English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bruiser

Bruiser translate English

206 parallel translation
Çürük biri.
He's a bruiser.
Peki ya bu morlukları yapan senin peşine düşerse ne olacak?
And what if that bruiser comes looking for you?
Şişleyicinin yaptığı şişlik.
Getting a bruise from a bruiser.
Hadi, Bruiser, ver şunu bana, düşür onu,
Come on, Bruiser, give it to me, Drop it,
Bırak gitsin, Bruiser, Bırak gitsin, Bırak gitsin, hadi
Let it go, Bruiser, Let it go, Let it go, Come on,
Devam, Bruiser, al onu, al onu
Go on, Bruiser, get it, Get it,
Al onu, Bruiser, Onu almak istiyor musun?
Get it, Bruiser, Wanna get it? Look!
Atla, Bruiser!
Jump, Bruiser!
Bruiser'i beslemeyi unutma.
Don't forget to feed Bruiser,
Hadi, Bruiser,
Come on, Bruiser.
Bak, Bruiser?
See, Bruiser?
Bruiser?
Bruiser?
O nedir, Bruiser?
What is it, Bruiser?
Bruiser!
Bruiser!
Buraya, Bruiser,
Here, Bruiser,
Buraya, Bruiser,
Here, Bruiser.
Eğer yüzme öğrenmek istiyorsan suya atlamak zorundasın.Bruiser'i beslemeyi unutma.
If you want to learn to swim, you gotta jump in the water. Don't forget to feed Bruiser,
Alma Bruiser!
Don't get Bruiser!
Oh, Bruiser!
Oh, Bruiser!
Bruiser,
Bruiser.
Ne yapıyorsun, çürük herif?
what are you doing, bruiser?
Gerçekten çok sert oynuyor.
It's a real bruiser out there.
İnsanlara, Bruiser Stone gibi bir adam için çalıştığımı söylemekten daha utanç verici bir şey düşünemiyorum.
I can't think of anything more embarrassing than telling people I work for a guy like Bruiser Stone.
Yani, o bir avukat ve ona Bruiser derler.
I mean, he's a lawyer, and they call him Bruiser.
Sigorta davaları geldiğinde, Bruiser genellikle benim göz geçirmemi ister.
Bruiser usually asks me to review the insurance cases when they come in.
Her neyse, burası Bruiser'ın hukuk kütüphanesi.
Anyway, this is Bruiser's law library.
Bruiser tüm bunların sahibidir.
Bruiser owns all this.
Bruiser'ın aşağı mahallede birlikte büyüdüğü, polislerle temasları vardır.
Bruiser has contacts down at the main precinct, guys he grew up with.
Bruiser benden tam olarak ne yapmamı bekliyor?
What does Bruiser expect me to do?
Biliyorum, Bruiser, fakat bak, adamım baro sınavı gelecek hafta, tamam mı?
I know, Bruiser, but look, man, the bar exam is next week, all right?
Çok teşekkürler, Bruiser.
Thanks a lot, Bruiser.
Dün, Bruiser'ın eski ortaklarından biri tahkikat heyeti önünde tanıklık yaptı.
Yesterday, one of Bruiser's ex-partners testified before a grand jury.
Bruiser aleyhinde ötmesi an meselesi.
It's just a matter of time before he's singing on Bruiser.
Bruiser içerde mi?
Is Bruiser comin'?
Hem Bruiser hem de Prens için tutuklama emri çıkarıldı.
Arrest warrants have been issued for both Bruiser and Prince.
Bunu Bruiser'a yaptıklarını düşünsene?
Think they would have done that to Bruiser? Nah.
Bruiser bunun için fazla uyanık.
Bruiser's too savvy for that.
Hem de Bruiser'dan.
And from Bruiser, of all people.
Bruiser mı?
Bruiser?
Bruiser'ın nerede olduğunu bilmediğini zannetmiştim.
I thought you didn't know where Bruiser was.
Bak, Rudy, çalıntı delil konusunu kimse Bruiser'dan daha iyi bilemez.
Look, Rudy, nobody knows more than Bruiser about stolen evidence.
Bruiser bu mesele üzerinde bizzat kendisi çalışmıştı.
Now, Bruiser worked on this stuff himself.
Numara 585, Southwest 2, sayfa 431, Bruiser... ve J. Lyman Stone bunu tartışmışlar.
Number 585, southwest second, page 431, argued by Bruiser- - by J. Lyman Stone.
Bruiser yükleniyor!
Bruiser is charging!
Bruiser Becker'ı mindere seriyor ve orası onun favori alanı olacak!
Bruiser has Becker on the canvas and is going for his favorite area!
İyi günler, Bruiser'cılar!
Buon giorno, bruisers!
Bruiser!
- Milo : Bruisers!
Bruiser!
- All : Bruisers.
Evet, şimdi bir Bruiser arıyorum!
Now this is what I call a bruiser!
Ve unutmayın, Bruiser'lar, Biz yaptık.
And remember, bruisers, we make heat.
Nerede buldun?
And you met this bruiser where, exactly?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]