Burdalar translate English
211 parallel translation
Burdalar.
They are here.
İşte burdalar.
There they are.
Ah, İşte şimdi burdalar.
Ah, here they are now.
- İşte burdalar.
'And here they are! ' ( Cheering )
- Burdalar
They're here.
- Mademoiselle de Lenclos burdalar.
- Mademoiselle de Lenclos.
Burdalar.
They're here.
Burdalar, sana söyledim.
- It's the gold. They're here, I told you.
Burdalar.Görmem lazım. l- -
They're here. I gotta see it. I...
Arayın... burdalar!
Search... They're here
işte burdalar tek başlarına
Here with their one and only
Burdalar
They're here
- Gerçekten burdalar mı?
- They're really here?
Maria ve Angelo da burdalar mı?
Are Maria and Angelo here too?
Aha burdalar!
There they are!
- Marie ve Jane burdalar mı?
We know how mundane those receptions are!
Annenle baban burdalar.
Your mom and dad are here.
Gülen hançer ha ha er'de burdalar
There's Smiling Dagger Ha Ha Er
İşte burdalar.
Here they are.
İşte burdalar
It's here
Burdalar... ve sonra birden, hepsi gitmişler.
They're here... and then they're gone.
Onlar, Tommy bize yardim etmek istediği için, burdalar.
They came because Tommy wants to help us.
Bugün burdalar, yarın giderler.
Here today, gone tomorrow
- İşte burdalar efendim.
There they are.
Writer'ların çoğu burdalar.
A lot of writers have been down here.
( Music ) Burdalar ( Music )
( Music ) They're here ( Music )
Burdalar. Size tavsiyem, değerli Elliot, saç şeklinizi değiştirir misiniz?
May I suggest, dear Eliot, you change your hairstyle?
Coimbra'lar burdalar, karşımda oturuyorlar, adım kadar eminim.
The Coimbras are sitting right here in front of me. Just as sure as my name's Tango.
Bahsettiğiniz kişi burdalar
The one you mentioned is right here.
- Süperle görüşmek için burdalar.
- They're here to see the Super.
Hayırseverliklerinden burdalar.
They're volunteers. They're here out of the kindness of their hearts.
Ve burdalar!
And they're here!
İşte burdalar!
Here they are!
Hepsi burdalar.
They're all here.
15 dakikaya burdalar, Doktor.
15 minutes, Doctor.
Ah, işte burdalar. Alan, Roger, Lonnie... - Hadi gidelim.
Alan, Roger, Lonnie...
- İşte burdalar.
- Right here.
Ve şimdi benim için burdalar. Bana o olayı tekrarlayacaklarını söylediler.
They told me, they're gonna play this whole thing out again.
İşte burdalar.
Oh. Here they are.
- Burdalar!
- They're here!
İşte burdalar.
They're right here.
- Burdalar iyiler iyi. Akşama hava düzelecek.
It will clear by tonight.
Ülkeyi terk ederken sahte pasaportla yakalanmışlar ve şimdi burdalar.
Leaving the country they were caught with fake passports and are now here.
Onlar burdalar.
They're all right here.
- Evet işte burdalar.
- Yeah, I did. They're right here.
İşte burdalar burda.
I have them right here.
Burdalar çünkü kurban edilmek zorundalar.
They're here. They have to be sacrificed.
Landramlar Komutan Adamanın müsaadesi ile burdalar.
Landrams courtesy of Commander Adama.
burdalar!
They're here!
şimdi de burdalar.
They`re here now.
Billy, bence burdalar.
Billy, I think they're here.
burda 170
burdayım 125
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33
burdayım 125
burdan 36
burda neler oluyor 31
burda ne işin var 23
burda kal 32
burdasın 18
burda bekle 28
burda ne yapıyorsun 41
burda değil 33