English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bottles

Bottles translate English

3,412 parallel translation
Şişeleri alın.
Grab the bottles.
Şişeleri aldım.
I've got the bottles.
Müşterim sadece üç şişe istiyor. Biri koleksiyonu, diğeri takas üçüncüsü de arkadaşlarıyla içmek için.
My client only wants three bottles, one to keep, one to swap, one to drink with his friends.
Dinleyin.
If there was only four bottles left in the entire world then that makes them very, very precious. Listen.
Peki ya dünyada sadece iki şişe kalsa o zaman bu onları daha da değerli kılmaz mı?
But if there was only two bottles left in the entire world, then that makes them even more fucking precious.
İki şişe viskiye bunca parayı verdiğine inanamıyorum.
I can't believe he paid all that money for just two bottles.
İki şişe mi?
Two bottles?
Bizde molotoflarla düğünü bastık.
We came with bottles.
İki şişe içmiş.
She drank two bottles of it.
Burası devriye aracımıza taş ve şişe atan gençleri de içinde barındırmaktaydı.
... which was sheltering many youths, including those who hurled rocks and bottles at patrol units.
Şişeleri dikkatlice, birer birer koy.
Put the bottles in gently, one at a time.
Ondan iki şişe alabilir miyim, lütfen?
Can I have two bottles of that, please?
Ama iyi ki annemin babama atmadığı bir kaç şişe bulabilmiştim.
But luckily I found a few bottles my mom hadn't thrown at my dad.
Siseleri gizle.
Hide the bottles.
Fakat Zach buzdolabından gazoz şişelerini alıyor.
But Zach's taking soda bottles out of the fridge again.
Mumları alıp şişeye dolduruyor sonra onu sallıyor ve böylece her yere patlıyor.
He's taking candies and he's putting them in the liter bottles and shaking them so they explode everywhere.
Ayrılırken buradan bir kaç şişe yanınıza alabilirsiniz.
You can take a few bottles, when we're finished here.
Artık tüm şişeler ve o şeyler var.
Its all bottles and things now.
Cadıları öldüren bitki. Cadı avcıları o şişelere bundan koyuyorlardı.
This is what the witch hunters put in those bottles.
April, su şişelerini hazırla.
April, get the water bottles.
Duvarın üstünde beş bin süt şişesi Beş bin süt şişesi
Five thousand bottles of milk on the wall Five thousand bottles of milk
Duvarda kalır Dört bin dokuz yüz doksan dokuz şişe
Four thousand nine hundred ninety-nine Bottles of milk on the wall
Duvarın üstünde on altı süt şişesi On altı süt şişesi
Sixteen bottles of milk on the wall Sixteen bottles of milk
Birini al, elden ele gezdir Duvarda kalır on beş şişe
Take one down, pass it around Fifteen bottles of milk on the wall
Çekip gitmeden evvel yanına iki şişe viski aldı.
Uh... well, he bought two bottles of whisky at the starlight before he left.
Sonra kontrol etmeye geleceğim. Bir iki şişe havaya karışmış mı diye bakacağım.
I'm going to check'em later, make sure they ain't light one or two bottles.
İki şişe bulaşık deterjanı içmiş.
He drank two bottles of dish soap.
Ha, balmumu şişedeki meyve sularının arkasında.
Oh, next to the wax bottles of weird juice.
Birkaç şişe eksiğimiz var.
We are definitely missing a few bottles.
Üç şişe şampanya lütfen, Moreland.
Three bottles of champagne, please, Moreland.
Şampuan şişelerine tüy dökücü losyon doldurayım.
Fill their shampoo bottles with nair.
Şekerli haplarla dolu Kumadin şişeleri bulduk.
We found Coumadin bottles filled with sugar pills.
Küçük siseler getirdim
I brought some bottles.
Bill Stanton'ın savurduğu tehditler sadece lafta olan şeylerdi.
They both knew that they was empty as the bottles they was coming from.
Bira şişelerimizi paylaşıyoruz.
We post bottles of beer.
I.V. antibiyotiğinden hala birkaç şişe var.
We still have a few bottles of I.V. antibiotic.
İçeriye gelsene, mini bardan bir şeyler içeriz ve o güzel yüzüne memnun bir ifade yerleştirmeye çalışırım.
Why don't you come inside? We'll grab a couple of those travel bottles in the minibar, see if I can't put a smile on that pretty face.
Biliyor musun, buzlukta iki buçuk şişe viski var ama bir tane bile bira yok?
You know you got two and a half bottles of whiskey on ice and no beer?
Niye bu banyo şarap şişeleriyle dolu?
Why is this bathroom full of wine bottles?
Binlerce kişi bayılıyor, ağlıyor, ilişkiye giriyor, birbirini eziyor kırılmış viski şişeleriyle kavga ediyordu. "
"crying, copulating, trampling each other and fighting with broken whiskey bottles."
3 sene önce senin bizi terk edip gitmenden sonra birkaç düzine Cuervo içtiğimizden beri.
Since we downed a few dozen bottles of Cuervo after you dumped our asses 3 years ago.
Birkaç şişe şarap,
A couple bottles of wine,
Su şişeleri, şeker kağıtları, gemilerin atıkları- -
Water bottles, candy wrappers, wreckage from boats- -
Ya orada kola kutularından ve plastik şişelerden daha fazla bir şey varsa?
What if it's more than just soda cans and plastic bottles that are out there?
Belki o şişelerin içinde bir mesaj vardır. Umutlarımızı, hayallerimizi de onlarla birlikte atmışızdır? İnsanların kaybettiğini bile bilmediği şeyler vardır?
Maybe there are messages in those bottles, hopes and dreams that have drifted together, things that people lost that they have no clue that are gone, things that if they found again would make them so... happy.
Liam'ın billboardlardaki resmini etiket yapabilecek bir yazıcı biliyorum.
I know a printer who can do a rush order on labels for these bottles with a shot of Liam from his billboard.
Evet, iki şişe hazır.
Yep, I got two bottles all ready to go.
Şişeleri evinin duvarlarında kırarak evini eskitiyorsun.
Hey, bro! You smash your bottles, you're really smashing your property value, okay?
İçeri girdiğimizde her yer kadın donlarıyla ve boş bira şişeleriyle doluydu.
We went in and we found all these pairs of womens underwear and empty beer bottles.
Kaç şişe var?
How many bottles?
Arkada birkaç bira şişesi var.
They left some beer bottles in the back.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]