Carpe translate English
203 parallel translation
- Ne özel arabam, ne havyarım ne zeminde halım var
♪ No private ca No caviar ♪ ♪ No carpe on my floor ♪
- "Carpe diem" ne, biliyor musun?
- Do you know what "carpe diem" is?
Bu duygunun Latince karşılığı "Carpe Diem" dir.
The Latin term for that sentiment is "Carpe diem."
Carpe diem. "Anı Yaşa" demektir.
Carpe diem. That's "Seize the day."
Carpe.
Carpe.
Carpe diem.
Carpe diem.
- Carpe diem!
- Carpe diem!
Carpe!
Carpe!
Carpe diem.
- Carpe diem. - Hey little girl
Carpe diem ve hayatın iliğini...
What about carpe diem and sucking all the marrow...
Carpe diem!
Carpe diem!
- Dişçime uğramam gerekecek. - Yardım edeyim.
Carpe dentum - seize the teeth.
Günü yaşamak, tamam mı?
Carpe diem, okay?
- Carpe diem.
- Carpe diem.
Victor'un dediği gibi, "Carpe Diem".
Carpe Diem, as Victor says.
Geceyi kendi amacına göre kullan.
Carpe noctem pro consilium vestrem,
- Carpe diem. Bunu bir kez sen söylemiştin.
- Carpe diem, You told me that once.
- Carp değil.
Carpe, It means "seize the day".
Carpe diem.
Came diem.
Ama önce, carpe diem, günü yakala.
But first, carpe diem, seize the day.
Carpe per diem.
Carpe per diem.
Sadece düşündüm ki, bilirsin işte, günü yaşa.
I just decided, you know, carpe diem.
Öndeki tekneler dönüşlerini yaptı. "Gerçek Aşk" önde görünüyor. Ama "Carpe Diem" cesur bir hareket yaptı, arayı kapatıyorlar.
As the leaders enter the pivotal turn, it looks like True Love is out front but Carpe Diem, in a bold move here, they are gaining ground.
- Gerçek Aşk ve Carpe Diem baş başa.
Hey, give us room! True Love and Carpe Diem are neck and neck.
Carpe Diem yol vermiyor.
Carpe Diem is not giving ground.
Aslında Carpe Diem, Gerçek Aşk'ın yol isteğini kabul etmiyor.
Carpe Diem is not acknowledging True Love's request for sea room at the mark.
Carpe Diem çizgiyi birinci olarak geçiyor.
Carpe Diem does cross the line first. - Oh, boy, there's gonna be a protest.
Carpe Diem geri çekilmedi.
Carpe Diem, they didn't back off at all.
- Tadını çıkar!
- Carpe poon!
Gününü gün et!
Carpe the diem!
"Carpe diem." Anı yaşa.
Carpe diem. Seize the day.
Carpe diem. ( anı yaşa )
Carpe diem.
Anı yaşa.
Carpe diem.
Gününü gün et bebeğim.
Carpe diem, baby.
"Carpe Diem!"
"Carpe Diem!"
Okul danışmanı bana ileriye yönelmemi ve hayata sarılmamı söyledi.
The school counselor told me I need to look forward, embrace living, carpe diem.
Carpe Diem.
Carpe Diem.
- Anı yakala bebeğim.
- Let's really live it up. Carpe diem, baby.
"Carpe Diem" derim, değil mi?
I say "Carpe Diem," right?
Günün keyfini çıkarıyorum. Carpe diem.
Enjoying the day, carpe diem.
Carpe siktiğimin Diem'i.
Carpe deez nuts.
Carpe diem falan filan.
Carpe diem and all that.
Carpe... omnious.
Carpe... omnious.
Carpe diem'i bilirsin.
You know carpe diem.
Ben de, carpe omnious'u buldum.
So I figure, carpe omnious.
15 00 : 41 : 40 : 03 Klasikler tarafından çok sevilen 06 00 : 41 : 44 : 05 "Carpe DİE'm"
In other words, the fugacity of life.
06 00 : 41 : 46 : 18 hayatın geçiciliğinin.
the Carpe Diem.
Carpe P.M.
carpe p.m.
Bu cesaret gezimizde bir durağımız daha kaldı.
I think that we've still got one thing left to do on our "carpe diem" road trip.
Henüz elinde değil ama yerini biliyor.
What is it you're always saying to me, Barrett? Hm? Carpe diem, my lovely.
Carpe diem, bitanem.
So we'd better be ready.