Brulée translate English
183 parallel translation
Burada işim bittiğinde sana "crème brulée" nasıl yapılır göstereyim mi?
Shall show you how to make "creme brulee" when I'm finished here?
- Buranın "creme brulée" si ünlüdür.
See, there you go. They happen to make a sumptuous crème brûlée here. Really?
Sevgililer Günü'nde karınla birlikte krem karamel yediğin bir yerde romantik bir gece geçirmem yeterince zor.
It's kind of hard for me to enjoy a romantic night out for two... at a place where you and your wife shared a Valentine's Day crème brulée.
Ne istersin? Sıcak çikolata alacağım, crème brulee ve bana iki dakikanı ayırırsan bazı cevaplar istiyorum.
- I'll have a hot chocolate, creme brulée... and some answers, if you can give me about two minutes.
Créme brulée ömre bedel. Eğlenceli bir şeye benziyor.
They have a crème brûlée that is to die for.
Créme brulée ömre bedelmiş.
- I hear they have a crème brûlée to die for.
- Créme brulée ömre bedelmiş.
Apparently, the crème brûlée is to die for.
Peçeteleri bilmem ama créme brulée ömre bedelmiş.
I don't know about the napkins, but I hear the crème brûlée is to die for.
Çok güzel krem karamel yapıyorlar.
- What, no dessert? They do a wonderful crème brûlée here.
Krem brule var mı?
Do you have crème brûlée?
Bir dilim cheesecake, bir creme brule sıcak soslu dondurma. Ekstra soslu.
Uh, creme brulee... and, um, hot fudge sundae, extra hot fudge.
Bud, biraz daha krem karamel ister misin?
Bud, would you like some crème brûlée?
- Hayır, krem karamel istemiyorum.
- No, I don't want any crème brûlée.
Tatlı olarak crème brûlée ısmarlıyorsun.
You order crème brûlée for dessert.
Birden, Michael farkediyor ki Crème brûlée istemiyor.
Suddenly, Michael realizes he doesn't want crème brûlée.
Crème brûlée ile Jöle'yi kıyasladığımın farkındayım ama belki de ihtiyacı olan budur.
I realize compared to crème brûlée it's Jell-O but maybe that's what he needs.
Crème brûlée asla Jöle olamaz.
Crème brûlée can never be Jell-O.
Alevli muhallebi mi?
Phlegm brulée?
Adına da "Crane Dibi" diyorum.
It's a little something I like to call Crane brûlée.
Teşekkürler. Ben öğlen Crane Dibi yedim.
Oh, thanks anyway, but I had Crane brûlée for lunch.
- Ebediyen, "mon petite creme bruelet".
- For ever and ever, mon petite crème brûlée.
Créme Brulee.
Créme Brulee.
Plak şirketinin patronuna sorsana, Créme Brulee'yi hatırlıyor muymuş.
You could ask your record company boss if he remembers Créme Brulee.
Tepside kremayla beraber servis ediliyor.
He's on the tray with sweets, next to the crème brûlée.
Creme brulee değil.
I'll give you a hint. It's not crème brûlée.
Görünüşe göre Henri.. .. Puget Sound şeklinde.. .. büyük bir crème brûlée karamilize ederken..
Apparently, Henri was caramelizing a huge creme brulee in the shape of Puget Sound when a sugar spark ignited a 30-foot papier mâche space needle.
Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak.
Cracking crème brûlée with a teaspoon.
- Creme brulee.
- Creme brulee.
Ve görünüşe göre yaşlı Tornado adamı krem karamele çevirecek.
And it looks like old Tornado wants to caramelize his crème brûlée!
Ben bir Creme Brulee alacağım, lütfen.
OH! UM, I WOULD LIKE THE crème BRûLéE, PLEASE.
Kapa çeneni, crème brûlée * * yapmaya çalışıyorum.
Shut up. I'm trying to make crème brûlée.
Biraz keçi peyniri, çikolatalı tart ve Creme Brulee alacağım.
I'LL HAVE SOME OF THE BRIE... PLEASE, AND, UH, OH, THE... THE TARTE AU CHOCOLAT,
Creme brulee'nin üstü sert değildi.
Except the dessert. The top layer of the crème brûlée wasn't hard enough.
Creme brulee'nin üstü sert değil.
The crème brûlée isn't hard enough.
Taze kuşkonmaz ve kuşbaşı ardından krem brüle'li yeni çıkmış patatesler.
Fresh asparagus and noisettes of veal... new potatoes with crème brûlée to follow.
Ben krem brule ve bolca çikolatalı truffle mantarı yemeye gidiyorum
I'm going to eat crème brulee and a huge number of chocolate truffles.
Harbiden Şam'da kayısı olurdu.
That would be crème fucking brûlée.
- Crème brûlée et croque monsieur.
- Crème brûlée et croque monsieur.
- Cream brûlée?
- Cream brûlée?
- Crème brûlée.
- Crème brûlée.
Creme Brulee gelmeden önce, hayatını yine değiştirdiğini biliyormuş.
And before the crème brûlée came... he knew that she'd change his life again.
Arabasini çekmek ya da tatli servisi yapmak istemiyorsan gerek yok.
No. Unless you wanna pull up her car - or serve us crème brûlée.
Dağıtmışsınız bakıyorum. The Sopranos'da psikiyatrist )... on beş dakika bekleyemediniz mi?
You couldn't wait 15 minutes for me... to finish my creme brulee with Lorraine Bracco?
Crême brûlée.
Crême brûlée.
O parmağındaki yüzük var ya ona evlenme teklif ettiği akşam crème brûlée'sinin içine koymuştum.
That ring on her finger? The night he proposed to her... I placed it in the crème brûlée for her to find.
Crème brûlée olayını duymadın mı?
I mean, did you hear the whole crème brûlée thing?
Bir gün kusursuz bir créme brûlée yapmayı umuyorum.
Someday I hope to make the perfect crème brûlée.
- Başarabiliriz - Créme Brûlée
- ♪ We can do it - ♪ Crème brûlée
Zeke créme brûlée pişiriyormuş.
Zeke is baking, crème brûlée.
Sana créme brûlée bile yaparım.
- I might even make you a crème brûlée. - Oh!
Bana çikolatalı creme brulee'yi ne kadar çok sevdiğini söylediğini hatırlıyor musun? Evet.
Remember how you told me how much you loved chocolate creme brulee?