Booty translate English
1,469 parallel translation
Babanın dolap baskınından topladıklarının içinde durduğu kutu var ya? - Evet.
That box of confiscated items in your dad's office... the locker-search booty?
Elliot'ın seks kölesi olarak, asap bozucu stajyerim Keith'i seçmesinin en kötü yönü, birkaç bira içtiğinde hangi yatak odasının Elliot'ınki olduğunu unutması.
The worst thing about Elliot having picked intern, Keith, as her permanent booty call is that if he's had a few beers, he sometimes forgets which bedroom is hers.
Son zamanlarda Elliot ve seks kölesi Keith oyun oynamayı seviyordu.
Lately, Elliot and her booty call, Keith, loved playing games.
Keith benim seks kölem.
Keith is a booty call.
Artık sen onun seks kölesisin.
You're his booty call now.
Dün gece Keith beni seks köleliği için çağırdıysa ne olmuş?
So I was Keith's booty call, whatever. It'll blow over.
Seks köleliği bir süreliğine eğlenceliydi ama itici, duygusuz bir pislik olmaktan bıktım.
That booty call thing was fun, but I'm so sick and tired of being a cold, emotionless bastard.
Veya birini seks köleliğinden azat edip, onu erkek arkadaşınız yapmak.
... or letting go of your old booty call and making him your boyfriend.
Demek bütün o yüksek teknoloji zımbırtılarını gönderen sendin.
So you're the one who sent over all the high-tech booty.
Eski usûl gerçek ilişkilerden bahsediyorum telefonda oynaşmaktan değil.
I'm talking about a real... old-fashioned relationship, not a booty call.
Telefonda oynaşmanın ne olduğunu da mı biliyorsun?
You know what a booty call is?
Evet ve ben geri çekilip size bu ganimet değerinde ki başyapıtları yakmanıza izin vermeyeceğim!
Yeah, and I will not stand by and let you set fire to this muscial, booty-shakin'masterpieces!
Anne, popom kaşınıyor.
Mama, my booty itches.
Baba, popomu kaşıyabilirmisin?
Daddy, can you scratch my booty?
Acil seks çağrısı mı geldi?
You gonna dial up that Booty call, or what?
- Sen bir yağ tulumundan başka bir şey değilsin!
- You're nothing but a fat booty!
Yarın akşam için herhangi bir planın var mı?
This is not a booty call.
Peki.
So, you're saying last night was a booty call.
Ateşli ve sersem kız arkadaşından ganimetleri topladıktan sonra geri mi döndün?
Back from a hot booty call with your idiot girlfriend?
Şehrin dışına arabayı bir saat Temiz hava almak için mi sürdük? Wilcroft'un kirli, dehşet verici Korsan cesedini bulacağız.
We drove an hour out of town to get some fresh air? Well, there's that, and we're gonna find the dread pirate Wilcroft's dirty booty.
Ve Westmoreland'ın gömülü hazinesini çıkartmak için gereken iş gücü de sizde.
You have the manual requirements necessary to unearth Westmoreland's buried booty.
Hayatım, "İstediğin tüm garip zırvalıkları yap ama yeter ki sevişme randevumuza geç kalma."
"Darling, do all the weird crap you like, just don't be late for the booty call."
Bak, dün gece sevişmek için arama istediğimi, nasıl da bastırdım.
Like how I resisted the impulse to make the so-called booty call last night.
Kütüphanede, herkesin gözü önünde bir sevişme teklifi.
G-rated booty call in the library.
Ganimetlerimle onların gözünü kamaştırmaya geldim.
I came to dazzle them with my booty.
Burdaki ganimetlerle.
This booty.
Ben bilgiye sahibim, siz de Westmoreland'in ganimetini çıkarmak için gereken fiziksel yeterliliğe.
I have the information, you have the manual requirements necessary to unearth westmoreland's buried booty.
Bir Gucci çanta çalarken yakalandım, ve bir de seksi popomu okşadığı için bir polise vurmuştum.
I got caught lifting a gucci handbag and slapped a cop when he tried to fondle my sexy booty.
Ve şey- - ama bu yapmış olduğum sadece kıtalarötesi bir yağma çağrısı.. olarak düşünülebilir. Bu, bunun dışında birşeyler yapmayı denememeliyiz demek değil.
And, um- - but I do think that just because I made what can only be considered a transcontinental... booty call... doesn't mean that we should be trying to make something out of this.
Brooke'un sabah erkenden tıpkı bir... sabah fahişesi gibi çıkagelmesinin sebebi neydi?
Why did Brooke come over this morning, some kind of morning-dew booty call?
Bir ses bana sevişmeye gelmediğini söylüyor.
Something tells me this isn't a booty call.
Hazmedilmiş artıklar suya düşecek ve bitki için hazır yemek olacak.
The digested remains of it's booty will end up in the water providing instant food for the plant.
İdaredeki bayan Baek, Tae-Yo'nun ganimeti...
Ms. Baek in the administration is Tae-Yo's booty...
- İnanmıyorum size. Tae-Yo'nun parmağında yani.
I don't believe you... she's Tae-Yo's booty.
Ganimet burada işte!
This is the booty, here!
Wilhelmina, çık şuraya.
Oh, Booty Bop? Wilhelmina Get Out Here.
Sadece dün gece bir partideydim ve iki tane koca popolu yaratığın arasına düştüm o kadar..
I was just at this party last night and fell up on two big-booty freaks, that's all.
İç ya. Kaptan Corrigan'a esir gitmeden önce takıl hadi.
Before we get your booty locked up by Captain Corrigan.
- Herhalde yani.
- You bet your married booty I did.
- Elinde bir şey kalmadı yani?
- So, no booty, huh?
- İlişki değil mi bu? Hayır, seks için arıyorsun.
No, it's a booty call.
Enflasyon oranını hesaba katarsak, şimdiye kadar gömülen bütün hazinelerden daha fazla eder.
And given the rate of inflation, we're talkinthe mother lode of all buried booty.
Ben burada öğrendim ki tek kişilik bir vajina-şov kadınıyım, Ve Macgyver usulü çılgın bir ameliyat gerçekleştirdim, Ve...
I learned I am a one-man gynie show, and I performedcrazy macgyver surgery, and... sam saw my booty.
Jackson'ın gömülü ganimetlerini bulunca da üçüncü kez ödeme alacağız.
And gonna get paid thrice by finding jackson's buried booty.
. * Biraz bağırmaya çalışıyorum annne, Onun poposunu zıplatmak için *
game shopping'I'm trying to holler a little, ma, her booty poppin
* Biraz bağırmaya çalışıyorum anne, onun poposunu çatlatmak için *
I'm trying to holler a little, ma, her booty poppin
Kalçanın şey gibi olması gibi bir şey !
Like when the booty is just like...
Popoya şaplak mı atacaksın?
You gonna spank that booty.
Ama Byron akıllı bir adamdır ve akıllı adamlar eldekini bırakıp garanti olmayanın peşinden gitmezler.
But Byron's a smart man, and a smart man knows that you never give up sure booty for more booty.
Veggie Booty cips yedim.
I just had Veggie Booty.
Marc!
I'm Giving You A Booty Bop. Marc!