English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bullseye

Bullseye translate English

109 parallel translation
İşte, tam on ikiden vuracak olan adam geliyor!
Now, here's the fella who's going to put it right on the bullseye!
Tam on ikiden.
Now right on that bullseye.
Ortadan vuramadın hiç.
Ha, not one bullseye.
Vurdum ve yere düştü, şef.
I shot him, boom, boom, bullseye.
Bombaları bırak Bullseye.
Salvo'em, bullseye.
- Hey Bullseye?
- Say, bullseye?
Bullseye.
Bullseye.
- Neden bahsediyor bu? - Yani, ben olsaydım, senin yapmanı isterdim Bullseye.
I mean, if it was me, i'd want you to, bullseye.
Ben olsaydım, seni isterdim Bullseye.
If it was me, i'd want you to, bullseye.
Tam isabet, dostum.
Bullseye, dude.
Tam isabet.
Bullseye.
Eğer şu andaki rotasını izlerse, Savannah... fırtınanın tam ortasında kalacak.
If it continues on its current path, Savannah is the bullseye.
On ikiden vurmak gibi yani.
Ah, like hitting the bullseye.
Döndür beni de görebileyim, Bullseye.
Turn me around, Bullseye, so I can see.
Bullseye!
Bullseye?
- Bullseye, Woody'nin atı. - Çok da zekidir.
- # Bullseye, he's Woody's horse # - # He's a smart one #
Aferin, Bullseye.
Good job, Bullseye.
Rüzgar gibi git, Bullseye!
- Mm-hmm. - Ride like the wind, Bullseye!
Woody ve Bullseye sağ salim karşıya geçebilecekler mi?
Will Woody and Bullseye land to safety?
Hey, Bullseye.
Oh, hey, Bullseye.
Bu çok komik, Bullseye.
Oh, that's funny, Bullseye.
Bullseye, git, git.
Bullseye, go, go, go, go.
Bullseye.
Bullseye...
Pekâlâ, Bullseye.
Okay, Bullseye.
Bullseye.
Psst. Bullseye.
Kes şunu, Bullseye.
Stop it, Bullseye. Stop it.
Bullseye, böyle yapma.
Bullseye, don't take it that way.
Köpük yalıtımlı kutunun içinde gidiyorsun, Bullseye.
That's custom-fitted foam insulation you'll be riding in, Bullseye.
Sadık atım Bullseye neredeymiş?
- Yee-hah! - Now, where's my trusty steed Bullseye?
Rüzgar gibi koş, Bullseye!
Ride like the wind, Bullseye!
Bullseye, benimle misin?
Bullseye, are you with me?
Rüzgar gibi koş, Bullseye!
- Yah! - Ride like the wind, Bullseye!
Hadi, Bullseye!
Come on, Bullseye! Yah!
Bullseye, yine bir ailenin parçası olduk!
Oh, Bullseye, we're part of a family again!
bu dartla hedefi tam 12den vurursam, bu haftasonu çok eğleneceğiz, büyük balıklar tutup baba oğul kaynaşacağız demektir.
If I can hit a bullseye with this dart in my hand, you and I are in for a weekend of good fun, big fish, and good ol'father-son bonding.
Tam isabet!
Bullseye!
Ben Bullseye'ım sen de Elektra.
I'm Bullseye, you're Elektra.
Bullseye'ı bulun bana.
Get me Bullseye.
Bullseye adlı bir kiralık katildi.
It was a hit man named Bullseye.
Bu Bullseye.
That's Bullseye.
Bullseye kaybetti.
Bullseye failed.
Bravo!
Bullseye!
Duvarında bir diploma ve arkanda bir nişan tahtası.
A diploma on your wall, and a bullseye on your back.
Bullseye Lights.
Bullseye Lights.
Hedefi on ikiden vurmuşsun demek!
- You must have hit the bullseye.
Bullseye!
Bullseye!
- Bullseye, şunu gözetle, oğlum.
Help! Bullseye, mind him, boy.
Gel, Bullseye.
Come on, Bullseye.
"Bully'i yenemezsiniz" Onikiden... İşte buradalar...
"You can't beat a bit of bully!" "Bullseye"!
Bullseye'a mı atıyorsun?
You aiming for the bull's-eye?
Evet, Gerda.
- Try to put one in bullseye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]