Canlanın translate English
381 parallel translation
Biraz canlanın bakalım.
Get a little pep into it.
Hadi kızlar, canlanın biraz.
Come on, girls, give out.
Hadi çocuklar, canlanın biraz.
Come on, boys, step lively.
Canlanın bakalım.
Look alive.
Hadi artık! Canlanın!
Get going.
Canlanın artık!
Step lively there.
Canlanın!
Be careful, Pa.
Hadi, biraz canlanın.
Come on, step lively.
Canlanın beyler.
Lively, men!
Canlanın!
Let's go.
Canlanın çocuklar!
Look alive, children!
Canlanın.
Step lively.
Canlanın, hemen!
Lively, now!
Canlanın!
Look lively!
Pekala beyler. Canlanın.
See you got all your papers ready.
Canlanın!
Live it up!
Hadi canlanın.
Let's get a move on
- Canlanın, çocuklar!
- Shake it up, boys!
- Canlanın millet.
- Look alive, chaps.
Gözcüler, canlanın!
Lookouts, bestir yourselves!
Hadi ama, canlanın biraz.
Come on, let's get with it.
"Üçüncü gündeydik ve birliğin hareket vakti gelmişti..." Canlanın, miskin herifler!
"the 3rd day the army advanced, and the column had to leave..."
Biraz canlanın.
Goose it up a little.
Hadi canlanın biraz.
You don't give a shit, do you?
Canlanın beyler.
Look lively, lads.
- Canlanın!
- Lively, there!
Kalkın ve canlanın!
Rise and shine!
Canlanın biraz.
Freshen up.
Canlanın, Allah'ın belaları!
Come on, look lively, blast your eyes!
Kıpırdayın, kızlar, bir canlanın...
- Girls, hurry up! Put some zeal!
Canlanın!
Liven things up!
Biraz canlanın millet.
Step lively, folks.
Hadi, canlanın biraz!
Come on, look lively!
Canlanın beyler.
Look lively, men.
Canlanın!
Revive!
Canlanın biraz!
A bit lively!
Haydi, canlanın biraz!
Come on, get with it.
Canlanın.
Con brio.
O mükemmel insanlar için biraz canlanın.
A little... a little sprint for those wonderful folks out there!
- Canlanın, kızlar!
- Move, girls!
Hadi canlanın biraz!
it is bending!
Haydi erkekler, canlanın!
Come on, men, move it!
Ölsen bile tekrar canlanırsın!
You can come back to life if you die.
Biraz canlanırsın.
You look a little liverish.
O anda gösterinin ve şarkının adı kafamda canlanıverdi.
That struck me as a perfect title for a show and a song.
Kadın sürekli olarak, sodyumlu havai fişeklerin suyla teması sonucu ortaya çıkan bir alev gibi adamın zihninde canlanıyordu.
She constantly reappeared in his memory, in a flash like sodium fireworks on contact with water.
- Karanlığın kendine özgü bir yaşamı vardır, ve her türlü şey canlanır
The dark has a life of its own, and all sorts of things come alive.
Yılın bu zamanında genç erkeklerin arzuları canlanır. Bunları benden daha iyi bilirsin tabii.
In that time of the year when a young man's fancy lightly turns... well, you know that better than i do.
Tamam, haydi canlanın artık.
All right. Let's dance.
Parti daha yeni canlanıyor. Bir içki alın.
The party's just beginning to swing.
Canlanın!
Look alive!