ve geldiğin ilk günden beri... Tüm gün dolanarak vakit geçiriyoruz... Sandiviçler ve boomerangla
But since we met them, the first day you arrived... we spend all day running around... with the sandwiches and the boomerang.
Bira fıçısı herif burada kalacağını sanıyorsa çok yanılıyor.
If that beer-swilling boomerang thinks he's staying here he's got another think coming.
Topluma biraz faydam olsun dedim.
Just thought I'd boomerang a little back to society.
Bumerang!
Boomerang!
Bumerang iyi işti.
Good job with the boomerang.
Mühendisler sana ne diyor biliyor musun?
Know what the mechanics call you? Boomerang.
Boomerang. Havalanır ve geri döner.
Takes off and comes right back.
Beni ciddiye al.
It's like a boomerang.
- Bir nevi bumerang vampir kazığı mı?
- Some kind of boomerang vamp stake?
Senin takip edeceğin kişiler Yüzbaşı Bumerang, Gorilla Grodd, Kötü Flash.
You want to be chasing Captain Boomerang, Gorilla Grodd, Reverse Flash.
Boomerang ve Distinguished Gentlemen.
Boomerang and Distinguished Gentlemen.
HONEY BUMERANG!
HONEY BOOMERANG!
BUMERANG!
BOOMERANG!
Avustralya deyince aklıma bumerang geliyor.
But it felt wonderful to throw a boomerang.
O bir bumareng.
It's a boomerang