Bunda yanlış bir şey yok translate English
207 parallel translation
- Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok, değil mi?
There's nothing wrong in that, is there?
Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong with that.
Bayan Rand Houmfort'taydı. Ama bunda yanlış bir şey yok.
Mrs. Rand was at the houmfort... but there's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
Well, there's nothing wrong in that.
Bunda yanlış bir şey yok ki.
There's nothing wrong about that.
Bunda yanlış bir şey yok, efendim.
Well, there's nothing wrong with that, sir.
Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok, değil mi Vito?
There's nothing wrong with that, is there, Vito?
- Bunda yanlış bir şey yok.
- There's nothing wrong with that. - What?
Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong in that.
Bunda yanlış bir şey yok sanırım.
Well, I guess there's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong.
Lütfen, inan bana, bunda yanlış bir şey yok.
Please, believe me, there's nothing at all wrong.
Bak, AIan, bunda yanlış bir şey yok, biliyorsun.
Look, Alan, there's nothing wrong, you know.
Bunda yanlış bir şey yok.
There is nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok, öyle değil mi?
Now, there's - There's nothing wrong with that, is there?
Şey bunda yanlış bir şey yok. Yani annene mektup yazmanda. - Bu gece yazarım.
Well... there's nothing wrong with that, either.
Sende görüyorsun. Bu sadece bir eğlence. Bunda yanlış bir şey yok.
You see, if it's fun, there's nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothin'wrong with that.
Hey, bunda yanlış bir şey yok.
Hey, there's nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok.
That ´ s no fault.
Bunda yanlış bir şey yok. Kafan başka yerdeyse.
WELL, YOU DON'T SEEM TO BE DOING ANYTHING ELSE WITH YOUR HEAD TODAY.
Söyle... Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong.
Peki, bunda yanlış bir şey yok.
Well, there's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
But there's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok ki.
There's nothing wrong with that.
- Tabi bunda yanlış bir şey yok ki.
- Yeah, well, nothing wrong with that.
Ellenor, bunda yanlış bir şey yok.
He just turned and walked away. But he said he was gonna talk to me later.
- Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok, değil mi? - Hayır.
- There's nothing wrong with that?
Bunda yanlış bir şey yok.
Nothing wrong with that. I have that dream all the time.
Yanlış duygular değil bunlar. Çünkü bunda yanlış bir şey yok.
No, they're not wrong feelings, cos there's no wrong.
Bunda yanlış bir şey yok, değil mi?
Nothing wrong with that, is there?
Ve bunda yanlış bir şey yok!
And there is nothing wrong with that!
Bunda yanlış bir şey yok ki.
Nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok, değil mi?
There's nothing wrong with that, right?
Bunda yanlış bir şey yok ama dikkat ettim, duruşmada kararsız tavırlar sergiliyorsunuz.
There's nothing wrong with that... ... but I have noticed you've been a bit erratic in court.
- Bunda yanlış bir şey yok.
- There's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
That's all right
Birini kalbinin derinliklerinde sevebilirsin bunda yanlış bir şey yok.
You can love someone deep inside your heart... and there is nothing wrong with it.
Bunda yanlış bir şey yok.
There's nothing wrong with it.
Bunda suç teşkil eden yanlış bir şey yok.
Well, there's nothing wrong in that, that's no crime.
Bunda da yanlış bir şey yok.
Nothing much wrong with that.
Bunda yanlış olan bir şey yok.
Certainly there can be nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok.
Guys screw around.
Bunda yanlış olan bir şey yok.
There's nothing wrong with that.
Bunda yanlış olan bir şey yok ki.
There's nothing wrong with it.
- Bunda yanlış olan bir şey yok.
- There's nothing wrong with that.
Bunda yanlış bir şey yok. Hepimiz yaparız.
We all do it.